Ülke olarak ilginç bir yapımız var. Nereye bir hizmet yapılacak olsa mutlaka karşı çıkanlar oluyor. Demokratik bir ülkede elbette herkes fikrini özgürce ifade edecektir. Buna bir sözümüz yok. Ama güya konunun uzmanı olduğunu iddia edenler, anlaşılması güç garip açıklamalar yapınca insanın garibine gidiyor.
Özellikle seçimlerin yaklaşmasıyla beraber bu tip "istemezükçü" açıklamaları daha çok duyacağa benziyoruz. Bu aralar revaçta olan stadyuma karşı çıkmak.
Ana görüş yeni yapılacak stadyumun şehir trafiğini ve o bölgeyi felç edeceği. Ben başka bir şehirde mi yaşıyorum acaba? Bizim kentimizin trafiği zaten felç değil mi? Hem de yıllardan beri. Stadyuma karşı çıkanlar acaba kaç kere çıkıp da raylı sistem demişler? Trafik yükünü azaltmak için şu şu önlemleri alalım demişler? Kaç tanesi halkı bisiklete yönlendirelim demiş? Kaç tanesi toplu ulaşımı eleştirmiş?
Stadın otopark alanının yetersiz olduğu söyleniyor. İşte tipik popülist otomobil odaklı zihniyet. Kendileri arabadan inmeyenler elbette ki araba odaklı bakacaklar olaya. Peki kim dedi herkesin oraya araba ile gideceğini? Öte yandan toplu ulaşımı kullanan vatandaşlara kentimizde adam gibi bir toplu ulaşım hizmeti veriliyor mu? Nedense açıklamalarda bu konuya hiç değinilmiyor. Deseler ki kentimizin toplu ulaşımı bu stada ulaşımı sağlayacak güzellikte değil. O zaman anlayacağım.
Statların şehir dışına kurulması gerektiğini savunmak da ayrı bir kafa yapısının ürünü. Tabi oraya ulaşılmayacak, uçularak gidilecek. O yüzden mümkün olduğunca uzağa yapalım. Aynen tozu halının altına süpürmek gibi. Ne kadar gözümüzün önünde olmazsa o kadar iyi. Zaten iki haftada bir iki saatliğine kullanılacak mekanı yakına yapmanın ne alemi var.
Stadın yanına AVM yapılmasına karşı çıkmayı da anlayamıyorum. Gerekirse yapılır. Ne var bunda? Her yerimiz AVM zaten. Madem trafik felç olacak AVM trafiğin felç olmasını engeller çünkü insanlar tam maç saatinde stada yığılmak yerine aralıklarla bölgeye giderler. AVM'lerin geniş otoparkları olur vatandaşlar araçlarını oraya park ederler.
Tüm bunları ötesinde bana asıl ilginç gelen güya kentimizin kanaat önderi olan kesimlerin onca sorunlarımız dururken böyle şeylere karşı çıkmaları. Kentimizin asıl sorununun yapılanlar değil yapılmayanlar olduğunu görememeleri. Ve bir günden bir güne çıkıp da "şu" yapılsın dememeleri.