Antalyaspor son 3 yılda çağ atlatan devrim niteliğinde iki önemli tesise sahip oldu. Bunlardan ilki yapılması yılan hikayesine dönüşen Antalya Arena Stadyumu takımımızın kimliğini bir anda değiştirdi. Dünya kenti Antalya, turizmin en önemli destinasyonlarından birine sahip oldu. Eğer ki 15 Temmuz darbe süreci gerçekleşmeseydi, bugün tüm dünya Antalya Arena ev sahipliğinde yapılan organizasyonunu konuşuyor olacaktı. Yine de yüce mevlâ bir yerde kapıları kapatırken, daha hayırlı bir başka kapıları beraberinde açıyor. Bu bağlamda Türkiye A Milli Takımı’nın yeni ev sahibi Antalya Arena olması da göğsümüzü kabartıyor. Milli takımların ülkemiz insanlarında yeri her zaman farklı olduğunu biliyoruz ancak Antalya’da milli takım ruhu bir başka yaşanıyor. Futbola ilgi duymayanların bile sadece arena atmosferinde “Ne Mutlu Türküm Diyene!” diyebilmek için stadyuma akın ediyorlar.
Her anlamda birbirinden farklı son iki sezonu geride bırakan Antalyaspor, Antalya Arena ile yakaladığı ivmeyi özellikle favori rakiplere karşı avantaja dönüştürdü. Yeni mabedimizin takıma sağladığı itici gücü yadsınamaz bir gerçek olarak kabul etmek gerekir. Tribünlerin oyunculara olan yakınlığı rakibi etki altında bırakmasının yanı sıra antik dönemdeki arena tasarımı da büyüleyici olduğunu da itiraf etmeliyiz.
Geçen sene ortasında takıma kazandırılan Antalya Arena ile Antalyaspor’un oyununa da olumlu katkı sağladı. Takımımız arenada 11 maçta 23 puan toplaması bu anlamda önem arz ediyor.
Başarıya tesisleşmede ikinci önemli adım ise, Avrupa ve Dünya’da az sayıda kulübe nasip olan Döşemealtı Antalyaspor Tesisleri gibi futbol kompleksinde, ilk kez top başı yapan teknik heyet ve oyunculara motivasyon oldu. O tarihi günde fotoğraflanan oyuncuların, yüzlerindeki sevinç ve ışıltı gözlerinden anlaşılıyordu.
Antalya Arena ve Döşemealtı Antalyaspor Tesisleri sadece bugünü değil aynı zamanda yarınlarımızı da inşa edecektir. Çünkü tesisleşme anlamında yakalanan iyileştirmeler, teknik ve sistem olarak modernize edilebilirse; Avrupa hedefleri başta olmak üzere ve altyapıdan dünyaca ünlü yıldızları yetiştirmek zor değil.
Bu tesisler pekâlâ bir gün de olmuyor. Yaşandığı üzere kenti yönetenler memleket ve Antalyaspor sevdalısı olunca Antalya Arena’da yaşanan krizlerin hiçbiri Döşemealtı Spor Tesisleri’nde yaşanmadan zamanında bitiyor. Yeri gelmişken, kentine ve kentinin takımına aşık bir başkan Menderes Türel ve Döşemealtı Belediyesi Başkanı Turgay Genç’e teşekkür ediyoruz.
Son olarak ülkemizde yaşanan ve milletçe sonuncu olduğunu temenni edilen Kayseri’deki patlamada, vatan ve millet adına son nefeslerini şuhedâ uğruna veren canlarımıza rahmet diliyorum.
Bir olalım, diri olalım. Sporla, kalalım.
