Yaşamımız boyunca iki arada kaldığımız kavram var bir tanesi hislerimiz ve duygularımız. 

Hislerimiz ve duygularımız yapacağımız herhangi bir işe başlayıp başlamamak, bir yere gidip gitmemek, herhangi bir şeyi yapıp yapmamak, herhangi bir insanla arkadaş; dost olup olmamak, sevgi hissedip etmemek, duygusallık yaklaşım veya uzaklıkta bizi yönlendirir. 

Duygularımızla hareket genelde ani kararlarımızla, ani reaksiyonlarımızla, anki ruhsal durumumuzla ve bulunduğumuz ortamlarla ilişkili oluyor. 

Mantıksal kararlarımızda ise akıl süzgecimizden geçenlere göre hareket edebiliyoruz. 

Mantıksal kararlarımızı verirken duygusal kararlarımıza göre daha relaks, sakin olup, enine boyuna göre hareket edebiliyoruz. 

Mantıksal kararlarımızı verirken daha detaylı düşünerek, daha önceki tecrübelerimizi, 

yaşanmışlıklarımızı göz önüne alırız. 

Kararlarımız bıçak sırtı platformda olmaya benziyor, verdiğimiz bazı kararlar bizi maddi manevi zararlara sokabiliyor. 

Bazı menfaatçiler insanların duygusal yönlerini yakalayıp onlardan maddi manevi kendilerine fayda çıkarabiliyorlar, bunlar da genellikle kadınlar olabiliyor. 

Menfaatçiliği ve fırsatçılığı kendisine yol edinmiş bazıları, mesleklerinde başarılı kariyerli maddi durumu iyi olan kadınların duygusallıklarından faydalanarak onları maddi manevi istismar edebiliyorlar. 

Duygusallıklarımızı mantığımızın süzgecinden geçirerek terbiye ettiğimiz sürece maddi manevi zararlardan olabildiğince uzak kalabiliriz. 

Gönlünüz ve kalbiniz realist duygular ve mantıklarla dolsun.