Antalya Kiracılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KİRA-DER), gittikçe artan enflasyona dikkat çekmek ve dar gelirli vatandaşın sesi olmak için Attalos Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan KİRA-DER kurucu üyesi Seda Kul, üç seneye yakın bir zamandır barınamadıklarını, geçinemediklerini ve gelecek neslin geleceğe dair umudunu yitirdiğini ifade ederek, "Bu zamana kadar 'platform' olarak devam ettiğimiz mücadelemize artık 'dernek' olarak devam ediyoruz. Geçen hafta Ankara'da sorunlarımızın çözüm önerilerini, 'neler yapılabilir'i konuşmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisindeydik. Halk olarak yaşadığımız ülkede Antalya başta olmak üzere tüm illerde ev kiraları asgari ücretin üzerinde seyrediyor. Duruma baktığımız zaman herkes bir şekilde mağduriyet yaşıyor. Kimi zaman ev sahibi, çoğu zaman ise kiracılar, asgari ücret ile çalışan bir işçi çocuğunun beslenme çantasına bir şey koyamıyor; koysa ev kirasını faturasını ödeyemiyor. Bir de bu durumu maalesef 'geçiniyoruz, abartıyorlar' diyenler var. Onlara da şöyle seslenmek istiyorum; sosyal hayatın olmadığı, çocuğunuzun isteğini alamadığınız, karnını doyuramadığınız müddetçe geçiniyor olmanın çok da bir önemi bulunmuyor" diye konuştu.  

‘Buna mı şükredeceğiz?’ 

Ramazan ayı gelmeden herkesi stres sardığını belirten Kul, insanların cebinde dolabına bir lokma bir şey alacak parası bulunmadığı söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu durumu iktidar tarafı maalesef ki görmek istemiyor. Fakat çözüm olarak, 'Asgari ücretliye, emekliye fitre verilebilir' diye konuşuluyor. Güzelim ülkemizde gelecek fitrelerin yolunu mu bekleyeceğiz? Çalışıp çabalayıp 'biri fitre verse' diye dua mı edeceğiz? Biz Türk halkı olarak neden hep ezilen taraftayız? İnsanlar ömürlerini verip çalışıp emekli oluyorlar fakat emekli olarak hiçbir yere sığamıyorlar. Buna mı şükür edeceğiz? Soruyorum sizlere! Dört duvar arasında 20 bin lira bandında olan ev kiralarını vermek için daha ne yapacağız? Her gün birileri sokağa atılıyor; her gün birileri soğukta donarak hayatını kaybediyor. Sahip çıkılan yabancılar kadar da mı halkınızın kıymeti bulunmuyor? Okullarda çocukların çoğu aç karnına dolaşıyor; sabah evinden kahvaltı yapamadan giden bir dünya çocuk bulunuyor. Bunlara 'dur' diyecek bir yönetim yok mu? Halkın mağduriyetini gören kimse yok mu? Neden herkes kulaklarını kapatıyor?" 

 

‘Şimdi biz suçlu mu oluyoruz?’ 

"Anneler, babalar çocukları bir şey isteyecek diye eve gitmek istemiyor. O babaların çaresizliğini göremiyor musunuz? İnsanlar artık ailelerinden uzaklaşıyor, boşanmalar artıyor, nesil bitiyor fakat kimse sesini çıkartmıyor. Şimdi biz bunları söylüyoruz diye, gerçekleri konuşuyoruz diye suçlu mu oluyoruz? Neden halk hakkını ararken korkuyla bu meydanlara geliyor? Barınmak, yaşamak bizim anayasal hakkımız değil mi? Neden yetkililer bu haklarımızı bizlere çok görüp bir çözüm yoluna gitmiyorlar? Neden halkın halinden memnun olduğunu dile getiriyorlar?  Bu ülkenin tek sorununun barınma olmadığını, barınma ile birlikte geçim sıkıntılarının da arttığını tekrar tekrar dile getiriyoruz ve bunu bizimle birlikte dile getiren Merkez Bankasına da teşekkür ediyoruz. Kendileri Bakan Mehmet Şimşek'e yazmış oldukları açık mektupta da enflasyonun ülkemizde yaşanan sıkıntılarının başında barınma, kira enflasyonunun geldiğini ve kiralar düzene girmedikçe hiçbir sorunun çözülmeyeceğini dile getirmiştir. Biz de bu meydanlardan tekrar tekrar sesleniyoruz; Türk halkı olarak anayasal hakkımız olan barınma, yeme, içme, sağlık haklarımızın yaşam seviyesini refaha erdirecek şekilde bizlere sağlanmasını sizlerden talep ediyoruz. Bizlerin sorunları sizlerin Meclis'ten çıkaracağınız yasalara bakıyor. Bunların çözümü zor olmamalı." 

Mezarlıkta skandal: Bayram öncesi mezar taşlarına saldırı
Mezarlıkta skandal: Bayram öncesi mezar taşlarına saldırı
İçeriği Görüntüle

TBMM ziyaretini anlattı 

KİRA-DER Kurucusu ve STK Başkanı Cengiz Kul ise, Türkiye genelindeki 24 milyon kiracının ve dar gelirli vatandaşın hakları için toplandıklarını vurgulayarak şunları kaydetti: "Biliyorsunuz ki geçtiğimiz günlerde TBMM'ye gittik ve oradaki siyasi partileri ziyaret ettik. Öncelikle sayın Feridun Bahşi ile kısa ve samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisi ile fikir alışverişinde bulunduk ve bize, 'Bu sorun yasa ile çözülür' dedi. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek Bey ile görüştük. O da bize, 'Yasa ile çözülür' dedi ve bize kendilerinin hazırlamış olduğu dosyalarını teslim etti. Biz de onlara dosyalarımızı, çözüm önerilerimizi sunduk. Demokrat Parti Genel Merkezi'ni ziyaret ettik. Oradan da destek sözümüzü aldık.  Millettin seçtiği vekillere gittik. Burada Saadet Partisi Milletvekili Şerafettin Kılıç ile görüştük; ilgileneceği sözünü aldık. CHP Vekili Cemal Enginyurt ile görüştük; 'Kanun ve yasa önerisi getirin' dedi. CHP milletvekillerinden Mustafa Erdem, CHP Milletvekili Cavit Arı, Koray Aydın ve Aykut Kaya ile de görüştük; dosyamızı verdik ve Meclis'te yine öneri sunacağının sözünü aldık. Tüm siyasi partilere sesleniyorum; ranta ve çıkara yönelmeyin. Halkı ve yurttaşları seçimden seçime hatırlıyorsunuz. Emeklinin, işçinin, emekçinin, köylünün, esnafın, kadınların, çocukların gençlerin, memurların, açık beyan barınma sorunu ortada. Birilerinin değil; sizlere emir verenlerin değil; sizi milletin vekili olmaya davet ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin geleceği için Türk siyasi partilerinin yeniden dizayn edilmesi zorunludur. Temiz, dürüst, ilkeli, çıkarsız, liyakatli, idealist bir siyaset anlayışının tesis edilmesini talep ediyoruz." 

Kaynak: ARZU YAVUZ