İngiltere’nin saygın gazetelerinden Financial Times, Türkiye’nin Avrupa güvenliği açısından artık vazgeçilmez bir aktöre dönüştüğünü yazdı. Hem askeri kapasitesi hem de dış politikada izlediği denge stratejisiyle dikkat çeken Türkiye’nin, Batılı ülkeler nezdinde stratejik öneminin daha da arttığına dikkat çekilen haberde, Türkiye'nin iç siyasette yaşadığı sorunlara rağmen, Avrupa'nın Ankara ile daha yakın çalışmak zorunda kaldığı belirtildi.
TÜRKİYE, NATO’NUN AVRUPA KANADINDAKİ EN GÜÇLÜ ORDU
Financial Times analizinde Türkiye'nin NATO içindeki pozisyonuna geniş yer veriliyor. Türkiye’nin sahip olduğu yaklaşık 355 bin kişilik aktif askeri personelle NATO’nun Avrupa’daki en büyük ordusuna sahip olduğu hatırlatılıyor. Bu özelliğiyle Türkiye, Avrupa'nın doğu sınırlarında artan Rusya tehdidine karşı caydırıcı güç olarak öne çıkıyor. Ukrayna savaşında izlediği “denge politikası” sayesinde hem Moskova hem de Kiev ile temaslarını sürdürebilen ender ülkelerden biri olması da Türkiye’yi eşsiz kılıyor.
Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna lideri Volodimir Zelenski ve ABD Başkanı Donald Trump’ı İstanbul’a davet eden üçlü zirve önerisi, Türkiye’nin barışa aracılık edebilecek konumda olduğunu gösteren örneklerden biri olarak gösteriliyor. Bu toplantının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinmese de, Türkiye’nin bu teklifinin bile Batılı başkentlerde dikkatle izlendiği vurgulanıyor.
SAVUNMA SANAYİİNDE BÜYÜK SIÇRAMA
Türkiye’nin yalnızca askerî gücü değil, savunma sanayii alanındaki ilerlemeleri de dikkat çekiyor. Financial Times, Türk savunma şirketlerinin son yıllarda gösterdiği büyümeyi “patlama” olarak tanımlıyor. Yerli üretime dayalı silahlar, zırhlı araçlar, SİHA’lar ve mühimmat üretiminde Türkiye yüksek bir kapasiteye ulaşmış durumda. Bu ürünler sadece Avrupa’da değil, Orta Doğu ve Afrika pazarlarında da büyük ilgi görüyor.
Özellikle Baykar’ın geliştirdiği TB3 SİHA’nın TCG Anadolu gemisine başarılı şekilde iniş yapması savunma tarihi açısından önemli bir gelişme olarak gösteriliyor. Baykar CEO’su Selçuk Bayraktar’ın “Denizleri fetheden Barbaros’un torunları, bugün gökleri açıyor” sözü de haberde yer buluyor.
Ayrıca İtalya’nın önde gelen savunma şirketlerinden Leonardo ile Baykar arasında imzalanan iş birliği anlaşması sayesinde Türk SİHA’larının Avrupa pazarına açılmasının önü açılıyor.
TÜRKİYE’NİN GÜCÜ VAR AMA KIRILGANLIKLARI DA VAR
Her ne kadar Türkiye savunma alanında hızla büyüse de Financial Times, bu gelişimin sürdürülebilirliği konusunda bazı sorunlara dikkat çekiyor. Türkiye’nin hâlâ sermaye eksikliği yaşadığı, beyin göçü sorunuyla karşı karşıya olduğu ve teknoloji altyapısını uzun vadede ayakta tutmak için Avrupa ile iş birliğine ihtiyaç duyduğu belirtiliyor.
Londra merkezli bir düşünce kuruluşunda görev yapan savunma uzmanı Tom Waldwyn, Türkiye’nin yeteneklerini Avrupa’ya göstermeye çalıştığını ancak bu sektörü ayakta tutabilmek için Avrupa yatırımlarına ve ortaklıklarına muhtaç olduğunu söylüyor. Yani güçlü görünse de tek başına yeterli olamayacağı mesajı veriliyor.
İÇ POLİTİKA VE DEMOKRASİ ELEŞTİRİLERİ İKİNCİ PLANA İTİLİYOR
Türkiye’nin Avrupa güvenliğinde üstlendiği bu kritik rol, Batı’nın iç siyasetteki demokrasi sorunlarını ikinci plana atmasına neden olmuş durumda. Haberde Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı süreç örnek gösterilerek, demokratik gerilemeye rağmen Avrupa’nın Ankara ile çalışmak zorunda kaldığı ifade ediliyor. Erdoğan’ın “Avrupa güvenliği Türkiye olmadan düşünülemez” sözü bu tabloyu özetler nitelikte.
Öte yandan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Almanya’ya yazdığı mektuba da yer verilmiş. Almanya’nın Türkiye’ye Eurofighter savaş uçaklarını satmaktan vazgeçmesi sonrası yazılan mektupta İmamoğlu, “Türkiye Erdoğan’dan büyüktür. Hükümetler gelir geçer” diyerek ulusal güvenliğin kişisel hesaplara kurban edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, “Erdoğan sonrası döneme hazırlanmak istiyorsanız Türkiye’yi cezalandırmayın” ifadesiyle Avrupa’ya dikkatli olma çağrısı yapıyor.
AVRUPA TÜRKİYE’YE MECBUR, TÜRKİYE DE AVRUPA’YA
Sonuç olarak Financial Times’a göre Avrupa ülkeleri Türkiye ile çalışmadan güvenliklerini sağlamakta zorlanıyor. Ancak Türkiye de özellikle ekonomik ve teknolojik alanlarda Avrupa ile iş birliğine ihtiyaç duyuyor. Yani iki taraf da birbirine muhtaç. Bu karşılıklı bağımlılık, önümüzdeki dönemde Türkiye-Avrupa ilişkilerinin seyrini belirleyecek ana faktör olacak gibi görünüyor.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar