Dev Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, asgari ücretle ilgili değerlendirmelerde bulunarak yüksek enflasyon ve TÜİK verileri üzerinden çarpıcı açıklamalar yaptı. Yahyaoğlu, enflasyonun düşük gösterilerek algı yaratıldığını ifade ederek, “İşçilerin, emekçilerin ve emeklilerin yılbaşında alacakları zamları ve asgari ücreti küçültmeye çalışıyorlar. TÜİK bir ay önce yüzde 68 olarak açıkladığı enflasyonu yüzde 48,58 olarak revize etti. Bu da yeniden değerleme oranını yüzde 44’e çekti. Vergiler, harçlar, kira, enerji gibi temel giderler en az bu oran kadar artacak. Ancak tüm harcama kalemlerimiz, özellikle pazar ve gıda fiyatları, bu oranın çok daha üzerinde artmaya devam ediyor. Şu anda asgari ücrete yüzde 25-30 civarında bir zamdan bahsediliyor. Eğer bu oran uygulanırsa, tüm ilan edilenlerin yüzde 40-50’si arasında gelir kaybı yaşanacaktır. Bu da asgari ücretin cebimize girmeden çalınması demektir” ifadelerini kullandı. 

Karşılama yöntemi şaşırttı
Karşılama yöntemi şaşırttı
İçeriği Görüntüle

 

‘Emekçiler daha da yoksullaşacak’ 

Milyonlarca çalışanın zaten açlık sınırında yaşadığını belirten Yahyaoğlu, bu şartların daha da kötüleşeceğini vurguladı. Yahyaoğlu, “Açlık sınırı altında bir ücreti olan milyonlarca çalışan ve tüm emekçiler daha da yoksullaşacak. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti yasaları işçilere ve kamu çalışanlarına sendikal haklar ve toplu pazarlık hakları tanımıştır. Ücret, sosyal haklar gibi konular toplu sözleşme müzakereleriyle pazarlık masasına getirildiğinde işçi ve işveren masada eşit şartlarda olur. Ancak şu an asgari ücret komisyonunda işçi tarafı imza atmasa bile karar verilmiş sayılıyor. Bu adil bir sistem değil. İşçi tarafının da 'evet' diyeceği bir sözleşmenin ortaya çıkması zorunlu hale getirilmelidir” diye konuştu. 

 

‘Daha adil bir sistem kurabiliriz’ 

Yahyaoğlu, toplu iş sözleşmelerinin önemine değinerek, örgütlü bir çalışma düzeninin şart olduğunu dile getirdi. Yahyaoğlu, “Sendika ve toplu iş sözleşmesi olan bir işyerinde asgari ücret konuşulmaz hale gelir. Tüm işçilerin ücretleri ve çalışma koşulları toplu iş sözleşmesiyle belirlenir. Bu, işçi haklarını korumanın en etkili yoludur. Sendikal örgütlenme sayesinde işçiler, sosyal hakları ve ücretleri konusunda daha güçlü bir pazarlık gücüne sahip olabilir. Türkiye’nin her yerinde sendikalı işçilerin gücünü artırarak daha adil bir sistem kurabiliriz. Tüm işçilerin haklarının korunduğu, insanca yaşanabilir bir ücretin olduğu sendikalı günler diliyorum” diyerek açıklamasını tamamladı. 

Kaynak: ESRA ALTUNKES