Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Eylül ayı olağan meclis toplantısında vatandaşı yakından ilgilendiren birçok kalemde zam kararı alınmış, 12 Eylül’deki toplantıda özellikle toplu ulaşım ücretleri, okul servisleri, kreş ve yurt ücretlerinde artışa gidilmişti. Antalya’da toplu ulaşım ücretleri yaklaşık yüzde 26 ile 30 arasında artarak, tam bilet ücreti 27 TL’den 35 TL’ye yükseltilmişti. Yeni tarifede; indirimli bilet 33 TL, öğrenci 15 TL, kredi kartı ile ödeme 41 TL, kullan-at bilet 38 TL, aktarma ücreti ise 7,5 TL olarak belirlenmişti. Yeni artış henüz bir ayını bile doldurmadan önceki gün Antalya Otobüsçüler Odası Başkanı Yasin Arslan’ın, "Maliyetler çok arttı, zamlar yetersiz, esnafımız zorda. Yılbaşında yeniden değerlendirme yapılacak" şeklinde açıklama yapması, otobüs duraklarında çile çeken vatandaşı kızdırdı. Manşet muhabirinin, esnafın yeni zam beklentisiyle ilgili sorularını yanıtlayan vatandaşlar, temel ihtiyaçlarını dahi zorlukla karşıladıklarını vurgulayarak, art arda gelen zamların aile bütçelerinde yarattığı yıkımı dile getirdi.

Daha 25 gün önce 35 TL’ye çıkarılan şehiriçi toplu taşıma ücretini ‘yetersiz’ bulan Arslan; Bu zam yetersiz
Daha 25 gün önce 35 TL’ye çıkarılan şehiriçi toplu taşıma ücretini ‘yetersiz’ bulan Arslan; Bu zam yetersiz
İçeriği Görüntüle

‘Maaş aynı, zamlar durmuyor’

Günlük çalışarak geçimini sağlamaya çalışan Huriye Efe adlı bir vatandaş, "Bizim ücretlere zam gelmiyor ama otobüs ücretlerine neredeyse 4-5 ayda bir zam geliyor. Belediye de hiç itiraz etmiyor, ne zam isterlerse veriyor. Bütün yaz çocuklarıma dondurma alamadım. Temel ihtiyaçlarımızı bile zor karşılıyoruz" diyerek dar gelirli kesimin hislerini özetledi. Asgari ücretle ev geçindirenlerin çaresizliğini dile getiren Yalçın Alendaroğlu da, "Yazık günah bu zam fazla. Gerçek enflasyon yüzde 60'ın üzerinde" yorumunda bulundu. Hatice Doğan ve Elif Orkan adlı vatandaşlar, zamların senede bir kez gelmesi gerektiğini belirterek, "Zamlar bütçemizi zorluyor. Her şeye zam vatandaşa zarar" derken, kısa sürede ikinci bir zammın yanlış olacağını ifade eden Ayla Kırmızı, "Maliyetler gereği zam yapılabilir ancak bu kadar kısa sürede hiç uygun ve hoş değil" dedi. Sevgi Çetin ise artan maliyetler karşısında kiracı olsaydı otobüse binemeyeceğini söyleyerek toplu ulaşımın lükse dönüştüğüne dikkat çekti.

Emekliler: Gezemiyoruz bile

En çok zorlanan kesimlerden biri de emekliler. Ferda Tunçbilek, "Yılbaşında yeni bir zam daha gelirse sıkıntımız iyice artar. Senelerce çalıştık, emekli olduk, gezemiyoruz bile. Hastaneye gitmek durumundayız. Ancak gel-git ücretleri nedeniyle belki onu bile yapamayacağız. Sağlıklı yaşam hakkımız biraz daha kısıtlanacak” diye konuştu. Vatandaş olarak tepkilerini dile getirmeleri gerektiğini vurgulayan Emine Çömez, "Bu kabul edilebilir bir durum değil. İnsanlar nasıl araca binecek, nasıl karnını doyuracak?" diyerek yetkililere seslenirken, Neriman Fırıncı, “El insaf. Daha bir ay olmadı zam alalı, yine istiyorlar. Gözlerini Allah doyursun” ifadelerini kullandı. Otobüs durağında bekleyen Halkın Kurtuluş Partisi Antalya İl Başkanı Mine Yavuz da, "Pahalılık Türkiye’nin en büyük kangreni, yüz yılın felaketi. Açlık, yoksulluk, alım gücünün düşük olması kötü. Aldığımız maaşlar ortada," yorumuyla sorunun toplumsal boyutunu gözler önüne serdi.

