“İçimizdeki birileri”ne göre;

Avrupa ne yaparsa en iyisini yapar..

Türkiye ise en kötüsünü yapar..

“BATICILARA” TAKDİMİMDİR

Bu “Batı Hayranı” arkadaşlarıma, oralarda hayal ettikleri gibi bir yaşam olmadığını bir türlü anlatamıyorum..

Yineliyorum:

“Sosyal yaşamda da, iş yaşamında da..Avrupa insanı, yönetenler tarafından katı kurallar silsilesi ile kurgulanmış, kural dışına çıktıkları anda fişleri çekilen birer robottur..”

Yönetenlerin yaptıklarına karşı gelemezler..

Gelirlerse, sonuçlarına katlanırlar..

Tıpkı, Avrupa’nın “en uygar, demokrasinin beşiği” diye adlandırılan Fransa’daki gibi..

Günlerdir o görüntüleri izliyorsunuz..

“Avrupa ne yaparsa en iyisini yapar” ya..

“Bir yasanın çıkmasını istemedikleri için” protesto eden sivil halka karşı güvenlik güçleri, “orantısız güç kullanma” konusunda da en iyisini yapıyor..

Suratlara biber gazı sıkıyor..

Kadın-erkek ayırmıyor,yere yıkıp tekmeliyor, kadınları saçlarından sürükleyip tekme-tokat dövüyor..

Plastik coplarla rastgele vuruyor insanlara..

Olmadı gaz bombaları kullanıyor..

Bu arada..

Özgürlük var ya, görüntüleri çekmek isteyen kameraları da engelliyorlar..

Gazeteler de olan-biteni gösteremiyor..

UYGAR FRANSA KAYNIYOR

Şimdi sizlere, “uygar ve özgürlükler ülkesi Fransa” ile ilgili bir haberi aktarmak istiyorum..

O Gezi olayları sırasında, TC hükümetine ve güvenlik güçlerimize söylemediklerini bırakmayan “çapulcular ve batı hayranları” iyi bir okusun diyorum..

Amacım, “fikirlerini değiştirmek” değil..

Sadece görsünler yeter..

MANZARA ÇOK TANIDIK

Fransa'da yeni çalışma yasası tasarısına karşı ülke genelinde Paris, Nantes, Toulouse, Bordeaux, Rennes ve Strasbourg da dahil olmak üzere 163 yerde gösteriler düzenlendi..

Paris'te düzenlenen çalışma yasası protesto eylemi, daha sonra çatışmaya dönüştü..

Eylemci topluluğun arasında yer alan bir grup, polise molotof kokteyli, taş ve cam şişe fırlattı..

(Bu manzara sanırım çok tanıdık geliyordur..)

Polis ekipleri göstericilere karşı bol miktarda göz yaşartıcı gaz kullanırken, polis helikopterinin de sürekli eylem bölgesi üstünde uçtuğu gözlendi..

Ancak..

Batı medyası molotoflu göstericileri “barışçı” olarak nitelendirmedi..

Türkiye'de terör önlemlerinin yumuşatılmasını isteyen Avrupa ise,“polisin orantısız güç kullanması ve sivil gençlere sert müdahalelerde bulunmasını doğru bir uygulama” olarak değerlendirdi..

FRANSA’NIN "ÇAPULCULAR"I

Haber şöyle devam ediyor:

Fransa'da şu anda 8 rafinerinin hepsinde grev var..

Sendikalar, hükümetin yeni tasarıyı çekmemesi halinde eylemin şiddetinin büyüyeceği tehdidinde bulundu..

Hükümetin ise geri adım atmaya niyeti yok..

Paris'te bazı benzinlikler önünde kuyruklar oluşurken, bazı benzinlikler de yakıt olmadığı için benzin pompalarının üzerine "benzin yok" uyarısı astı..

Şu anda Fransa'daki benzin istasyonlarının yüzde 20'si hizmet veremiyor..

Öte yandan..

Ülkedeki gerilen ortamda polis eylemcilere orantısız şiddet uyguluyor..

Ülkenin önde gelen gazeteleri ise eylemleri görmezden geliyor..

Fransa Cumhurbaşkanlığı resmi twitter hesabından yaptığı açıklamada eylemler için, "1000'den fazla çapulcu (casseurs) tutuklandı, 350 polis yaralandı" ifadelerini kullandı..

Ülkede protestoların nedeni yeni yasa tasarısı..

Bu tasarı, işverenlere çalışanların mesai saatini artırma ve maaşlarını düşürme yetkisi veriyor..

“ONLAR” ASLA DERS ALMAZ

En başta ne demiştim?

“Sosyal yaşam alanında da, iş yaşamı alanında da.. Avrupa insanı, yönetenler tarafından katı kurallar silsilesi ile kurgulanmış, kural dışına çıktıkları anda fişleri çekilen birer robottur..”

Fransa’da çalışanları ayağa kaldıran yasa tasarısının vereceği yetkiye dikkat..

Bunu, “uygar ve demokrat bir ülkenin hükümeti” getiriyor..

Hala bizi “demokrasi sınavı”ndan geçirenlerin bu tutumu, “içimizdeki birileri” için ders olur mu dersiniz?

Sanmam..

“At gözlüklerini” çıkarmadıkları sürece, “onlar” asla ders almazlar..

Ülkelerini kötülemekten de geri kalmazlar..