Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) web adresini her yıl sık sık ziyaret ederim. Türkiye’deki tarımsal üretimi, son üretim rakamlarını derslerimizde kullanmak üzere inceliyorum. Ancak hiçbir zaman derslerde veya bilimsel yazılarda tahmini rakamlara hiç yer vermiyorum. Sebebi ise ülkemiz tarımıyla ilgili istatistik problemi olduğunu düşünmemdir. Ancak 2025 yılı tahminlerine göz attığımda şaşırmadım.

En yakın olduğum tarımsal üretim alanı sebzelerdir. Bu alandaki üretimin azalma ya da artma şeklinde istatistiğe ne kadar yansıdığını görebiliyorum. Hatta bu yazıyı yazarken acaba 2025 yılı kesin rakamları açıklanınca boşa düşer miyim, diye düşünmeden de edemiyorum.

2025 yılının tarımsal üretim açısından iyi gitmediğini, en azından iklimsel olaylardan çıkarabiliyorum. Bu yılki sıcak dönemin narenciyeden Trabzon hurmasına, ayvadan elmaya, domatesten bibere varana kadar her üretim koluna olumsuz etkilediğini gözlemledik. Zirai don olayları, meyveler daha çiçek ya da küçük meyve aşamasındayken büyük zarar oluşturdu.

C:\Users\HALDEM\AppData\Local\Microsoft\Windows\INetCache\Content.MSO\CB850024.tmpKuraklık ise başka bir olumsuz faktörün sebebiydi. Yağmur ve kar yağışlarının olmaması su rezervlerinin azalmasına neden oldu. Suyun olmaması için tahıllar başta olmak üzere birçok bitki türünü olumsuz etkiledi.

Nihayetinde tarımsal üretimdeki düşüşler bizleri bekliyor. TÜİK 2025 yılı ikinci tahminleri bunu gösteriyor. Tabloda gruplanmış şekilde üretim değerlerini görebiliyoruz.

Tahılların üretim miktarının 2025 yılında bir önceki yıla göre %12.4 azalarak 34.2 milyon ton olacağı tahmin ediliyor. Bunların içerisinde buğday üretiminin %13.9 azalacağı (17.9 milyon ton), arpanın %25.9 azalacağı (6 milyon ton), çavdarın %29.9 azalacağı (203 bin ton), mısır üretimin %4.9 azalacağı (8.5 milyon ton) belirtilmiş.

Kuru baklagillerden nohut, kuru fasulye, mercimek, börülce vd. azalıyor. Hatta yeşil mercimekteki azalma %58, kırımızı mercimekteki azalma ise %43 olarak görünüyor. Yumrulu bitkilerden patatesteki azalma %13 ve 6 milyon tona düşmüş olacak.

Yağlı tohumlu bitkilerden ayçiçek üretimi de azalıyor. %17.6’lık azalma ile ayçiçek üretimi 1.8 milyon tona düşmüş olacak. Şeker pancarının, kenevirin, kütlü pamuğun da azalacağı öngörülüyor.

Üretim miktarındaki azalma tahminleri meyveler ile devam ediyor. Meyve, içecek ve baharat bitkileri grubundaki azalma tahmini %30.4 olarak belirtilmiş. Bireysel olarak meyveleri ele aldığımızda, elmadaki azalma %48.3, şeftalide %46.1, nektarinde %44.1, kirazda %70.6, üzümde %24.5 oranlarında tahmin edilmiş.

Narenciye ürünlerinden portakalda %15, limonda %34.8 oranında azalma öngörülürken, sert kabuklu meyvelerden fındıkta %38.5, cevizde %38.1, Antep fıstığında %61.1 oranında üretim azalışı olacağı tahmin edilmiş durumda. Sadece sebzelerdeki azalma çok küçük oranda.

Verdiğimiz bu bilgilerden 2025 yılı için Türkiye’nin tarımsal üretim miktarının iç karartıcı olduğunu görebiliyoruz. 2025 yılındaki azalmaların etkisi 2026 yılında kendisini gösterecektir.

Tarımsal üretimimizdeki azalma öngörülerini iyi irdelememiz gerekiyor. İklimsel olaylardan kaynaklı azalmaların yanında, üretim planlamasının hayata geçirilememesinin de önemli bir etkisi var.

Fakat altını kalın şekilde çizmeliyiz. Kazandırmayan tarımsal üretimi çiftçiye dayamatayız. Özellikle tahıllarla ilgili üretimi iyi planlamamız ve desteklememiz gerekecektir. Yağlı tohumlu bitkilere de dikkat etmeliyiz.İhtiyacımız olan ürünleri ithal ederiz düşüncesi önümüzdeki yıllar için bizleri sıkıntıya sokacaktır. İthalata dayalı yaşam, enflasyonun azdığı dönemlerde bizleri bezdirecektir.

Unutmayalım, kendi kendine yetebilen bir Türkiye, tarımsal gücü ile geleceğe daha güvenli bakacaktır.