MHP Antalya Milletvekili Hilmi Durgun, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, tarımın Türkiye’nin stratejik ve mukayeseli üstünlüğü olduğunu belirtti. “Küresel ısınma, iklim değişikliği ve nüfus artışı gibi küresel sorunlar, tarım sektörümüzü ciddi anlamda tehdit ediyor. Bu nedenle su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması, tarımın sürdürülebilirliği için hayati bir öneme sahip” diyen Durgun, Türkiye Su Enstitüsü’nün bu alandaki araştırma ve geliştirme çalışmalarına daha fazla kaynak ayrılmasını talep etti. Tarımsal sulamada modern teknolojilerin yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çeken Durgun, bu yatırımların hem üretim artışını hem de su kaynaklarının korunmasını sağlayacağını ifade etti. Ayrıca, çiftçilerin artan maliyetlerle baş edebilmesi için kapsamlı bir destek mekanizması oluşturulması gerektiğini vurguladı.
‘Çiftçilerin maliyetleri düşürülmeli’
Antalya’nın tarımsal üretim açısından Türkiye’nin en önemli illerinden biri olduğunu ifade eden Durgun, “Seracılıkta ve meyve-sebze üretiminde Antalya bir dünya markasıdır. Ancak bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için çiftçilerin üzerindeki maliyet yükünün azaltılması gerekiyor. Yüksek enerji fiyatları, girdi maliyetleri ve sulama masrafları çiftçilerin rekabet gücünü zayıflatıyor. Bu maliyetlerin düşürülmesi için devletimizin daha etkin politikalar geliştirmesi şart” dedi. Çiftçilerin sosyal güvenlik sistemindeki eşitsizliklere de dikkat çeken Durgun, “Bağ-Kur prim gün sayısının diğer sigortalılarla eşitlenmesi, çiftçilerin emeklilik hakkına daha kolay ulaşabilmesini sağlayacaktır. Ayrıca, prim borçlarıyla ilgili sorunlar çözüme kavuşturularak çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine erişimi kolaylaştırılmalıdır” ifadelerini kullandı. Tarım sektöründe üretim, işleme, pazarlama ve lisanslı depolama süreçlerinin bütüncül bir yapıya kavuşturulmasının sektörü daha güçlü hale getireceğini belirtti.
‘Ziraat mühendisleri desteklenmeli’
Türkiye’nin dünya bal üretimindeki yerini güçlendirmek için arıcılık sektörüne daha fazla destek verilmesi gerektiğini belirten Durgun, “Arıcılık, hem çevresel hem de ekonomik açıdan stratejik bir sektördür. Ancak orman kesimlerinin kontrolsüz şekilde yapılması, arıcılık faaliyetlerini olumsuz etkiliyor. Bu konuda daha hassas bir yaklaşım sergilenmesi gerekiyor” dedi. Öte yandan, atanamayan ziraat mühendislerinin sorunlarına da değinen Durgun, “Her yıl binlerce ziraat mühendisi mezun oluyor, ancak yeterli iş imkânı sağlanamıyor. Tarım sektöründe hem verimliliği artırmak hem de bu gençlerimize istihdam sağlamak için daha kapsamlı bir istihdam politikası geliştirilmeli. Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyelini artırmak için bu uzmanlık alanlarını etkin şekilde değerlendirmeliyiz” ifadelerini kullandı. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için çiftçilerin ve uzmanların desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Durgun, tarım sektörünün Türkiye’nin geleceği için stratejik bir öneme sahip olduğunu belirtti. - MHP/Bülten
