Sporla iyileşen gelecek için SUP
Sporla iyileşen gelecek için SUP
İçeriği Görüntüle

Antalyaspor, sezona oldukça iyi başlamıştı. Kasımpaşa ve Gençlerbirliği karşısında alınan üst üste iki galibiyet, camiayı heyecanlandırmış ve yeni sezona dair umutları artırmıştı. Ancak Trabzonspor deplasmanında gelen 1-0’lık mağlubiyet, bu başlangıcın arkasındaki zorlukları da gün yüzüne çıkardı. Bordo-mavili ekibin yoğun presi ve oyun disiplinine karşı ilk yarıda büyük sorunlar yaşayan Antalyaspor, yarı sahasından çıkmakta ve pas bağlantılarını kurmakta zorlandı. İkinci yarıda biraz daha cesur oynayıp rakip yarı alanda daha fazla gözükmesine rağmen, kırmızı-beyazlılar son vuruşlarda etkisiz kaldı ve aradığı golü bulamadı. Bu sonuç, aslında sadece bir yenilgi değil; Antalyaspor’un güçlü rakipler karşısında ne kadar dirençli kalabileceğinin test edildiği bir dönüm noktası oldu. Çünkü bu maç, takımın mental ve fiziksel açıdan oyun temposunu yüksek seviyelerde sürdürebilmesi gerektiğini gösterdi. Eksikleri netleşti, dersler çıkarıldı ve önümüzdeki haftalara daha sağlam hazırlanmak artık kaçınılmaz hale geldi.

Forvet hattında kriz
Maçın en dikkat çekici noktalarından biri, Antalyaspor’un hücum hattında yaşadığı ciddi sıkıntılardı. Tomas Cvancara, ligin ilk 3 haftasında da golle tanışamayarak beklentilerin altında kaldı. Çek forvetin sahada kaldığı sürede rakip savunmayı zorlayacak etkili hamleler yapamaması, Antalyaspor’un hücum organizasyonlarını sekteye uğrattı. Onun yerine oyuna giren genç isim Poyraz Efe de aynı şekilde takıma tempo katamadı, topsuz koşuları ve fiziksel mücadelesi yetersiz kaldı. Böylece Antalyaspor, Trabzonspor karşısında neredeyse hiç net gol pozisyonu üretemedi. Hücum hattındaki bu verimsizlik, kırmızı-beyazlıların oyun planında büyük bir açık olduğunu ortaya koydu. Nikola Storm’un dinamizmi ve kanatlarda yaptığı hareketlilik tek başına yetmiyor; çünkü bitiriciliği üstlenecek bir santrfor olmayınca hücumlar ya savunmaya takılıyor ya da etkisiz şutlarla sonuçlanıyor. Bu durum, Antalyaspor’un ligdeki uzun vadeli hedeflerini olumsuz etkileyecek en ciddi problem olarak öne çıkıyor.

Belözoğlu’nun mesajı
Teknik direktör Emre Belözoğlu da bu duruma dikkat çekerek maç sonrasında açık bir mesaj verdi. Belözoğlu, “Mutlaka 9 veya 7 oynayabilecek bir oyuncu istiyorum” sözleriyle takımın transfer ihtiyacını net şekilde dile getirdi. Belözoğlu, sahada mücadele eden ekibinin potansiyelini gördüğünü ama bunun skor tabelasına yansımadığını da vurgulamış oldu. Çünkü Antalyaspor, savunmada disiplinli, orta sahada mücadeleci, ancak hücumda son vuruş kalitesi düşük bir görüntü sergiliyor. Bu tablo, sadece Storm’un üzerine yük bindiriyor ve takımın hücum planını tek boyutlu hale getiriyor. Belözoğlu’nun işaret ettiği yeni transfer ihtiyacı, aslında takımın oyun planının merkezine bir bitirici koymak anlamına geliyor. Bu olmazsa, Antalyaspor ne kadar çok mücadele ederse etsin, güçlü rakipler karşısında puan almakta zorlanacak.

Karagümrük sınavı
Trabzonspor karşılaşmasının bir diğer önemli boyutu da taraftar faktörüydü. Papara Park’ta tribünler tıklım tıklım dolmuş, şehir adeta takımına sahip çıkmıştı. Bordo-mavili taraftarların yarattığı o atmosfer, Trabzonspor’a ekstra bir güç katarken Antalyaspor’a da ders niteliğinde bir tecrübe sundu. Çünkü Süper Lig’de böylesi baskılı ortamlar sıkça yaşanacak ve kırmızı-beyazlıların bu tür atmosferlerde ayakta kalabilmesi, mental dayanıklılığını artırmasıyla mümkün olacak. Şimdi ise sıra kendi evinde oynanacak Karagümrük maçına geldi. Bu karşılaşma, Trabzonspor yenilgisinin izlerini silmek ve taraftarıyla birlikte yeni bir çıkış yakalamak için büyük bir fırsat niteliği taşıyor. Karagümrük, savunmada disiplinli, kontra ataklarda etkili bir takım ve Antalyaspor’un eksiklerini iyi değerlendirebilecek yapıya sahip. Bu yüzden kırmızı-beyazlıların daha üretken olması, özellikle gol yollarındaki sıkıntıyı aşması şart.

Muhabir: GÜRKAN BALCI