Antalya Arena açılışı aceleye getirildiğinden, ilk maçta kötü bir senaryo yaşanması ümitleri kırmıştı. Aylar sonra yeniden Antalya Arena’da maç oynamaya başlandı. Buraya konuk olan her takımın amacı belliydi. Özellikle üst sıralarda bulunan 25 maçtır yenilmeyen Fenerbahçe’yi öyle bir skorla yendi ki, Antalyaspor bu maçtan sonra Arena’da korkulan bir takım haline geldi. Keza Akrep, arada bir kez puan kaybı yaşandı ama yenilmedi.

Ligin bitimine haftalar kala bu sezonun flaş takımı olan Konyaspor 9 maçlık yenilmezlik unvanı ile Antalya Arena’ya konuk oldu.

Morais felsefesi yine fark yaratan bir kadro sahaya sürdü. Savunmada uzun bir aradan sonra ortada Sakıb ile başladı. Buraya kadar her şey normaldi. Ancak takımın boyunu uzatmak açısından mı bilmem bek olarak Celutska o bölgenin oyuncusu olarak epey aksadı. Nitekim 70 dakika sonra bu durumu fark eden Morais, takıma dinamizm kazandırma açısından onu oyundan alarak yerine hücuma katkı sağlayan Inkoom hamlesi yaptı. Tüm bunlar takımın oyun içindeki gidişatını bir hayli etkiledi. Ayrıca maçın adamı kesinlikle Serdar Özkan arzusuyla milli takıma göz kırptı. Kullandığı topların hepsinde dikine doğru takımın hücum gücüne olumlu katkı sağladı. Eto’o usta işi golü dışında bekleneni veremedi ancak ne olursa olsun oyunda olması çok önemli.

Futbolun doğrularını maç genelinde göremesem de üstünlüğü sağlamak adına oynanan oyun tatmin ediciydi. M’billa’nın çizgide verimsiz olduğu da gözlerden kaçmadı.

Taraftarların koreografisi Arena’nın unutulmazları arasında önemli bir yer edindi. Hele ki ilk defa maraton tribününün güzel bir efekt oluşturması tribünlerde özlem duyulan görüntüleri hatırlattı.

Son haftalarda Antalyaspor için artık her maç prestij açısından değer taşımaktadır. Kalan maçlardan çıkarılacak puanlar gelecek senenin yapılanması adına önemli katkılar sağlanacağı unutulmamalıdır.

Bu zorlu maçlarda Arena’nın takım adına önemli bir etkisi olduğunu düşünmemek elde değil.

Sporla kalın.