Neredeyse cumhuriyetle yaşıt olan, kuruluş amacı halka ucuz mal ve hizmet üretmek olan yüzlerce kamu kurumu ve işletmesi 50 yıl içinde haraç-mezat satıldı ve halen de satılmaya devam ediyor…
Özelleştirilmeler genel anlamda iki türlü yapılıyor…
Birincisi, kârlılığı kalmamış ve yüksek istihdam nedeniyle devletin üzerinde yük olduğu iddia edilen kamu kurumları, bu işleri yürütmekle görevli olan “Özelleştirme İdaresi Başkanlığına” devrediliyor, Başkanlığın açtığı ihalelerle bu satışlar gerçekleştiriliyor…
İkincisi ise anayasa ve yasalarla korunan ve bu nedenle satışı gerçekleştirilmeyen kimi kamu kurum ve işletmeleri “hülle yoluyla özelleştirilmeye çalışılıyor.”
Şöyle ki, söz konusu işletme ya da kamu kurumu kendi bünyesinde ticari bir şirket kuruyor.
İşletme yönetimi de kurumun işletme yetkilerini bu ticari şirkete devrediyor.
Ticari şirkette özel anlaşmalarla 29-39-49 yıllığına özel bir firmaya ya kiralıyor ya da tahsis ediyor…
İşte yazımızın konusu olan “Antalya Balıkçı Barınağı” ne yazık ki anayasal hükümler nedeniyle açıkça özelleştirilemediği için hülle yoluyla özeleştirilmeye çalışılan bir kamu kurumu ve işletmesidir…
Anayasa ve Kıyı Koruma kanunun koruması altında olduğu için özelleştirilemeyen, 245 bin metrekarelik büyüklüğü ile Avrupa’nın ve Türkiye’nin en büyük balıkçı barınağı olmasından dolayı, eğer yat limanı olarak işletilirse çok iyi gelir getirecek olması, elbette kimi şirketlerin ve özel girişimcilerin iştahını kabartması kaçınılmazdır.
(Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Cemal Talas)
BALIK ÇİFTLİĞİ SAHİPLERİNİN İLGİSİ
Her şey Balıkçı Barınağı çevresindeki halk arasında balık çiftliği denilen kafes balıkçılığı yapan işletmelerin sahiplerinin, Barınağı “daha çok!” kullanmak istemesiyle başlar.
Barınaktan belli ölçülerde faydalanan çiftlik sahipleri, kurdukları birlik aracılığı ile Tarım Bakanlığına başvurarak “Balıkçı Barınağı’nın kiralanması ihalesine kendilerinin de katılmasını” isterler. Bakanlık bu isteğe olumlu bakar ancak Barınak, Balıkçı kooperatfilerine kiralanmış ve aralarında 2029 yılına kadar uzanan bir sözleşme vardır.
Yeni ihale açmanın yolu, balıkçı kooperatiflerinin kira sözleşmelerinin feshedilmesine bağlıdır. Ve ileride göreceğimiz gibi Tarım Bakanlığı kira sözleşmesini fesheder. Ancak bu karar mahkemeden geri dönünce balık çiftliği sahipleri barınak konusunda geri çekilirler…
AYDAŞ’IN BARINAK SEVDASI
Antalyalı balıkçılar tam bu işten sıyrıldık derken bu kez Barınağa başka bir güç odağı tebelleş olur.
Eylül 2023 yılında “Adnan Güleş” isimli bir girişimci tarafından Trabzon’da bir ticari şirket kurulur.
3 ay sonra bu şirket Antalya’ya taşınır ve İçişleri Bakanlığının onayı ile AYDAŞ A.Ş ismiyle Antalya Valiliğinin ticari şirketi olur. (Antalya Valiliği Yatırım Danışmanlık A.Ş)
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığına “Antalya Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığını” yöneten “Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin”, şirketin genel müdürlüğüne de şirketi kuran Adnan Güleş getirilir…
Ve sonrasında Balıkçı Barınağı’nda yaşanan her şey Balık Çiftliği sahiplerinin ilgisi(!) ile başlar ama AYDAŞ A.Ş isimli şirketin Barınağa olan ilgilsi(!) ile hız kazanır.…
Şirketin Valilik bünyesine katılımının hemen ertesinde Adnan Güleş (yaklaşık 1,5 yıl önce) altında resmi bir araçla Barınağa gelir ve Barınağı Tarım Bakanlığının kiracısı olarak işleten Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifinin başkan ve yönetimi ile görüşür…
BARINAĞI BERABER İŞLETELİM
AYDAŞ’ın Genel Müdürlüğünü yapan Adnan Güleş, Kooperatif yönetimine “Barınağı Valiliğin bünyesine alalım, size bir iskele verelim, AYDAŞ şirketi olarak beraber işletelim” teklifinde bulunur.
Kooperatif yönetimi bunun mümkün olamayacağını, çünkü Barınağın işletmecisi olarak Tarım ve Orman Bakanlığının kiracısı olduklarını, kira sözleşmesinin de 2029 yılına kadar devam ettiğini ifade ederler.
Güleş, bu görüşmeden yaptığı teklife olumlu bir cevap alamadan geri döner.
Ancak işin peşi bırakılmaz.
Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı ve yönetiminin başlarına ne gelmişse bu ve Barınağın Kooperatifin elinden alınması için yapılan arayışlar ve çabalar bu görüşmeden sonra başlamıştır.
KONYAALTI KAYMAKAMI DEVREDE
Bu görüşmeden 5-6 ay sonra “Konyaaltı Kaymakamı Rahmi Köse,” Kooperatif ile görüşmek üzere başkan ile yönetimini makama davet eder.
Davete icabet eden Kooperatif Başkanı ve yönetimi Kaymakamla görüşmeye giderler.
Bu görüşmede Kaymakam Rahmi Köse, AYDAŞ tarafından Barınak için yapılan teklifin aynısını bir kez daha iletir.
Ancak Kooperatif Başkan ve yönetimi, Adnan Güleş’e verdikleri cevabın aynısını tekrar ederler ve “kira sözleşmesi devam ettiği için bu teklifin kabül edilemeyeceğini, ederlerse kira sözleşmesine aykırı davranmış olacaklarını” söylerler.
Böylece Barınğın işletmesine AYDAŞ’ın ortak olabilmesinin önündeki engel belli olur.
Tek engel, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Kooperatifler arasında yapılan ve 2029 yılında bitecek olan “kira sözleşmesi.”
Aynı engel balık çiftliği sahiplerinin de önüne çıkmış ve bu nedenle çiftlik sahipleri geri çekilmişlerdi.
Ancak AYDAŞ A.Ş geri çekilmez ve her yolu denemeye devam ederler…
VALİ YARDIMCISI HULUSİ ARAT İLE GÖRÜŞME
Konyaaltı Kaymakamı, bu görüşmeden sorunu çözemeyince hep beraber bu işlerin hukuki yanını en iyi bilen Vali Yardımcısı Hulusi Arat’la görüşmeyi teklif eder.
Kooperatif yönetimi bunu kabul eder ve hep beraber Vali Yardımcısı Arat’ı ziyaret ederler.
Vali Yardımcısı, daha önce çalıştığı illerde benzer sorunları hukuken çözdüğünü, bu meselenin de çözülmesini sağlayacağını belirtir.
Kooperatif yönetimi, devlet gücüyle karşı karşıya gelmemek için, bir Valilik şirketi olan AYDAŞ ile birlikte Barınağın işletilmesine razı olacaklarını ancak ortadaki kira sözleşmesindeki hükümlerin buna engel teşkil ettiğini bu nedenle 2029 yılına kadar yapacakları bir şeyin olmadığı ifade ederler.
Bu görüşme Kooperatif ile Valilik şirketi arasındaki son görüşme olur.
Bundan sonra atılacak adımlar belli olmuştur.
Bakanlığın kira sözleşmesini feshetmesidir. Böylece AYDAŞ’ın Barınağın işletmecisi olmasının önündeki engel de kalkmış olacaktır.
KİRA SÖZLEŞMESİ FESHEDİLİYOR
Yapılan bu görüşmelerden bir sonuç elde edilemeyince AYDAŞ yönetimi bir şekilde Tarım ve Orman Bakanlığına ulaşır.
Barınağın Kooperatifler tarafından yönetilemediğini, buranın daha verimli ve deniz ulaşım çeşitliliğini artıracak projelerinin olduğunu ve bu nedenle Valilik bünyesine alınması gerektiği, ancak bunun için Bakanlıkla Kooperatif arasındaki kira sözleşmesinin Bakanlık tarafından feshedilmesi istenir.
Bakanlık bu talebe olumlu bakar ve bir inceleme başlatır. Barınağa gönderilen müfettişlerin hazırladığı 8.12.2022 tarih ve 8028772 sayılı raporda;
Balıkçı Barınağını işleten iki balıkçı kooperatifinin Bakanlığı gönderdiği 15 maddelik tembihnamede belirtilen hükümlerden 4 tanesinin yerine getirilmediği belirtilir.
İşte bu rapora dayanılarak Tarım ve Orman Bakanlığının onayı, Antalya Valiliğinin 12.7.2023 tarihli OLURU ile kira sözleşmesinin feshedildiği, Barınağın 15 gün içerisinde boşaltılması Kooperatiflere tebliğ edilir.
