Muratpaşa Camii’nden başlayıp Kapalı Yol havuzbaşına kadar yürüyüş yapan hekimler, Gazze direnişini sürdürerek basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı okuyan Dr. Kevser Erdoğan, tam 385 gündür yalnızlığa terk edilen, İsrail ordusu tarafından zulme uğrayan ve buna rağmen mücadele veren Gazze halkı için orada olduklarını belirterek, “Biz en hayırlı işin az da olsa devamlı olan olduğuna inanarak, 50 haftadır yılmadan hatırlamaya ve hatırlatmaya çalışıyoruz. Çünkü cani cinayetinde, vahşi vahşetinde, zalim zulmünde yılgınlık göstermiyor. Onlar bizim bu harp uğruna eylediklerimizden ve duruşumuzdan yılmadığımızı gördükçe yılmaya başlayacaklar. İşgalci Siyonistler, Gazze’deki hastanelere ve meslektaşlarımıza saldırmaya devam ediyorlar. Gazze’de sağlık hizmeti verilebilen nadir kurumlardan olan Kemal Advan Hastanesi’nin çocuk yoğun bakım katını hedef alan canilerin bu saldırısı sonucu yoğun bakım ünitesinde ciddi hasar oluşmuş durumda. 15 hasta yeterli fiziki imkan bulunamadığı ve cerrahların alıkonması sebebiyle ameliyat edilemiyor. Gazze’de işledikleri insanlık suçlarıyla yetinmeyen katil şebekesi, bu sefer de Suriye ve Lübnan arasındaki El-Masna sınır kapısını hedef aldı. Bu eylemler gösteriyor ki İsrail kendi kirli emelleri karşısında duran her türlü hedefe hiçbir ilke gözetmeksizin saldırma cüretini göstermeye devam edecektir. Onların Türk devletine ve milletine musallat olmuş uluslararası ortakları ise ancak ‘hizmet’ ettikleri abilerinin yamacında gebermeye veyahut devletimizin kararlı duruş ve iradesi ile hapislerde çürümeye layıktır. Bundan başkası düşünülemez” diye konuştu. 

 

‘Çağrımızı yineliyoruz’ 

TUSAŞ’a yapılan çirkin saldırıyı kınayan ve şehitlerin yakınlarına başsağlığı dileyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkenin feraset sahibi hekimleri olarak hainlerin ve zalimlerin imhası için çalışmaya, can ve mallarımızla mücadele etmeye hazırız. 2 milyarlık İslam ümmetinin izzetini, namusunu savunmak gibi ağır bir yükü omuzlayan 2 milyonluk Gazze halkı ve onun hekim ve sağlık çalışanları; üzerine düşen mücadeleyi hakkıyla yerine getirirken, dünyanın geri kalanı bu zulmü bir film seyreder gibi seyrediyor. Bizler gibi bu zulmü kabullenmeyen, zulüm karşısında ben ne yapabilirim diyen her bir fert için ‘Boykot’ çağrımızı yineliyoruz. Boykot, haksızlığa karşı bir duruş, bir haykırış ve bir meydan okumadır. Katillerin en büyük güç kaynağı olan iktisadi güçlerine karşı açılmış bir savaştır. Boykot, her bireyin ve devletin üzerine zarurettir. Dolayısıyla buradan yöneticilerimize sesleniyoruz. Hastanelerimizde zulme gizli ya da açıktan destek veren hiçbir firmanın ilaçlarını istemiyoruz. Türkiye üzerinden İsrail’e petrol akışının durdurulmasını ve Türkiye'den giden ticari gemilere izin verilmemesini talep ediyoruz. Şuna emin olun ki, bu taleplerin yerine getirilmesi için ödeyeceğiniz her türlü bedele bizler hekim ve sağlık çalışanları olarak ve bu davaya gönül vermiş tüm hak erleri olarak bedenimiz ve ruhumuzla ortak olmaya hazırız.” 

 

 

Antalya’da toplu taşıma o gün ücretsiz olacak!
Antalya’da toplu taşıma o gün ücretsiz olacak!
İçeriği Görüntüle

Kaynak: ARZU YAVUZ