Son yıllarda artan enflasyonla birlikte fahiş kiralarla mücadele eden, kiracıların sesini duyurabilmek için sık sık basın açıklamaları düzenleyen Antalya Kiracılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KİRA-DER) Başkanı Cengiz Kul, hükümete ve muhaliflere çağrısını sürdürüyor. Yine siyasilere ses yükselten Başkan Kul, barınma krizinin artık bu ülkenin dört bir yanında milyonlarca yurttaşı kuşatmış durumda olduğunu belirterek, “Kiralar son üç yılda yüzde 400’e varan oranlarda artarken, ücretler bu artışı karşılamaktan çok uzak. Bugün Türkiye'de kiracı olmak, her ay yeniden yoksullukla pazarlık etmek anlamına geliyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan dar gelirli aileler, emekliler, öğrenciler ve çalışanlar evlerinden, mahallelerinden ve kent yaşamından dışlanıyor. Bu kriz artık sadece ekonomik değil, toplumsal bir çöküş sinyali vermektedir. İnsanlar ev bulamıyor, ev bulsa ödeyemiyor, ödeyebilen ise gıda, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarından feragat ediyor. Bu düzen sürdürülemez” diye konuştu.
Hükümete ve muhalefete çağrı
Kiraların artık önüne geçilemez boyutta yükseldiğinin ve bu duruma acil çözüm bulunması gerektiğinin altını çizen Başkan Cengiz Kul, siyasilere şöyle seslendi: “Hükümete sesleniyoruz. Barınma bir haksa, bu hakkı korumak sizin görevinizdir. Fahiş kira artışlarına karşı yeni ve bağlayıcı yasal düzenlemeler derhal yapılmalıdır. Dar gelirli kiracılar için kira destek programları başlatılmalıdır. Sosyal konut projeleri kağıt üzerinde değil, sahada yükselmelidir. Emlak spekülatörleri ve fırsatçılar için etkili denetim ve cezai yaptırımlar uygulanmalıdır. Muhalefete sesleniyoruz. Bu ülkenin kiracıları sadece seçim zamanı hatırlanacak bir ‘oy potansiyeli’ değil, hakları için mücadele eden milyonlardır. Kiracıların yaşadığı sıkıntıları gündeme taşımak, çözüm üretmek ve kamuoyu baskısı oluşturmak sizin sorumluluğunuzdadır. Barınma krizini gerçek anlamda kavrayan, somut ve uygulanabilir sosyal konut politikaları geliştirin. Belediyeleriniz aracılığıyla kiracılara yönelik destek mekanizmalarını artırın; pasif gözlemci değil, aktif çözüm ortağı olun. Kiracı olmak suç değil. Yoksulluk, bireysel değil sistemsel bir sorundur. Kiracıların sesi büyüyor ve bu sesi duymazdan gelen her kurum, her yapı, toplumsal sorumluluğunu yerine getirmemiş olur.”
