Türkiye’de yüz binlerce kişiyi sessizce tehdit eden gizli şeker (prediyabet), çoğu zaman hiçbir belirti vermediği için en büyük sağlık risklerinden biri olarak kabul ediliyor. Uzmanlar, gizli şekerin diyabet hastalığından önceki ‘son durak’ olduğunu ve bu evrenin, Tip 2 diyabetin ortaya çıkmasını engellemek veya yıllarca ertelemek için hayati bir fırsat sunduğunu belirtiyor. Gizli şekerin temelinde genellikle insülin direnci yatıyor. Pankreas tarafından üretilen insülin hormonu, kan şekerini hücrelere taşımakla görevli. Ancak insülin direncinde, hücreler insülinin görevini yapmasına karşı direnç gösteriyor. Bu durumda, kan şekerini düşürmek için daha fazla insülin üretmeye başlıyor. Zamanla pankreas bu aşırı insülin üretimine yetişemez hale geliyor ve kan şekeri seviyeleri yükselmeye başlıyor. Bel çevresi kalınlığı artan ve fiziksel aktivitesi az olan bireylerin risk altında olduğu biliniyor. Gizli şekere yol açan başlıca risk faktörleri ise, özellikle karın bölgesindeki yağlanma (visseral yağ), düzenli fiziksel aktivite eksikliği, 45 yaş ve üzeri olmak, birinci derece akrabalarda (anne, baba, kardeş) diyabet bulunması, hamilelik sırasında diyabet geçirmiş olmak şeklinde sıralanabiliyor.
Tedavi yöntemleri
Gizli şekerin tedavisinde en etkili yöntem, yaşam tarzı değişiklikleri. İlaç tedavisi nadiren ve hekim kontrolünde başlasa da, ana tedavi protokolü şunları içeriyor; Günlük kalori alımını dengelemek. İşlenmiş gıdalar, gazlı içecekler ve şekerli atıştırmalıkları kesmek. Sebze, meyve, tam tahıllar ve baklagiller tüketimini artırmak. Zeytinyağı gibi sağlıklı yağları tercih etmek. Haftada en az 150 dakika (günde yaklaşık 30 dakika) orta yoğunlukta aerobik egzersiz yapmak (tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklet). Yapılan araştırmalar, başlangıçtaki vücut ağırlığının yüzde 5 ila yüzde 7’sinin kaybedilmesinin dahi Tip 2 diyabet riskini yüzde 58’e kadar azaltabildiğini gösteriyor. Gizli şeker tanısı konan bireylerin bu durumu bir ‘hastalık’ değil, bir ‘uyarı’ olarak görmeleri ve vakit kaybetmeden sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeleri gerekiyor.




