Antalyaspor’un Süper Lig yolculuğunda sezon başındaki belirsizlik, devre arasında genç ve hırslı bir teknik adam olan Emre Belözoğlu’nun takımın başına geçmesiyle birlikte bambaşka bir hikayeye dönüştü. Göreve gelirken takımın 21 maçta topladığı yalnızca 21 puanı vardı ve düşme tehlikesi her geçen hafta daha çok hissediliyordu. Belözoğlu’nun ilk maçları kolay değildi; Göztepe mağlubiyeti ve ardından Beşiktaş ile berabere kalınan mücadeleyle takım üzerindeki baskı devam etti. Ancak Hatayspor karşısında alınan 3-2’lik galibiyetle Antalyaspor, yeni hocasıyla öz güven tazeledi. O günden bu yana Emre Belözoğlu yönetiminde çıkılan 14 maçta 6 galibiyet, 4 beraberlik ve 4 mağlubiyetle 22 puan toplandı. Bu süreçte takımın iç sahadaki başarısı dikkat çekti: Antalya Stadyumu’nda oynanan 7 maçta 5 galibiyet ve 2 beraberlik ile yenilgi yüzü görülmedi. Kırmızı-beyazlılar, teknik adam değişikliği sonrası özellikle iç saha maçlarında sahaya çok daha dirençli ve disiplinli bir kimlikle çıktı.
Sisteme adapte oldular
Emre Belözoğlu ile Antalyaspor’un belki de en belirgin ayrımı, iç saha ile dış saha performansları arasında ortaya çıktı. Antalya’da kazanmak adeta alışkanlık haline gelirken, deplasmanda işler pek istenildiği gibi gitmedi. Belözoğlu döneminde deplasmanda yalnızca Hatayspor maçında galip gelinebildi. Dışarıdaki diğer maçlarda 1 galibiyet, 3 beraberlik ve 4 mağlubiyet alınması, takımın bu alanda daha fazla gelişime ihtiyaç duyduğunu gösterdi. Ofansif verilerde maç başına yaklaşık 1 gol ortalaması yakalanırken, savunma yönünde ise maç başına 1.3 gol yeme ortalaması dikkat çekiyor. Yine de takım, sezonun geneline oranla daha dengeli ve planlı oynamayı başardı. Özellikle Alanyaspor ve Samsunspor karşısında alınan 2-1’lik galibiyetlerde oyun disiplininden kopmayan kırmızı-beyazlılar, Emre Belözoğlu’nun sistemine ne kadar adapte olduklarını gösterdi.
Kaleci farkı
Antalyaspor’un yükselişinde son haftalarda alınan puanlar kadar bireysel performanslar da öne çıktı. Ligin son haftasında Konyaspor karşısında oynanan ve 1-0 kazanılan kritik mücadele bunun en güzel örneğiydi. Bu maçta sahneye çıkan isim ise sürpriz bir kahraman oldu: Sezon boyunca çok fazla forma şansı bulamayan genç kaleci Abdullah Yiğiter. Belözoğlu’nun tercihiyle eldivenleri devralan Yiğiter, Konyaspor maçının kaderini değiştirdi. Penaltı kurtararak takımını öne taşıdığı gibi, maç boyunca yaptığı kritik kurtarışlarla da üç puanın mimarı oldu. Özellikle son dakikalarda yaptığı refleks kurtarışlar, Antalyaspor’un evindeki yenilmezlik serisini sürdürmesini sağladı. Bu galibiyetle birlikte kırmızı-beyazlılar puanını 43’e yükseltti ve ligde orta sıralara yerleşerek rahat bir nefes aldı. Abdullah Yiğiter’in bu çıkışı, teknik heyete ve taraftarlara geleceğe yönelik umut verirken, takım içindeki forma rekabetini de canlı tuttu.
Final haftalarında zorlu viraj
Antalyaspor’u önümüzdeki haftalarda önemli bir sınav bekliyor. Son dört maçlık süreçte rakipler oldukça dişli. Kayserispor ve Eyüpspor ile dış sahada, Gaziantep FK ve Trabzonspor ile iç sahada karşılaşılacak. Deplasman performansı sorunlu olan kırmızı-beyazlılar için Kayserispor maçı özellikle kritik. Rakibin savunmadaki zaaflarına karşı hızlı hücumlarla sonuç alınabilir. Ardından iç sahadaki Gaziantep FK karşılaşması ise kazanılması gereken maçlardan biri olarak öne çıkıyor. Zira Gaziantep, deplasmanda zorlanan ve son haftalarda istikrarsız sonuçlar alan bir ekip. Eyüpspor deplasmanı sezonun en zor dış saha maçı olabilir. Hücum gücü yüksek rakibe karşı savunma konsantrasyonu ön planda olacak. Son hafta Trabzonspor ile içeride oynanacak mücadele ise sezonun kapanışında hem prestij hem de sıralama açısından önem taşıyor. Emre Belözoğlu ve öğrencileri, kalan dört maçta en az 6-7 puan toplayarak sezonu ilk 10’da bitirme hedefiyle sahaya çıkacak. Öz güvenli oyunları ve özellikle iç sahadaki dirençli yapıları ile bu hedef hiç de uzak görünmüyor. Belözoğlu’nun gelişiyle birlikte sadece puanlar değil, kulübün geleceğe dair bakışı da değişti. Antalya artık futboluyla yeniden konuşuluyor.
