Türk güreşinin en köklü ve onurlu geleneği olan Kırkpınar Yağlı Güreşleri, 664. yılında Edirne Sarayiçi Er Meydanı’nda yine görkemli bir şekilde tamamlandı. Sabahın erken saatlerinden itibaren meydanın yolları dolup taşarken, Türkiye’nin dört bir yanından binlerce güreşsever ellerinde Türk bayrakları, yöresel pankartlar ve başpehlivanların fotoğraflarıyla Sarayiçi’ni adeta kırmızı-beyaza boyadı. Antalya’dan gelen yüzlerce kişi ise Kumlucalı başpehlivan Orhan Okulu’ya destek olmak için tek yürek oldu. Tribünlerde açılan dev pankartlar ve yapılan tezahüratlar gün boyu süren heyecanı daha da arttırdı. Karşılaşmaların finalinde ise Antalya’nın gururu Orhan Okulu ile Manisalı genç yıldız Feyzullah Aktürk’ün mücadelesi, er meydanında adeta nefesleri kesti.

Finalde taktik ve sabır savaşı
Final güreşi, Türk güreşinin görkemini en iyi yansıtan anlardan biri oldu. Başpehlivanlık kemeri için mindere çıkan Orhan Okulu ve Feyzullah Aktürk, ilk dakikalarda son derece temkinli ve dikkatli bir taktik savaşı yürüttü. Birbirini tartan hamleler, güreşi izleyen seyirciler için sabır ve heyecan dolu anlara dönüştü. Özellikle Antalya tribünlerinden yükselen coşkulu tezahüratlar atmosferi daha da alevlendirdi. Okulu, tecrübesinin avantajını kullanarak oyun bilgisini sergiledi, rakibinin açıklarını sabırla bekledi. Feyzullah ise gençliği ve çevikliğiyle sürekli risk alarak saldırmayı tercih etti. Zaman ilerledikçe Okulu’nun oyundaki üstünlüğü belirginleşti; sabırla beklediği fırsatı bulduğunda ani bir hamleyle rakibini dengesiz yakalayarak onu sırt üstü yatırdı. “Yeniş” ile biten güreş, er meydanında uzun süre alkışlandı.

Yenişle taçlanan büyük zafer
Kırkpınar geleneğinde en büyük onur olarak kabul edilen yenişle kazanmak, Orhan Okulu’nun zaferini daha da anlamlı kıldı. Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu Başkanı İbrahim Türkiş’in bu yıl başpehlivanlığı yenişle kazanacak olan pehlivana 1 milyon TL’lik özel ödül verileceğini duyurmuş olması da mücadeleyi daha değerli hale getirdi. Okulu, finali yenişle tamamlayarak hem altın kemeri hem de özel ödülü almayı başardı. Böylece kariyerindeki üçüncü Kırkpınar Başpehlivanlığına ulaşan Okulu, en anlamlı şampiyonluklarından birini kazandı. Seyircilerin ayakta alkışladığı bu an, Türk güreşinin tarihine unutulmaz bir sayfa olarak kazındı.

Antalyaspor’un ilk 2 maçının günü ve saati belli oldu
Antalyaspor’un ilk 2 maçının günü ve saati belli oldu
İçeriği Görüntüle

Zorlu bir yolculuk
Orhan Okulu’nun altın kemer zaferi, sadece finalde değil turnuvanın her aşamasında verdiği mücadeleyle kazanıldı. Güreşlere ikinci turdan başlayan Okulu, Seçkin Duman’ı mağlup ettikten sonra üçüncü turda güçlü rakibi Cengizhan Şimşek’i yenerek çeyrek finale yükseldi. Çeyrek finalde sert ve zor bir mücadele sonucunda Erkan Taş’ı mağlup etti ve yarı finalde Antalya’nın umut veren genç pehlivanı Enes Doğan ile karşılaştı. Yarı finalde tecrübesini konuşturarak Enes Doğan’ı da geçen Okulu, finalde Manisalı genç yıldız Feyzullah Aktürk’ün karşısına çıkmaya hak kazandı. Her bir turda sabır, kuvvet ve taktiksel üstünlükle rakiplerini geçen Okulu, finalde de bu çizgisini bozmadan şampiyonluğa ulaştı.

