Kılıçdaroğlu, önceki gün Keçiören’de şöyle konuşmuştu:
“Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir başbakanın kendi bakanlarının yolsuzluk yaptığını ve o gerekçeyle listeye alınmadıklarını söyledi..
Bu bakanlar kimler?
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, çık açıklama yap..
Ya 'ben yolsuzluk yapmadım başbakan yalan söylüyor' de ya da sesini kes..
Yolsuzluk yaptığını kabul ediyorsun..”
…
Aradan 1 gün geçti..
Tüzmen, Kılıçdaroğlu'nu TOBB’da yakaladı..
Kemal Kılıçdaroğlu, Kürşat Tüzmen'i karşısında görünce geri adım attı..
Tüzmen’den Kılıçdaroğlu’na:
“Sayın Kılıçdaroğlu, söylecek sözünüz varsa bana söyleyin..
Ben sizi genel müdürlük döneminizden biliyorum, siz beni müsteşarken tanıyor muydunuz?”
Kılıçdaroğlu’ndan Tüzmen’e:
“Ben sizi dürüst birisi olarak bilirim, lafım size değil..”
…
CHP Genel Başkanı’nın düştüğü duruma bakın..
Ya tükürmeyeceksin..
Ya da tükürdüğünü yalamayacaksın..
Boğaz 9 düğümdür..
Bir şeyi söylerken 9 kez düşüneceksin..
………………….
Kılıçdaroğlu geçtiğimiz gün Yalova mitinginde “yoksulluk” siyaseti yaparken bir “bebek olayı” anlattı..
Dedi ki:
“Denizli’de bir bebek annesi tarafından sokağa bırakıldı..
Polisler bebeğe sahip çıktı..
Bebeğin adını Yunus koydular..”
…
Aradan 1 gün geçti..
Denizli Valisi olayı anlattı:
“Bebek anne tarafından terk edilmedi..
Aile tarafından Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na verildi..
Bebek, aile yoksul olduğu için değil, engelli olduğu için verildi..
Bebeğin ismi Yunus değil, Yağmur..”
…
CHP Genel Başkanı’nın düştüğü duruma bakın..
Bir işin doğrusunu bile öğrenemiyor..
“Yalan” söyleyerek milletin kafasını karıştırıyor..
………………….
Kılıçdaroğlu TV’de “Siyaset Meydanı” programına katıldı..
Dedi ki:
“YÖK’ü kaldıracağım..”
…
Aynı programda, 35 dakika sonra şöyle konuştu:
“Bedelliden elde edeceğimiz geliri YÖK’e devredeceğiz..”
…
CHP Genel Başkanı’nın çelişkisine bakın..
Kaldırdığın YÖK’e o parayı niye ve nasıl devrediyorsun?
Yarım saat içinde ne söylediğini unutan birinin, “Aile Yardımı” gibi, “1.5 liraya mazot” gibi vaatlerine bu millet nasıl inansın?
………………….
Bunları yazdıkça “birileri” bizi neredeyse parçalayacak hale geliyor..
“Yalancı”ya kızacaklarına, “yalan söyleyeni anlatan”a tepki gösteriyorlar..
…
Böyle zamanlarda genellikle susmayı yeğlerim..
Ve..
Mevlana’nın o meşhur şiiri gelir aklıma:
Kör cehalet çirkefleştirir insanları..
Suskunluğum asaletimdendir...
Her lafa verecek bir cevabım var..
Lakin..
Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye..
…
Daha ne diyeyim?