Memlekette ekonomi iyiye gidiyor diyen de var. Hatta uçuyor diyen de var. 

Kafelerin otellerin doluluğuna göre ekonomik değerlendirme yapan da var..  

Peki, gerçekten ekonomi iyi mi? 

Ya da kime göre iyi? 

İlk sırada iş insanları geliyor… Asgari ücret eskiden daha sıkı pazarlıklar ile yapılırdı. Şimdilerde öyle değil. İşveren ve sendikalar anlaşıyor iş bitiyor. İşveren artan asgari ücret karşısında ürettiği ürüne hemen zam yapıyor. İşçisine verdiği oranda. Diğer taraftan ev sahibi de yapılan zamma göz dikiyor. Derken garibim asgari ücretlinin elinde bir şey kalmıyor. Daha ötesi, geçim sıkıntısı daha da artıyor. 

Gurbetçilerimize göre ekonomi muhteşem. Buradan her şeyi alıyorlarmış. Türkiye çok ucuzmuş. Elbette onlara göre ucuz olur. Bin Euro ile krallar gibi tatillerini yapıp alışverişlerini yapıp gidiyorlar. Bu durumdan çok memnunlarsa ille de vatan diyorlarsa tası tarağı toplayıp dönsünler memleketlerine. Avrupa’da zorla tutulduklarını zannetmiyorum. Dışarda görünen kalabalık gurbetçiler ve turistler. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin milli ve yerli parası TL, (Türk Lirası)’dır. Döviz karşısında tarihinde bu kadar değer kaybetmedi. Bu kadar ezilmedi. Yerli ve millilikten bahsedenlerin konu buraya gelince sesleri çıkmıyor. Ağızları da açıldı mı onlardan daha milliyetçi kimse yok. Gerçekten milliyetçilik nedir? Milli dediğiniz unsurlar yok edilirken neden sesiniz çıkmıyor. Ülkemiz Birleşmiş Milletler gibi oldu. Sürekli artan bir sığınmacı sorunumuz var. Bunun ciddiyetini neden kimse görmüyor? Sığınmacılara bütçe ayrılırken, hükümete külfet olmuyor da bu ülkenin yerli ve milli olan, asgari ücretlisi ve emeklisi mi yük oluyor. Bu yük yine vatandaşın sırtına vergi olarak yükleniyor. Çözüm aslında var, mesela örtülü ödenekleri kaldırabilirsiniz. Vakıflara para aktarmayabilirsiniz? Köprü ve havalimanı geçiş garantisini kaldırabilirsiniz, o müteahhitler iki yılda ihale bedelinden daha fazlasını zaten kazandılar. Örneğin kur garantili mevduat denilen o ucube sistemi de kaldırabilirsiniz. Bankada milyon dolarları olanlar şimdiye kadar kazanacaklarından çok daha fazlasını kazandılar zaten. Bu saydıklarımın hepsi milletin sırtına ağır bir yük. 

TÜİK’e sormak istiyorum. Enflasyon oranlarını belirlerken, ürün fiyatlarını nereden alıyorsunuz çok merak ediyoruz. Şayet sizin açıkladığınız gibi ortada böyle bir fiyat yoksa milleti kandırmaktan artık gerçekten vazgeçin. Çok beddua aldınız. Çok ah aldınız. Ekonominin tüm sorumluları toplumun ahıyla yaşıyor. Bunu asla unutmayın.  

Her geçen gün hatta her geçen saat zengin daha zengin, fakir daha fakir oluyor.. 

Siyasette hep dile getirilen, “Eskilere sorun” deniyor ya, eskiden zengin, orta direk ve fakir vardı. Bu ülkede aç yoktu. Sokakta yatan yoktu. Ev sahibi tarafından sokağa atılan kiracı yoktu. Eskiden Türk Lirası’nın bir değeri vardı. Herkes evine haftalık birkaç kilo kırmızı etini alıyordu.  

Ekonomi iyi falan değil arkadaşlar. Benim ekonomi iyi diyebilmem için milli paramızın değerinde olup insanların alım gücünün yüksek olması lazım. Biz tarımı da bitirir tamamen dışa bağımlı hale gelirsek, işte o zaman gıda tedarikinde çok ciddi sorunlar yaşayacağız demektir. Bu saatten sonra ağzı açılan milliyetçilikten bahsetmesin, milliyetçiliğiyle övünmesin. Alsın eline yerli ve milli paramızı beş dakika baksın. Belki paramızın üzerinde tek değerli kalanın Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk olduğunu görecektir. Yeni basılacak banknotlarda umarız Atatürk’ün resmini de kaldırmazlar..