İşte duraklardaki tepkiler

  1. Huriye Efe: "Bizim ücretlere zam gelmiyor, otobüs zammı çok fazla, belediye de hiç itiraz etmiyor, ne istiyorlarsa veriyor. Günlük çalışıp para alıyorum. Çocuklar okulda. Karşıdaki dondurma dükkânından dondurma alamadım bütün yaz. Temel ihtiyaçları alıyoruz ancak zorlanıyoruz, artık her şey lüks oldu. Eskiden hafta sonu bir simit alırdık, şimdi onu bile sayarak alıyoruz. Çocuklarımıza mahcup olmaktan yorulduk"

(Huriye Efe)

  1. Hatice Doğan: "Zam bütçeyi zorluyor, senede bir gelmesi lazım. Şimdi maaşım yeni zamma alışmaya çalışırken, bir de yılbaşında beklenen zam söylentisi çıktı. Bu, nefes almamıza bile izin vermemek demek. Evde doğalgazı kısmaktan, elektriği az kullanmaktan yoruldum. Otobüs masrafı, ev kirası kadar olmaya başladı."

(Hatice Doğan)

  1. Yalçın Alendaroğlu: "Asgari ücretle ev geçindiren insanlar var, yazık günah bu zam fazla. Gerçek enflasyon yüzde 60'ın üzerinde. Markete girdiğimde elim ayağım titriyor. Geçen ay 100 TL'ye aldığım peynir bu ay 150 TL. Bu ulaşım zammı domino etkisi yaratıyor; zaten yüksek olan gıda fiyatları da mazot maliyeti bahanesiyle artacak. Biz cebimizdeki son kuruşu nereye yetiştireceğimizi şaşırdık."

(Yalçın Alendaroğlu)

  1. Sevgi Çetin: "Zam çok fazla. Kiracı olsaydım otobüse binmezdim. Çok şükür ev sahibiyim ama yakıt parası, aidat derken yine ay sonunu zor görüyoruz. Her yere yürüyerek gitmeyi düşünüyorum artık. Sağlıklı yaşam değil, zorunluluktan tasarruf oluyor bu. Evlatlarımıza geleceğe yönelik tek bir birikim yapamıyoruz, günümüzü kurtarma derdindeyiz"

(Sevgi Çetin)

  1. Ayla Kırmızı: "Bu kadar sürede zammın gelecek olmasını doğru bulmuyoruz. Maliyetler gereği zam yapılabilir ancak bu kadar kısa sürede hiç uygun ve hoş değil. Bir aile düşünün; dört kişilik bir ailenin sadece işe gidip gelmesi bile asgari ücretin dörtte birini yiyor. Bu, ulaşım hakkının gasp edilmesidir. İnsanları özel araç kullanmaya veya işsizliğe zorluyorlar."

(Ayla Kırmızı)

  1. Emine Çömez: "Bu kabul edilebilir bir durum değil, yapılabilecek bir konu varsa vatandaş olarak tepkimizi dile getirmemiz lazım. İnsanlar nasıl araca binecek, nasıl karnını doyuracak? Okul masrafları zaten belimizi büktü. Bir de servis ücretleri, otobüs ücretleri eklenince çocuklarımızı okula göndermek lükse dönüştü. Borç batağında yaşıyoruz, her yeni zam bizi biraz daha dibe çekiyor"

(Emine Çömez)

  1. Elif Orkan: "Zam vatandaşa zarar. Her şeye zam senede bir gelmeli. Sürekli gelen zamlarla gelirimiz eriyor, alım gücümüz sıfırlandı. Artık sadece faturaları ödemek için çalışıyoruz. Sosyal hayatımız tamamen bitti. Akşam evde oturup televizyon izlemek bile lüks oldu, elektrik faturası yüzünden. Ekonomik buhranın en ağır yükünü biz taşıyoruz."

(Elif Orkan)

  1. Ferda Tunçbilek: "Zam gelirse daha sıkıntı olacak. Senelerce çalıştık emekli olduk gezemiyoruz bile. Hastaneye gelmek zorundayız, gel-git ücreti yüksek olur. Benim emekli maaşım zamlara yetişmek için koşuyor ama her seferinde geride kalıyor. Torunuma harçlık vermek, bir parka götürmek bile zorlaştı. Hayattan zevk alma hakkımız elimizden alındı."

(Ferda Tunçbilek)

  1. Halkın Kurtuluş Partisi Antalya İl Başkanı Mine Yavuz: "Pahalılık Türkiye’nin en büyük kangreni, yüz yılın felaketi. Açlık, yoksulluk, alım gücünün düşük olması kötü. Enflasyon iktidarın isteğine göre yapılıyor. Aldığımız maaşlar ortada. İktidar bu sorunun kaynağını görmek ve çözmek yerine, sürekli olarak faturayı vatandaşa kesiyor. Bu zamlar, yoksulluğu kurumsallaştırma politikasıdır"

(Mine Yavuz)

  1. Neriman Fırıncı: " El insaf. Daha bir ay olmadı zam alalı, yine istiyorlar. Gözlerini Allah doyursun. Cidden artık ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Başımızı yastığa koyduğumuzda tek düşündüğümüz şey 'Yarın neye zam gelecek?' oluyor. Bu stres, bu ekonomik kaygı hepimizi hasta etti. Yetkililerin bir an önce bu geçim derdine çare bulmasını istiyoruz"

(Neriman Fırıncı)

Muhabir: Esra ALTUNKES