Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve paydaşlarının organizasyonunda düzenlenen 5. Geleneksel Kültür, Sanat ve Spor Şenliği, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde Antalya Spor Salonu'nda büyük bir katılımla gerçekleştirildi. “Sevginle Engel Yok” sloganıyla yola çıkan etkinliğe Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, engelli bireyler ve aileleri ile çok sayıda davetli katıldı.
‘Onları mutlu etmeye çalışıyoruz’
Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, 3 Aralık'ın bir farkındalıktan öte, toplumsal dayanışma, sevgi, birlik, beraberlik ve hoşgörü farkındalığı anlamında büyük önem arz ettiğini belirterek, "Özel çocuklarımızın kendilerine olan güvenlerinin pekiştirilmesi, mutlu olmaları ve ailelerine destek olunması amacıyla Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) olarak tüm gençlik merkezlerimizde ve spor salonlarımızda onları mutlu etmeye çalışıyoruz. Gözüyle bakan, gönlüyle gören bir bakanlık olarak bu çocuklarımızın yanında olmaya devam ediyoruz. 3 Aralık'ı, 365 günün her günü yapmaya çalışıyoruz. Bu 3 Aralık’ların, bu güzelliklerin, bu farkındalıkların yıl boyu sürmesini diliyorum" diye konuştu.
'Farkındalığın ötesinde bir gün'
Antalya Valisi Hulusi Şahin ise Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Antalya’daki kamu kurum ve kuruluşlarının öncülüğünde düzenlenen bu etkinliğe katılmanın büyük sevincini yaşadığını ifade ederek şunları kaydetti: "Gençlik ve Spor Bakanlığı organizasyonunda Antalya’mızda çok güzel etkinlikler yapılıyor. Bunlardan bir tanesi de GSB öncülüğünde şu anda gerçekleştirdiğimiz kültür ve sanat şenliği. Bu vesileyle hem Dünya Engelliler Günü’nde bir araya gelme fırsatı bulduk hem de özel evlatlarımızla bir şenlik içerisindeyiz. 3 Aralık, Gençlik ve Spor İl Müdürümüzün de dediği gibi, bir farkındalığın ötesinde, bir toplumun kalitesini ortaya koyan unsur; özel ihtiyaç sahibi evlatlarımızın sesine kulak vermektir. Biz Türk toplumu olarak şefkat ve merhametle kendini tanımlayan bir toplumuz. Onlar bizden çok fazla bir şey istemiyorlar. Sadece kendilerinin de toplumun bir parçası olduğunu fark etmemizi istiyorlar. Bu anlamda spor alanı çok önemli. Özel bireylerimiz ve ampute sporcularımız bizlere gurur yaşatıyor. Onları sadece bir gün değil, her gün hatırlamalıyız."
