Annelerle oğullarının yeşil sahadaki mücadelesi gülümsetti
Annelerle oğullarının yeşil sahadaki mücadelesi gülümsetti
İçeriği Görüntüle

‘Kamuda Tasarruf" adı altında açıklanan tedbirlere tepki gösteren Türkiye Kamu-Sen Antalya İl Temsilcisi ve Türk Büro-Sen Antalya Şube Başkanı Yılmaz Danabaşoğulları, “Tasarruf tedbirleri her kesimi etkilemeyecek. Emekçilerin her geçen gün yoksulluğa mahkûm edildiği dönemi yaşıyoruz.  Gelir adaletsizliğin sorun haline geldiği süreçte ekonomik krizin bedelini emekçilere ödetmek istiyorlar. Ülkemizde alım gücü hissedilir derecede düştü. Tasarruf memurun işçinin cebinden yapılmamalı. Çalışanların servislerinin kaldırılmasıyla tedbir olmaz. Alım gücü düştü maaşlar yetmez oldu” dedi. Kamu kaynaklarının etkili ve verimli bir biçimde kullanılmasının ve israftan kaçınılmasının yalnızca ekonomik türbülans dönemlerinde değil her zaman uyulması gereken bir kural olduğuna inandıklarını vurgulayan Danabaşoğulları, “Özellikle büyükşehirlerde kamu hizmetleri az sayıdaki personelin üstün gayretleri ile yürütülmektedir. Böyle bir karar, önümüzdeki yıllarda artacak nüfusa ve hizmet ihtiyacına paralel olarak kamu çalışanı açığının daha da büyümesine ve kamu hizmetlerinin aksamasına yol açacaktır. Ayrıca emekli maaşlarının düşüklüğü nedeniyle kamu görevlilerimiz emekli olmak istememekte, tüm çalışanlar 65 yaşına kadar görevlerinde kalmayı tercih etmektedir. Böyle bir durumda sağlık, eğitim, güvenlik, haberleşme, tarım, kültür, diyanet, enerji, yerel yönetim, imar, ulaşım, denetim hizmetleri, mühendislik, adalet, uzmanlık gibi alanlarda ortaya çıkacak personel ihtiyacının karşılanamaması ve hizmetlerin yürütülememesi sorunu baş gösterecektir. Kurumlarda ve illerde personel ihtiyacı tam olarak karşılanmadan yeni personel alımının kısıtlanması, kamunun tam anlamıyla bir keşmekeşe dönmesi anlamına gelecektir. Kamuya yeni personel alımını kısıtlarken hizmetlerin dışarıdan satın alma yoluyla gördürülmesi gibi bir yanlışa da düşülmemelidir. Kamuda en büyük giderlerden birisi taşeronlaşma nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle öncelik taşeronlaşmayı sonlandırmak olmalıdır”  diye konuştu.    

 

‘Yarar değil zarar getirir’ 

Ayrıca toplu taşıma olan yerlerde personel servislerini sonlandırmanın da kamuya hiçbir faydası olmayacağını açıklayan Başkan Danabaşoğulları şöyle devam etti: “Aksine zarar getireceği açıktır. Bu karar özellikle trafik yoğunluğunun olduğu büyükşehirlerde daha fazla trafik, iş gücü kaybı ve yakıt masrafı yaratacaktır. Bunun yanında servis hizmetlerine yönelik olarak alınmış toplu sözleşme kararlarının da böyle bir çalışma ile iptal ediliyor olması, sendikacılık ve toplu sözleşme ilkelerine aykırı bir durum olarak toplu sözleşmenin özerkliğini yok etmek anlamı taşıyacaktır. Toplu sözleşme ile alınan kararların idari keyfiyetle iptal edilmesi, örgütlenme özgürlüğüne ve toplu sözleşme hakkına darbe vurmak anlamına gelmektedir. Böyle bir karar, diğer toplu sözleşme hükümlerinin de iptal edilebilmesinin önünü açacaktır.  Bunun yanında son yıllarda ev kiralarında meydana gelen fahiş artışlar, kamu görevlilerinin büyükşehirlerde ve tatil beldelerinde çalışmalarını imkânsız hale getirmiştir. Birçok yerde ev kiraları kamu görevlilerinin maaşlarının üzerindedir. Kamu lojmanları ise nispeten daha uygun kiralar nedeniyle imkânı olan çalışanlarımız açısından bir kolaylık yaratmaktadır. Bu kiraların gözden geçirilerek rayiç bedel üzerinden değerlendirilecek olması zaten kiralar nedeniyle personel temininde güçlük çekilen yerlerde durma noktasına gelmiş olan kamu hizmetlerinin tamamen aksamasına yol açacak, beklenen etkiyi yaratamayacaktır. Bu bakımdan özellikle zaten dar ve sabit gelirle hayatta kalmaya çalışan kamu görevlilerine yönelik olarak uygulanması gereken tasarruf tedbirlerinin gerek etkisizliği gerekse yaratacağı sorunlar göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirilmesi ve bu kararlardan vaz geçilmesi gerekmektedir.”   

Kaynak: ESRA ALTUNKES