MAHKEME SAFAHATI
Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi, bu tebligat üzerine “kira sözleşmesinin devam ettiğine, fesih kararının hukuki olmadığına dair” 15.8.2023 tarihinde Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açarlar.
Uzunca süren bir yargılama sonunda 19.12. 2024 tarihinde mahkemenin verdiği kararla “kira sözleşmesinin devam ettiğine karar vererek, Bakanlığın tek tarafılı kira sözleşmesinin feshinin hukuki olmadığına hükmeder.”
Böylece Balıkçılar Barınağı’nın kiracısı oldukları mahkeme kararı ile tescillenmiştir ve Barınak yeniden Kooperatiflerin yönetimine geçer…
Yani balıkçıları Barınaktan çıkarma burayı “marina” yapma hayalleri kuran AYDAŞ A.Ş’nin tüm çabaları mahkemenin kararı ile boşa çıkmış olur.
OPERASYONLAR SÜRECİ
Kira sözleşmesinin feshinden bir şey elde edilemez ama bir yandan AYDAŞ A.Ş’nin Barınaktan Kooperatifleri çıkarma ya da birlikte işletme talep ve işlemleri ile ilgili Bakanlığın da devreye girmesiyle birlikte yaşanan süreç devam ederken, diğer yandan hangi şikayet ya da gerekçeyle olduğu belli olmayan bir şekilde Sahil Güvenlik ve Emniyet Müdürlüğü tarafından, Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Cemal Talas ve yönetim kurulu üyeleri ile Barınakta çekek yerini işleten Piri Reis Denizcilik Şirketinin ortakları Levent Aslan ve H. Oğuz Şahin teknik ve fiziki takibe alınır.
8 ay boyunca yapılan takip sonucunda 23.10.2024 günü Sahil Güvenlik ve Emniyet tarafından Balıkçı Barınağı’na baskınla Başkan Cemal Talas ile yönetimden 4 kişi ve Piri Reis Denizcilik Şirketinin ortakları Levent Aslan ve H. Oğuz Şahin “rüşvet, yolsuzluk, haksız kazanç elde etme” suçlamasıyla gözaltına alınırlar…
SALIVERİLDİLER
7 kişi Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından 4 gün boyunca sorguya çekilirler. Yasal gözaltı süresinin bitiminde gözaltına alınanlardan 4 kişi yine Sahil Güvenlik tarafından serbest bırakılır. Ancak Başkan Cemal Talas ile işletmeciler Levent Aslan ve H. Oğuz Şahin mahkemeye çıkarılır.
Mahkeme, teknik takip ve MASAK raporlarında bu kişileri tutuklamaya yetecek delil göremediğinden her 3’ünü de yurtdışı yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakır…
AYDAŞ Genel Müdürü Adnan Güleş’in Barınağı ziyareti ve yaptığı teklifle başlayan, Bakanlığın kira sözleşmesini feshinin mahkemece iptal edilmesi, Kooperatif yönetiminin 8 aylık teknik takip sonucu gözaltına alınması ve salıverilmesi ile yürüyen süreçte balıkçılar hep haklı çıkarlar ve ekmek kapılarını terk etmezler…
Ancak Barınaktan balıkçıları çıkartma kararında olanlar elbette işin peşini bırakmazlar…
BARINAĞA KAYYUM ATAMASI
Kooperatif Yönetiminin ve çekek yerinin işletmecilerinin mahkemece serbest bırakılmalarının üzerinden geçen 18 gün sonra bu kez başka bir şok yaşarlar.
15.11.2024 günü birkaç araç dolusu polis ve arkasından Tarım İl Müdürlüğünde su ürünleri mühendisi olan 3 kişi Barınağa gelir.
Ellerindeki Tarım Bakanlığının teklifi ve Valilik onayı ile Barınağa kayyum olarak atandıklarını, başkan ve yönetimin asil, yedek üyelerinin görevden alındıkları iletirler.
Bu kararı Başkan Cemal Talas ile asil ve yedek üyelere tebliğ ederk imzalatırlar.
Böylece Barınakta yeni bir dönem başlar.
Kayyum Dönemi…
KOOPERATİFLERİN YÖNETİMİ GÖREVDEN ALINIR
Kira sözleşmesinin feshedilmesi Mahkemeden geri dönünce bu kez Koopeatif yönetimlerinin görevden alınması senaryosu uygulamaya konur.
Tarım ve Orman Bakanlığının 16449611 sayılı ve 14.11.2024 tarihli yazısında belirtilen “Kooperatiflerin Bakanlıkça gönderilen tembihnamedeki hükümlerden 4 tanesini yerine getirmedikleri için Kooperatifler Kanunun 90. Maddesi gereğince” görevden alınmaları Bakan İbrahim Yumaklı tarafından onaylanır.
