Türkiye’de işsizlik, ekonomik dalgalanmalar ve istihdam piyasasındaki daralmalar nedeniyle giderek daha büyük bir sorun haline geliyor. İş bulmakta zorlanan milyonlarca kişi ya ümitsizliğe kapılarak iş aramaktan vazgeçiyor ya da güvencesiz çalışma koşullarına mahkum oluyor. DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi ve Genel-İş Antalya Şube Başkanı Vedat Küçük, DİSK-AR (DİSK Araştırma Merkezi) tarafından hazırlanan “İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu”nun yayımlandığını hatırlatarak, “Raporda, Türkiye’de işsizlik oranlarının endişe verici seviyelere ulaştığı ve özellikle geniş tanımlı işsizliğin pandemi dönemindeki seviyelere yaklaştığı vurgulandı” dedi. Küçük, 10 Şubat 2025’te yayımladığı Aralık 2024 Hane halkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçlarına göre, Türkiye’de dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,5 olarak açıklanırken, geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 28,2 seviyesine ulaştı. Geniş tanımlı işsiz sayısı ise 11 milyon 476 bin kişiye yükseldi” dedi.  

 

‘En yüksek seviyesinde’ 

DİSK-AR tarafından TÜİK verileri baz alınarak yapılan hesaplamalara göre, geniş tanımlı işsizlik oranının son yılların en yüksek seviyelerine ulaştığını ifade eden Küçük, “Geniş tanımlı işsizlik oranı, pandemi döneminde yüzde 29 olarak ölçülmüştü. Aralık 2024’te ise bu orana yaklaşarak yüzde 28,2 seviyesine ulaştı. Bu yükseliş, özellikle son bir yıl içinde yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve istihdam piyasasındaki daralma ile doğrudan ilişkili. Son bir yılda geniş tanımlı işsiz sayısına 1 milyon 782 bin kişi daha eklendi” şeklinde konuştu.  

 

‘Ciddi boyutlara ulaştı’ 

DİSK-AR raporunda, geniş tanımlı işsizlik oranının bu kadar yüksek seviyelere çıkmasının temel nedenlerini aktaran Küçük, “Zamana bağlı eksik istihdamın artması, ümitsiz işsizlerin çoğalması, iş aramaktan vazgeçen ancak çalışmaya hazır olan kişi sayısındaki yükseliş ve iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olan potansiyel iş gücünün artmasıdır. Bu faktörler, işsizlik istatistiklerinin dar tanımlı verilerle tam olarak yansıtılamadığını ve işsizlik sorununun gerçekte çok daha büyük boyutlara ulaştığını gösteriyor” diye konuştu.  

 

‘Kadın işsizliği kritik seviyede’ 

“Raporda, kadın işsizliğinin erkeklere kıyasla çok daha yüksek seviyelerde seyrettiği vurgulandı” diyen Küçük, “Dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,9 iken kadınlarda yüzde 1,4 olarak hesaplandı. Geniş tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 22,8, kadınlarda ise yüzde 37,2 seviyesine ulaştı. Kadın ve erkek işsizlik oranları arasındaki fark 14,4 puana çıktı.  Özellikle geniş tanımlı kadın işsizliği oranının yüzde 37,2’ye ulaşması, kadın istihdamındaki sorunların derinleştiğini ortaya koyuyor. Bu durum, kadınların iş gücüne katılımında ciddi engellerle karşılaştığını ve iş aramaktan vazgeçen kadın sayısının arttığını gösteriyor” diye konuştu.  

 

 

‘Eksik istihdam oranı yükseliyor’ 

İşsizlik ödeneğinden faydalanma oranlarına değinen Küçük, “DİSK-AR raporuna göre, işsizlik ödeneğinden yararlanabilen kişi sayısı da oldukça düşük seviyelerde kaldı. İşsizlik maaşı alabilen işsizlerin oranı, toplam işsiz sayısının yalnızca yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Her 10 işsizden yalnızca 2’si işsizlik ödeneğinden yararlanabiliyor. İşsiz kalan kişilerin büyük çoğunluğu, işsizlik sigortasından faydalanabilecek koşulları karşılayamıyor. Bu durum, sosyal güvenlik sisteminin işsiz kalan bireylere yeterli desteği sunamadığını gösteriyor. Zamana bağlı eksik istihdam oranı yükselmeye devam ediyor. Potansiyel işgücü sayısı son bir yılda 977 bin kişi arttı. 2023 yılında 3,9 milyon olan potansiyel işgücü sayısı, 2024 sonunda 4,9 milyona çıktı. Dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki fark açılıyor: Aralık 2024’te dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,5 olarak açıklanırken, geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 28,2’ye ulaştı. İki oran arasındaki fark 19,7 puan oldu” şeklinde konuştu.  

 

‘İstihdam politikaları yetersiz’ 

Kurtarılma anı kayıtlara alındı
Kurtarılma anı kayıtlara alındı
İçeriği Görüntüle

Küçük, raporun işsizlik konusunda alarm verdiğini belirterek, “Bu veriler, Türkiye’de istihdam politikalarının yetersiz olduğunu ve işsizlik sorununun giderek kronikleştiğini gösteriyor. İş arayan milyonlarca kişi ya iş bulamıyor ya da kayıt dışı, güvencesiz koşullarda çalışmak zorunda kalıyor. Kadın işsizliği rekor seviyelere ulaşmış durumda. İşsiz kalanların büyük bir kısmı işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor. Sosyal güvenlik sistemi, işsiz kalan bireylere yeterli desteği sunamıyor. Hükümetin istihdamı artırıcı politikaları hızla hayata geçirmesi gerekiyor. Güvenceli ve sürdürülebilir iş olanakları yaratılmalı, işsizlik ödeneğinden faydalanma koşulları iyileştirilmeli ve kadın istihdamına yönelik destekler artırılmalıdır” dedi. 

 

Çözüm bekleyen kritik noktalara değindi 

Çözüm bekleyen noktaları hatırlatan Küçük, “DİSK-AR raporu, Türkiye’de işsizliğin yalnızca ekonomik krizden kaynaklanan geçici bir sorun olmadığını, aksine yapısal hale geldiğini gösteriyor. Özellikle geniş tanımlı işsizliğin 11,4 milyon kişiye ulaşması, kadın işsizliğinin rekor seviyelere çıkması ve işsizlik ödeneğinden yararlanabilen kişi sayısının düşük kalması, istihdam politikalarında acil çözümler üretilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. DİSK ve bağlı sendikalar, hükümete ve işverenlere çağrıda bulunarak, istihdamı artırıcı ve işsizlerin ekonomik güvencesini sağlayıcı önlemlerin hızla alınmasını talep ediyor” diyerek konuşmasını tamamladı. 

Kaynak: ESRA ALTUNKES