Konut kredisi, taşıt kredisi ya da ihtiyaç kredisi kullanmak istendiğinde bankalar tarafından hayat sigortası yaptırılması söylendiğini anlatan Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, “Bankalar tarafından talep edilen hayat sigortasının yaptırılmaması durumunda, krediye olumlu cevap verilmemektedir. Kredi alan müşterinin hayat sigortasını yaptırmayı kabul etmesi halinde ise; sigorta şirketinin seçimi de genellikle bankalar tarafından yapılmaktadır. Zayıf taraflı bir hukuki ilişki olan tüketici ilişkisinde; müşterinin hareket alanını bu denli bağlayan kredi hayat sigortasının kanunen yapılmasının zorunlu olduğuna dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu uygulama tamamen bankaların kredi borçlarının geri ödenmemesi riskini bertaraf etmek için uygulanan bir prosedür olarak karşımıza çıkmaktadır. Kredi alacağının teminatı olarak yapılan hayat sigortasında TTK m.1435/1’e göre, sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise önemli kabul edilmektedir” diye konuştu.
 
İyi niyet yükümlülüğü
Tüketicilerin yaptıracağı hayat sigortalarında sigorta yaptıracak olanın kendisi tarafından bilinen önemli hususları bildirmekle yükümlü olduğunu hatırlatan Gündüz, “Hayat sigortası yaptığı sırada hasta olmakla birlikte hastalığının adını ve sonuçlarını bilmeyen mevcut hastalığının sigorta işlemine etkisinin farkında olamayan ya da tamamen bir ihmal sonucu kutucukların işaretlenmesini unutan bir kimsenin; sigortaya etkili önemli hususları bildirme yükümüne aykırı davrandığı gerekçesiyle, riziko (ölüm) gerçekleştiğinde teminat kapsamında tutulmaması ve tazminat talebinin reddedilmesi hukuka ve hakkaniyete uygun düşmeyecektir. Sigorta poliçesi ve eklerinin sigorta acentesi ve sigorta şirketi tarafından beyanların doğruluğunun kontrol edilmesi, tüketicinin uyarılarak eksikliklerin tamamlattırılması sigortacının özen, bilgilendirme ve iyi niyet yükümlülüğü kapsamındadır” dedi.
 
Krediye bağlı hayat sigortaları
Banka kredisi ile bağlantılı hayat sigortalarında, her iki sözleşmenin de kurulmasından bir müddet sonra tüketicinin ölümünün meydana gelmesi hali ile karşı karşıya kalındığında,  hayat sigortasının mevcudiyetinin gündeme geldiğini aktaran Gündüz, “Kredi borçlarının ödenmeme riskini ortadan kaldırmak için yapılan hayat sigortalarının ölüm rizikosunun meydana gelmesi halinde devreye girmesi beklenmektedir. Ancak, uygulamada genellikle murisin beyan edilmeyen hastalığı, bildirilmeyen rahatsızlığı veya başkaca teşhislerin varlığı iddiası ile sigorta şirketleri mirasçıların tazminat taleplerini reddetmektedir. Bu doğrultuda, murisin mirasçıları kredi sözleşmesinin bir tarafı olarak karşımıza çıkmaktadır. Elbette ki, mirasçıların hukuki anlamda mirası reddetme gibi kanuni hakları saklıdır. Fakat bu seçenekler kredi talep ederken zorunlu tutulan hayat sigortası uygulamasının mantığına ters düşmektedir. Sözleşme kurulurken kapsamlı bilgi ve belge alınması, bu hususların kontrol edilmesi, incelenmesi ve araştırılması tamamen sigortacıya ait bir yükümlülüktür. Kredi bağlantılı hayat sigortalarında sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesinde kusuru varsa, bilgileri gizlemiş ve saklamışsa ve bu eyleminin ihlali gerçekleşen riziko ile arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkmaktadır. Ancak, sigorta ettirenin beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı yoksa yani murisin ölümü ile bildirilmeyen, beyan edilmeyen hastalık veya sunulmayan bir belge arasında somut bir illiyet bağı yoksa sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini ödemek zorundadır” şeklinde konuştu.
 
‘Sigorta şirketini araştırın’
Kredi hayat sigortası yapılması durumunda, teminatı sunacak sigorta şirketinin detaylı olarak araştırılması gerektiğinin altını çizen Gündüz, “Size en kapsamlı teminatı sunacak olan sigorta şirketi ile görüşmelerde aile yakınlarınızın yanınızda olması, sağlığınıza ilişkin tüm belge ve bilgilerin eksiksiz olarak sunulması, sigorta şirketi tarafından matbu hazırlanan evrakların imzalanması aşamasında her bir maddenin okunması, maddelerin anlaşılmaması halinde açıklama ve bilgilendirme yapılmasının talep edilmesi, rizikonun (ölüm) gerçekleşme ihtimaline binaen mirasçıların tüm haklarının detaylı olarak öğrenilmesi ve teminat bilgilerinin tam anlamıyla anlaşılması esaslı unsurlardır. Sözleşmenin yapılması sırasında sigortacı tarafından bilgi edinmek amacıyla sigortalıya özel olarak sorulan sorular da bu anlamda önemli sayılmaktadır. Eğer sözleşme sırasında sigortalıya bir soru listesi verilip onları cevaplaması istenmişse, bu sorular dışında kalan hususlarda sigortalıya sorumluluk yüklenemeyecektir. Ancak, sigorta ettiren verilen soru listesi dışında kendisi ile ilgili önemli olan hususları kötü niyetle saklamış ise; bu durumda sorumluluğu doğacaktır. Sigorta ettiren bildirilmesi gereken bir hususu bildirmemiş veya yanlış bildirmiş ise fakat sigortacı bu hususu biliyor veya bilebilecek bir durumda ise bu durumda salt beyan yükümlülüğünün ihlali gerekçe gösterilerek sözleşmeden cayılması mümkün değildir” uyarılarında bulundu.
 
Süheyla GÜRÜN
Kaynak: Haber Merkezi