Adli Bilişim Uzmanı ve Bağımlı Danışmanı İsa Altun, bireyin madde kullandığının nasıl anlaşılacağını, madde bağımlılığı sürecini ve iyileşme yöntemlerini ele alarak ailelere önemli uyarılarda bulundu. Altun, Psikiyatri ve AMATEM Kliniği Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin’in konu ile ilgili görüş ve gözlemlerini de paylaştı. Altun, “İştah, uyku düzeni ve enerji seviyelerinde ani değişiklikler; istemsiz kilo kaybı veya artışı; gözle görülür zihinsel ya da fiziksel koordinasyon eksikliği gibi belirtiler madde kullanımının işaretleri olabilir. Ayrıca, iş veya okul performansındaki düşüş, sosyal etkileşimlerde sorunlar, finansal zorluklar ve ilişki problemleri de madde kullanımının günlük hayata olan etkilerine örnek olarak gösterilebilir. Madde kullanımının altında yatan nedenleri anlamak ve bu nedenlerle başa çıkmak için terapi ve danışmanlık önemli bir yer tutuyor. Madde kullanan kişilere yönelik psikolojik yaklaşımlar, bireysel ihtiyaçlara ve madde kullanımının ciddiyetine göre değişmektedir. Bu nedenle, terapi ve danışmanlık hizmetleri, bu sürecin önemli bir parçasıdır” diye konuştu.
Ailelerin örnek davranışları
“Madde bağımlısı nasıl iyileşir?” konusunda ailelerin örnek bir yaklaşım geliştirdiğini anlatan Altun, “Evladı madde kullanan aileler, yaşadıkları onca zorluktan sonra bilge ruhlu insanlar haline dönüşüyorlar. Bir bağımlıya nasıl yaklaşacakları konusunda neredeyse bir bağımlı danışmanı kadar birikimli ve donanımlılar. Çocuğu nasıl iyileştirdikleri konusunda sorular sorduğumda, baba ve anne en başta çocuklarını sevgi dolu bir yürekle kucakladıklarını, şehir değiştirdiklerini çünkü satıcıların çocuklarının peşini bırakmayacağına inandıklarını ve bu yüzden yıllarca oturdukları evi sattıklarını dile getirdiler. Aileler, ne evlatlarını ne de kendilerini suçlamadıklarını, duygularını kontrol ederek sakin ve soğukkanlı davrandıklarını, bunun bir ruhsal ve bedensel rahatsızlık olduğunu kabul ettiklerini belirttiler. Çocuklarıyla iletişimi kesmediklerini, korkutmadan ve çocuğun tedaviye olan inancını kaybettirmeden iletişimi sıcak ve kesintisiz tuttuklarını ifade ettiler. Kendilerinin ve çocuklarının bu süreçte hayal kırıklığı yaşamamaları için net kurallar koyduklarını, sorumluluk verdiklerini ve tedavi sürecinin sadece bedensel değil, ruhsal yönünün de olduğunu kabul ederek başarıya ulaştıklarını söylediler. Şimdiye dek görüştüğüm bağımlı yakınları arasında bürokratlar, eğitimciler, din görevlileri, memurlar, işçiler ve akademisyenler de vardı” diyerek konuşmasını tamamladı.