Muğla’nın Datça ilçesi yakınlarında bulunan antik bir yerleşim olan Knidos, özellikle tarihi ve arkeolojik önemiyle dikkat çekiyor. Antik Yunan döneminde önemli bir ticaret, kültür ve sanat merkezi haline gelen Knidos, Ege ve Akdeniz'in birleştiği noktada, stratejik bir konumda yer alıyor. Bu konum, Knidos'un deniz ticareti açısından önemli bir liman şehri olmasını sağladı. Knidos'un kuruluşu MÖ 4. yüzyıla kadar uzanıyor. Dorlar tarafından kurulan Knidos, dönemin en önemli ticaret şehirlerinden biri olarak kabul edildi ve daha sonra Pers, Roma ve Bizans dönemlerinde de önemini korudu.
Tarihin ilk kadın heykeli
Knidos, antik tiyatrosu, tapınakları ve agora gibi yapılarıyla dikkat çekiyor. 5 bin kişilik antik tiyatrosu, şehirdeki en önemli kalıntılardan biri. Ayrıca, Dionysos ve Apollon'a adanmış tapınaklar gibi dini yapılar da yer alıyor. Özellikle Knidoslu Afrodit heykeliyle ünlü olan Knidos heykeli, dönemin ünlü heykeltıraşı Praxiteles tarafından yapılarak tarihin ‘ilk çıplak kadın heykeli’ olarak biliniyor. Knidos'un bir iç liman ve bir dış liman olmak üzere iki limanı bulunuyor. Antik dönemde bu limanlar ticaret ve ulaşım için büyük önem taşıyordu. İç liman daha korunaklı olduğu için kış aylarında gemilerin barınağı olarak kullanılırken, dış liman ise ticaret gemilerine hizmet veriyordu. Knidos, sadece ticaret ve sanatla değil, aynı zamanda bilimle de ilişkilendiriliyor. Ünlü matematikçi ve astronom Eudoxus’un burada yaşadığı söyleniyor. Antik çağda astronomi biliminin gelişimine katkı sağlayan Knidos Gözlemevi, Eudoxus'un çalışmalarını yürüttüğü yer olarak biliniyor. Bir açık hava müzesi gibi ziyaret edilebilen antik kalıntılarla dolu olan Knidos’a gelen ziyaretçiler, tarihi yapılar arasında gezme, antik limanları görme ve Afrodit tapınağı gibi önemli yapıtların kalıntılarını inceleme fırsatı buluyor. Knidos'a ulaşım genellikle tekne turları veya karayoluyla sağlanıyor.