Şurası bir gerçek ki, Antalya’da başlayan bir “değişim” 4.5 yıldır duraklama devrine girdi..
Ama, eminim bu seçimlerden sonra hızla devam edecektir..
Tabii, Antalya halkı yaşadığı kentin biraz sonra örneğini vereceğim kentler gibi bir yer olmasını istiyorsa..

Şöyle bir Antalya hayal edin önce:
“Kentte hiçbir trafik karmaşası yaşanmıyor..
Yollarda park eden bir araç bile yok..
Bunlarla birlikte bir tek trafik polisi bile görülmüyor..”

Bu bir “ütopya” değil..
Bu uygulama dünyanın “marka” şehirlerinde var..
Örneğin Uzakdoğu’da ve Ukrayna’da birçok kent, yukarıda tarif ettiğim şekle getirilmiş..
Nasıl yapmışlar bunu?
“Otoparkları yerin ve binaların altına yapmışlar..
Bu arada yollar trafik polisleriyle değil sadece kameralarla denetleniyor..
Trafik kurallarına uymayana da ağır cezalar uygulandığı için, kimse hata yapmayı göze alamıyor..”

Çok mu zor bunu gerçekleştirmek?
Hayır..
Antalya gibi bir turizm merkezini yönetecek çapta “idealist bir başkan” bunu gerçekleştirebilir..
Nitekim..
Önceki dönemde böyle bir kent için adımlar atılmaya başlanmış, Doğu Garajı-Okullar Bölgesi-Cumhuriyet Meydanı gibi yerlerde otoparkların yeraltına alınma çalışmaları başlatılmıştı..
Başkan değişince, seçilen başkan da “lay lay lom”cu biri olunca, bu işler maalesef yarım kaldı..
Sağlık Vakfı Hastanesi ile yanındaki okullar “yer altı otoparkı” için yıkılmış, üstü de bir meydan olarak düzenlenecekti..
Bir önceki başkan döneminde yıkılıp hazırlanan ve çoktan bitmesi gereken bu çalışma 4.5 yıldır devam ediyor..
Eminim Mustafa Akaydın bunu seçime yakın bitirip, “bakın ben çalışıyorum” falan diyecektir..
Doğu Garajı ile Cumhuriyet Meydanı’na yapılacak bu yer altı otoparklarının da, “markalaşmaya” çalışan Antalya’nın önemli adımlarından biri olacağından hiç kuşkum yoktu..
Ama, şu anda onların adını anan bile yok..

Görüldüğü gibi..
Kentin merkezi yerlerinde yer üstünde “otopark” yapılacak pek bir yer kalmamış..
Çare, “yer altı” otoparkları..
“Dünya kenti” olmaya çalışan Antalya’daki keşmekeşi gördükçe, bunun gerçekten çok gerekli olduğu gün gibi aşikar..
Buna, “birilerine rant kazandırılacak” diye karşı çıkmak çok anlamsız..
Aksine, bu tür çalışmalara bütün siyasi partilerin ve başkanların “ortak” olması gerekir..
Eğer “yasadışı” bir şeyler oluyorsa, yapanlar sonucuna katlanır..
Ama, halkın yararına olacak hizmete de kimse engel olmaya kalkışmamalıdır..

Düşünün..
“Kaldırımlar araçlardan arınmış..
Sağda-solda gelişigüzel çevrilmiş minik minik otopark kirliliği yok olmuş..
Zaten dar olan yollarda görev yapan trafik polislerinin araçları trafiği tıkamıyor..
Alt-üst geçitler nedeniyle gereksiz trafik lambaları yok edilmiş..
Ve hem sürücüler, hem de yayalar yollarda çok rahat hareket edebiliyor..”
Bunu istemez misiniz?
Yeraltına alınan otoparkların ardından, “belirli noktalara” konacak kameralar sayesinde trafik denetimi yapılırsa ve cezalar da ağırlaştırılırsa, göreceksiniz, şu andaki karışıklık kısa zamanda tarihe karışacaktır..
Bunu şehirlerarası yollarda bile uygulamak mümkün..

Sadede gelelim..
Antalya’da “çağdaş bir kent olma” yolunda iyi adımlar atılmıştı, yarım kaldı..
Bunu biraz daha ileri götürmeliyiz artık..
“Radikal” kararlar alınmaz, “radikal” uygulamalar yapılmazsa, değişmek, hatta gelişmek pek mümkün olmaz..
Nasıl bir Antalya, nasıl bir Başkan?
Bu seçimde Antalya halkı buna karar verecek..
Ve sonuçlarına da katlanacak..