Aynı yazıda Barınağa mahkemece kayyum atanması için Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün yetkilendirilmesi ve kayyum olarak Müdürlük bünyesinde görev yapan “Erkan Biçer, Oğuz Keleş ve Rahmi Emral’ın” teklif edilmesi belirtilir.
Ve Sahil Güvenlik tarafından yapılan rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan 18 gün sonra Kooperatif Yönetimleri görevden alınır, Barınak kayyumlarca yönetilmeye başlar.
BALIKÇILARI MAHKEME AKLADI
Kooperatiflerin yönetimleri Eylül 2023’den itibaren sürekli taciz edilmiş, işlerini yapamaz duruma getirilmiştir. Bir yandan çeşitli iş çevreleriyle diğer yandan devletin çeşitli organlarıyla mücadele etmekten yine de yılmamışladır. Çünkü Barınak, evlerine ekmek götürdükleri, kiralarını ödedikleri, çocuklarını büyüttükleri nimet kapısıdır ve bu kapıyı asla terk etmeyi kabul etmemişlerdir.
Ancak balıkçıları Barınaktan uzaklaştırmakla yetinmeyen Bakanlık, aynı zamanda kayyum atanmasına gerekçe olan Tembihnamenin 4 maddesini yerine getirmedikleri gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunur.
Uzunca süren yargılama sonunda mahkeme, “Kooperatif Yönetimlerinin Tembihnamede belirtilen bütün hükümleri yerine getirdiklerine hükmeder ve Kooperatif Yönetimlerinin BERAATİNE karar verir.”
KAYYUM ATAMA GEREKÇESİ ORTADAN KALKTI
Antalya 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2023/671 sayılı ve 21.5.2025 tarihli kararı ile Kooperatif Yönetimlerinin, Bakanlığın tüm talimatlarına uyduklarını ve bu nedenle beraatlerine verdiği karar, “aynı zamanda Bakanlığın, Kooperatif Yönetimlerini görevden alarak yerlerine kayyum atanması gerekçesini de ortadan kaldırmıştır.”
Bu kararın tebliğinden sonra Bakanlığın ve Antalya Valiliğinin kayyumlarla Barınağı yönetmeye devam etmesi “gayri hukukîdir”
Bakanlık ve Valilik en kısa zamanda kayyumları buradan çekerek Barınağın yönetimini yine kooperatiflere geri vermek zorundadır.
MAHKEME İDDİANAMEYİ REDDETTİ
Ancak Bakanlık ve Valilik, Barınağı Kooperatiflere yeniden vermek istememektedirler. Gerekçe olarak Kooperatif Yönetimlerine Sahil Güvenlik tarafından yapılan operasyon ile ilgili savcılık tarafından rüşvet, yolsuzluk konularında hazırlanan iddianameyi ileri sürmektedirler.
Ancak bu gerekçede fiyasko ile sonuçlanmıştır.
Savcılık tarafından bu konuda hazırlanan 2025/1970 sayılı iddianame “yetersiz deliller nedeniyle Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2025/85 sayılı ve 14.4.2025 tarihli kararı ile dava açılmasına gerek görülmediğinden Cumhuriyet Savcılığına iade edilmiştir.”
Savcılığın, 2. Ağır Ceza mahkemesine yaptığı “kanun yararına bozma” itirazı da yine bu mahkeme tarafından reddedilmiştir.
Kısacası, Sahil Güvenlik tarafından yapılan operasyon ile yeterli delil bulunamamış ve Kooperatif yönetimleri bu konuda da aklanmışlardır…
SONUÇ
Avrupa’nın ve Türkiye’nin en büyük Balıkçı Barınağı’nı marinaya çevirmek için 2 yıla yakın süren ve içinde Tarım ve Orman Bakanlığının, Antalya Valiliğinin, Valilik şirketi AYDAŞ’ın, Balık Üreticileri Birliğinin ve çeşitli iş çevrelerinin bulunduğu tüm girişimler sonuçsuz kalmıştır.
Antalyalı balıkçılar ekmek kapılarını terk etmemişler, gelir ve geçim kaynaklarını, haklarını sonuna kadar savunmuşlardır.
2 yıla yakın geçen süre sonunda;
Kira sözleşmesi mahkemece tescil edildi.
Bakanlığın açtığı davada mahkeme kararı ile Kooperatif Yönetimleri aklandı, beraat ettiler.
Sahil Güvenliğin yaptığı operasyonun sonucunda mahkeme yeterli deliller olmadığından, iddianameyi geri çevirdi ve dava açmadı…
Kısacası bu kararlar ile kamu yararı korunmuş oldu…
Bütün bunlardan sonra ve şu andan itibaren “Balıkçı Barınağı ile ilgili mahkeme kararları uygulanmalı, kayyum yönetimlerine son verilerek burası hak sahiplerine terk edilmeli, hukuka uygun davranılmalıdır…”