Engelli istihdamı konusunda yaşanan trajikomik durum, Altı Nokta Körler Derneği Başkanı Ahmet Oktay'ın sert tepkisiyle gündeme geldi. İŞ-KUR'a başvuran görme engelli vatandaşların, kurum tarafından yönlendirildiği işverenlerin uygun olmayan, hatta hayatı tehlikeye atacak meslekleri teklif ettiğini belirten Oktay, bunun utanç verici bir sistem sorunu olduğunu vurguladı. Başkan Ahmet Oktay, asıl sorunun İŞ- KUR'un yönlendirmesi sonrası yaşandığını vurgulayarak, "Görme engelliler olarak İŞ-KUR'a başvuruyoruz ve kurum bizi engelli kadrosu bulunan iş yerlerine yönlendiriyor. Ancak gittiğimiz bu iş yerlerinde karşımıza çıkan tablo tam bir hayal kırıklığı. Bize teklif edilen işler arasında 'şoförlük' ve 'bulaşıkçılık' ‘bahçıvanlık’ gibi meslekler yer alıyor" dedi. Bu duruma sert bir şekilde tepki gösteren Oktay, "Gözleri görmeyen bir insan nasıl şoförlük yapabilir? Bu hem kendisinin hem de trafikteki diğer insanların hayatını tehlikeye atmak değil midir? Bulaşıkçılık gibi yorucu ve sıcak suyla dolu bir ortamda, görme engelli bir bireyin çalışması nasıl beklenebilir?" diye sordu.

‘Uygunsuz iş teklifi’

Oktay, bu uygunsuz iş tekliflerinin, engelli bireylere yönelik önyargılı ve ayrımcı bir zihniyetin ürünü olduğunu belirterek şöyle devam etti; "Bu durum, engelli istihdamı konusunda ne kadar yol almamız gerektiğini gösteren acı bir örnektir. Engellilere hak ettikleri değeri ve saygıyı göstermek yerine, onları uygunsuz mesleklere yönlendirmek, bir kamu kurumunun yönlendirdiği işverene yakışmamaktadır. Bu tür yanlış uygulamaların sona erdirilmesi ve engellilerin potansiyelini göz ardı etmeyen adil bir istihdam politikası uygulanması şarttır.”

‘Açıkça alay ediliyoruz’

“Bizler Altı Nokta Körler Derneği olarak İŞKUR’a iş bulmak için başvuruda bulunuyoruz. Ancak orada bizim dilekçemizi alıp bizi doğrudan iş yerlerine gönderiyorlar. Ne yazık ki iş yerleri de gözlerimiz görmediği halde şoförlük gibi işler teklif ediyor. Yer temizliği, çöp toplama gibi işler dışında da yapamayacağımız görevler veriliyor. Bu açıkça bizimle alay etmek, bizi sistem dışına itmek anlamına geliyor. Hangi engelli birey bu şartlarda araba sürebilir? Biz bedensel engelli değiliz ama görme engelliyiz. Arabayı kullanmamız mümkün değil! Bunu söylediğimizde bile anlamıyorlar. Hâlâ ısrarla ‘ehliyetin var mı?’ diye soruyorlar. Bu, engelliyi tanımamaktır. Gözleri görmeyen bir insan nasıl şoförlük yapabilir? Bu hem kendisinin hem de trafikteki diğer insanların hayatını tehlikeye atmak değil midir? Bulaşıkçılık gibi yorucu ve sıcak suyla dolu bir ortamda, görme engelli bir bireyin çalışması nasıl beklenebilir?"

Yargıtay’dan düğün sözleşmelerinde devrim gibi karar: ‘Kapora iade edilmez’ şartı artık  geçersiz
Yargıtay’dan düğün sözleşmelerinde devrim gibi karar: ‘Kapora iade edilmez’ şartı artık geçersiz
İçeriği Görüntüle

‘Önyargılı ve ayrımcı zihniyet’

“Bu durum, engelli istihdamı konusunda ne kadar yol almamız gerektiğini gösteren acı bir örnektir. Engellilere hak ettikleri değeri ve saygıyı göstermek yerine, onları alaycı bir tutumla uygunsuz mesleklere yönlendirmek, bir kamu kurumuna yakışmamaktadır. Engellilerin potansiyelini göz ardı eden ve onları toplumsal yaşamın dışına iten bu yanlış politikalardan derhal vazgeçilmelidir. Engelliler yeteneklerine uygun işlerde çalışarak topluma katkı sağlayabilecektir. Engelliler sadece beden gücüyle değil, eğitimleriyle ve zihinsel yetenekleriyle de çalışabilir.”

Muhabir: Esra ALTUNKES