Feyzullah Aktürk’ün direnişi
Finalde karşısına çıkan Manisalı Feyzullah Aktürk ise genç yaşına rağmen gösterdiği performansla turnuvanın yıldızlarından biri oldu. Güreşlere ikinci turdan başlayan Aktürk, önce Ertuğrul Dağdeviren’i, ardından üçüncü turda tecrübeli Ali Gürbüz’ü mağlup etti. Çeyrek finalde İsmail Koç’u, yarı finalde ise Ali İhsan Batmaz’ı geçerek finale yükseldi. Turnuvanın genç yıldızı olarak dikkat çeken Feyzullah, daha önce CW Enerji Yağlı Güreş Ligi’nde iki kez Okulu’yu mağlup etmeyi başarmıştı. Ancak finalde tecrübeli rakibinin taktiksel oyununa ve sabırlı hamlelerine karşı koyamayarak mağlup oldu. Yine de ortaya koyduğu mücadele, ona büyük saygı kazandırdı.

Antalya’da coşku seli
Orhan Okulu’nun zaferi yalnızca onun için değil, tüm Antalya için büyük bir gurur kaynağı oldu. Tribünlerdeki yüzlerce Antalyalı, güreşin bitmesiyle birlikte gözyaşları içinde büyük bir coşku yaşadı. Sarayiçi meydanında yükselen “Antalya” tezahüratları ve dalgalanan bayraklar, Antalya’nın güreş tarihindeki yerini bir kez daha hatırlattı. Muratpaşa Belediyesi sporcusu olan Okulu, final sonrası duygusal bir açıklama yaparak “Bu kemeri memleketim Antalya’ya, Kumluca’ya, bana inanan herkese armağan ediyorum. Yenişle kazanmak en büyük hayalimdi, bunu başarmak tarifsiz bir mutluluk” dedi. Sarayiçi’ni dolduran binlerce seyirci, Okulu’nun ismini dakikalarca haykırdı.

Tarihi ödül ve anlamlı sözler
Kazandığı 1 milyon TL’lik yeniş ödülü ve başpehlivanlık için verilen 700 bin TL ile birlikte toplamda 1 milyon 700 bin TL ödülle Antalya’ya dönen Orhan Okulu, hem zaferi hem de centilmenliğiyle alkış topladı. Seyirciler, onun bu tarihi başarısını büyük bir saygıyla karşılarken, final sonrasında yaptığı açıklamada “Her damla terimiz kutsaldır. Antalya’yı temsil etmek ve yenişle bu zaferi almak, kariyerimin en anlamlı anı. Beni destekleyen herkese teşekkür ederim” diyerek duygularını paylaştı. Edirne’den büyük bir uğurlamayla ayrılan Okulu, Antalya’da adeta bir kahraman gibi karşılandı.

Sessiz ama anlamlı bir final
Bu yılki Kırkpınar, Pençe Kilit Harekatı’nda şehit düşen askerlerimiz anısına daha anlamlı bir havada gerçekleşti. Final güreşlerinde geleneksel olarak çalınan davullar şehitlerin anısına sustu, güreş öncesinde ise saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile anlamlı bir tören yapıldı. Sessiz ama duygu yüklü atmosferde yapılan final, Türk milletinin hüznünü ve direncini bir arada yansıttı. Orhan Okulu’nun yenişle kazandığı bu tarihi zafer, hem Antalya hem de tüm Türkiye için umut ve gurur kaynağı olarak hafızalara kazındı. Kırkpınar’ın ruhu, bir kez daha er meydanında can buldu ve Türk güreşinin ihtişamını geleceğe taşıdı.

Muhabir: GÜRKAN BALCI