Mustafa Akaydın, yıllar önce bitecek bir “stadyum”u engelledi..
“Ben daha iyisini yapacağım” demesine rağmen “stadyum yapmayı” beceremedi..
Bu arada..
“Daha önce planlandığı gibi” yine 100. Yıl alanına bir stadyum yapılması kesinleşti..
Ve..
Antalya’ya gelen Spor Bakanı Suat Kılıç da “evet 100 Yıl alanı uygun” dedi..
İşte bu tablo..
“Örümcek kafalı”ları çok rahatsız etti..
Özellikle..
“100 Yıl’a stad yaptırmam” diye tepinen Akaydın’ın “yenik” duruma düşeceği kesinleşti ya..
Sanırım..
Hamisinin bu durumu Yıldıray Efendi’yi çileden çıkarttı..
Hemen kaleme-kağıda sarıldı ve “saldırıya” geçti..
Soruyor:
“Bu iş için kaynağı nereden bulacaksın, açıkla bakalım..”
…
Dün bu açıklamayı okuyunca, birkaç yıl önceye gittim..
Menderes Türel, köprülü-tünelli kavşakları yaparken, hem Yıldıray Efendi, hem de MHP’nin o zamanki İl Başkanı Nizamettin Sağır durmadan, “bu işin parası nereden geliyor” diye sorular soruyordu..
Türel’i TV’de programa çağırdım ve bu soruyu kendisine canlı yayında sordum..
Sağır ve Sapan Efendiye de sorularını Türel’e soracağımı söyledim ve programı izlemelerini istedim..
Türel buna cevabı verdi..
Yıldıray Efendi de, Sayın Sağır da aynı soruyu bir daha sormadılar..
Ama..
Sonradan öğrendim ki..
Asıl amaçları paranın kaynağını öğrenmek değil, işi geciktirmek, hatta mümkünse bu işten vazgeçirtmekmiş..
Bunu bana, onların en yakınındaki dost(!)ları söyledi..
…
Sonra seçim zamanı geldi..
Neler konuşuldu, ne vaadler verildi, (eğer balık beyinli değilseniz) hepsini sanırım hatırlıyorsunuzdur..
Türel kaybetti, CHP’li Akaydın Başkan seçildi..
Başlamış ve başlayacak bir sürü proje o dönemde Akaydın tarafından ya durduruldu, ya da (AntRay gibi uzun süre) işletilmedi..
Bazıları da iptal edildi..
Bunlara hiçbir şey demiyorum..
Olabilir..
Türel “yanlış” yapmıştır ve Akaydın “daha iyisini” yapacaktır..
Ama..
Aradan geçen 3 yıla yakın bir zaman gösterdi ki..
Yok edilen, durdurulan, iptal edilen projelerin yerine “yenisi” getirilmedi..
Hatta, onların yerini tutacak bir çalışma bile yapılmadı..
…
İşte o durdurulan çalışmalardan biri 100. Yıl alanına yapılacak olan “Stadyum ve Arena”ydı..
Akaydın ve CHP zihniyeti sadece bunu yok etmekle kalmadı..
Yerine yenisini de yapmayı beceremediği için..
Antalya, Dünya Basketbol Şampiyonası’ndan, bu maçların getireceği en az 300 milyon dolardan ve milyarlarca liralık tanıtımdan oldu..
Dünyanın bütün gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde neredeyse kuraldır..
“Yerine başka bir şey koyamayacaksan, eskisine ya da yapılan projesine engel olmayacaksın..”
Ama..
CHP zihniyeti işte böyle bir şey..
Hem yapılanı engeller ya da engellemek için her şeyi yapar, hem de yerine yeni bir şey koymaz..
Antalya bunun örnekleriyle dolu..
…
Dün Yıldıray Efendi’nin açıklaması da bu “zihniyeti” anlatan çarpıcı bir örnektir..
Amacı da, “stadın parasının kaynağını öğrenmek” falan değil..
Yıllar önce yaptığı gibi; yapılacak bir işi –mümkünse- engellemeye çalışmak..
Hamisi Akaydın’ı kötü duruma düşürmemek..
Ya da, en azından işi geciktirerek seçime kadar uzamasını sağlamak..
Ve..
“Bakın onlar da bu işi beceremiyor” noktasına getirmek, bunu seçimde propaganda malzemesi olarak kullanmak..
Ne diyelim..
Tanrı Antalya’yı “bu zihniyetten” korusun..