Ülkemizin bütün şehirleri; her metrekare toprağı eski çağlara kadar giden medeniyetler bütünlemesini oluşturur. 
Antakya da ülkemizin medeniyetler bileşimlerinin önemli bir parçasıdır. 
Aynı sokak üzerinde üç farlı dine ait ibadethanenin bulunduğu, mozaik koleksiyonu açısından dünyada 3. sırada bulunan arkeoloji müzesi ve dünyadaki ilk mağara kiliseyi bünyesinde bulunduran Hatay sahip olduğu kültür mirasıyla dünyayı kendisine hayran bırakıyor. 
Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden olan Hatay, ev sahipliği yaptığı birçok medeniyet ve imparatorluğun izlerini halâ taşıyor. 
Hataylıların gösterdiği dünyaya örnek hoşgörülü yaklaşımları sayesinde İslamiyet, Hristiyanlık, Museviliğin yıllardır bir arada yaşayan şehir adeta açık hava müzesini andırıyor. 
Hatay'a gelenlere ilk gezecekleri yer olarak Kurtuluş Caddesi tavsiye edilir bunun sebebi ise bu cadde üzerinde Cami, Kilise ve Havra'nın bulunmasıdır. 
İsteyen herkes kendi inancına göre istediği ibadethaneye gidip ibadetini rahatça yapabiliyor. 

Ne yazık ki depremin yerle bir ettiği 11 il arasında en fazla zarar gören illerden biri Hatay. 
Antakya aynı zamanda yemekleri ve kahvaltılarıyla dünya mutfağında önemli bir yer tutmaktadır. 
Antakya bu yönüyle de gerek ünlü gurmelerin gerekse turistlerin uğrak merkezlerinden biri olarak günümüzde de bu değerlerini korumaya çalışıyor. 
Hoşgörünün,  anlama; dinleme, hazmetme kültürümüzün azaldığı bu günlerde Antakya'daki hoşgörü yaşamını ikliminin örnek alınması ülke insanımıza iyi gelecektir. 
Unutulmaması gereken bir değerler buluşmasının devamı olduğumuzdur. 
Gönlünüz ve kalbiniz hoşgörü ile dolsun.