Sağlık en temel insan hakkıdır. Sağlığın ırk, din, dil, politik inanç, ekonomik ve sosyal durum ayırımı gözetilmeksizin doğuşta kazanılan temel bir hak olduğu uluslararası bir belgede ilk kez 73 yıl önce Dünya Sağlık Örgütü’nün anayasasında yer almış. Sağlığın bir hak olması ve yaş, cinsiyet, ekonomik durum gibi herhangi bir etmene bağlı olmaksızın kişiye sağlanması zorunluluğu hükümetlere önemli bir sorumluluk yüklemiş ve bu sorumluluk da yine 72 yıl önce İnsan hakları Evrensel Bildirgesi’nde “tıbbi bakım alma hakkı” olarak tanımlanmış. Hükümetler, kendi halklarının sağlığından sorumludur. Hastalıkların en önde gelen nedeninin yoksulluk olduğu ifade ediliyor. Yoksulluk başta beslenme yetersizliği ve uygun olmayan barınma koşulları olmak üzere pek çok yönüyle sağlığı olumsuz etkiliyor. Eğitimsizlik, çalışma ortamı ve koşulları, yaşam biçimiyle ilgili sorunlar, sigara ve benzeri gibi alışkanlıklar vs. Sağlık hizmetlerine erişememek önemli bir sorun. Bu bizim ülkemiz için geçerli değil. Koronavirüs kabusunun başladığı günden bu yana verilen mücadeleyi diğer ülkelerle kıyaslayamazsınız. Sağlık çalışanlarımızın verdiği mücadeleyi alkışlıyoruz.
+++
Eflatun’a sormuşlar; İnsanoğlunun sizi en çok  şaşırtan davranışı nedir? Eflatun şöyle cevap vermiş: Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler. Yarınlarından endişe ederken bugünü unuturlar. Sonuçta, ne bugünü ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler. Peki sen ne öneriyorsun demişler. Bilge sıralamış: Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın. Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır. Önemli olan; hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır.