Tıp ve cerrahi o kadar ilerledi ki her gün yeni bir buluş insan hayatının daha sağlıklı olmasına, daha uzun yaşamasına ve daha güzel olmasına hızla katkı yapıyor. 

Özellikle de cerrahi inanılmaz gelişti ve yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. 

Cerrahi tıbbın amiral gemisi halinde, yapılan operasyonlarla insan hayatları kurtuluyor, yaşama katkı yapılıyor. 

Cerrahinin insanların dış görünüşlerini değiştirmedeki ilerleyişleri özellikle kadınların bu konuya olan ilgilerini arttırdı. 

Kadınların yaradılış fıtratlarından dolayı güzel ve daha güzel gözükme içgüdüleri tıbbın bu konudaki ilerleyişinde etkili oldu, tıp dünyası adeta sağlığı bir tarafa bırakıp fiziki güzelliklere katkıya yoğunlaştı. 

Tıbbın bu inanılmaz ilerleyişine kadın ağırlıklı inanılmaz bir ilgi oluştu. 

Fakat tıbbın da müdahale edemediği insani güzellikler var, tıp şimdilik bunlara müdahale edemiyor. 

Estetik cerrahisi insanın yüzünü, yüz hatlarını ve yüz ifadesini rahatlıkla değiştirebiliyor, ama gözlerini lens takmanın dışında değiştirmiyor. 

Gözlerin bakışı hep aynı kalıyor. O meşhur şarkı birçoğumuzun dilindedir. Şarkıda dediği gibi ‘gözler yalan söylemez.’ Gözlerin anlamlı bakışlarına şu anda tıbben bir şey yapılıp değiştirilemiyor. 

Tıbbın özellikle de cerrahinin insan vücudunda müdahale etmediği yer kalmamasına rağmen insan ruhuna müdahale edilemiyor. İnsan ruhunun nelere reaksiyon verdiği nelere göre hareket ettiği ve ruhun gerçek duygularını öğrenme konusunda tıp şu ana kadar çaresiz. 

Cerrahi kalpte ve beyin operasyonlarında müthiş başarılı işler çıkarırken beynimizin ve kalplerimizin hangi düşüncelere, hangi duygulara sahip olduğunu öğrenme imkanına şu ana kadar ulaşamadı. 

Tıbbın ve cerrahinin çaresiz kaldığı bu ulaşılmazlarda insani ilişkilerde kötü niyetli kişilerce karşı taraf tarafından karşısındakini kandırmak için kullanılmaya devam edecektir. 

Özellikle kadınların önem verdiği ruhsal ve duygusal iletişimlerde bazıları iyi niyetli kadınları mesleki başarıları ve kariyerlerine rağmen kandırmaya devam edecek. 

Çünkü karşısındaki insanın gerçek ruhsal durumunu, düşüncesini kalbinin hangi gerçek duygulara sahip olduğunu, beyninde kendisi için neler düşünüldüğünü bilmediği için mesleki başarılarına rağmen kandırılmaya devam ettiğini görebiliyoruz. 

O yüzdendir ki karşısındaki insanın ruhsal durumunu, kalbi duygularını, aklından geçenleri iyi analiz edebilen insanlar özellikle de kadınlar zararın neresinden dönen kardadır sözüne itibar ederek kandırılmaktan kurtulabilirler. 

Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.