Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın’ın ağzından bal damlıyor adeta..
Bir de söylediklerini yapabilse..
İnanın tadından yenmeyecek..

Sevgili Hoca’mız önceki gün Sedir, Dutlubahçe ve Konuksever Mahallesi sakinleriyle bir araya geldi..
Etrafında birkaç kişi görünce de..
Her zamanki gibi coştu..
“Yağamıyorum, bari gürleyeyim” diyerek başladı döktürmeye..
“Büyükşehir Belediye Başkanı’nın halkın ayağına gitmesi de hizmetin bir parçasıdır” dedi..
Sonra gülücükler saçarak etrafına bakındı..
Kendisine gülümseyerek bakan insanları görünce sevindi, mutlu oldu..
Konuştu, konuştu, konuştu..
Mahalleli dinledi..
Sonra..
“Artık bunları kimse yemiyor Başkan” der gibi birbirine baktı..
Yandan gülümsemelerle hafif hafif başını salladı..

Mustafa Akaydın’ın mahalle gezilerindeki “manzara” genellikle bu..

Bu arada vatandaşlardan bazı sorular ve istekler duyuldu..
Akaydın bunların “not” alınması için elemanlarına işaret verdi..
Tıpkı daha önce gezdiği mahallelerde olduğu gibi..
İçlerinden biri dönüp gazetecilerden birine sordu:
“Siz bilirsiniz arkadaş, Hoca not aldırıyor da, sonra bu notlar ne oluyor?”
Gazeteci gayet iyi niyetli..
Diyor ki:
“Bunları biriktirip tasnifliyorlar..
Sonra aynı konuları birleştiriyorlar..
Yeri geldiğinde de bunları toptan yapıyorlar..
Koskoca Başkan..
Göz boyamak için veya boşuna not tutturur mu?”
Mahalle sakini tatmin olmamış gibi bir soru daha soruyor:
“Hocamız 2 senedir birçok mahalle gezdi..
O mahallelerde alınan notlarla ilgili bir şey yapıldı mı?
Mahallelinin istekleri yerine getirildi mi?
Hangi mahallede oldu bu?”
Gazeteci boş gözlerle soruyu sorana baktı..
Soruya cevap veremedi..
Hiç böyle bir şey hatırlamıyordu..
“Yoksa, Akaydın Başkan gerçekten göz boyamak için mi not tutturuyor” diye düşünmekten kendini alamadı..

En başta dediğim gibi..
Akaydın’ın ağzından bal damlıyor adeta..
Bir Büyükşehir Başkanı’nın milletin ayağına gitmesine “hizmet” diyor..
Ama..
Bu tatlı sözlerle..
Önemli olanın milletin ayağına gitmek değil, “milletin ihtiyacını giderecek hizmet üretmek” olduğunu unutturmaya çalışıyor..
Bunu 2 yıla yakın bir zamandır Antalya halkı yedi yuttu..
Bugünlerde bir “uyanış” var gibi..
Şu gazeteciye soru sorana ve sorulan sorulara baksanıza..

Umarım..
Bu “uyananların” sayısı artar..
Yoksa..
Antalya’nın işi gerçekten zor..
Çok zor..