Kadınsız bir dünyanın olmayacağı söylenir durur hemen hemen her gün. 
Ve bütün bunlara rağmen her gün sayısı değişen kadının maddi manevi tacize uğraması yaralanması öldürülmesi halâ bu kötülüklerin artmasıyla devam ediyor. 
1800'lü yıllarda dünyanın birçok ülkesinde kadın hareketleri yükselmeye başladı, daha sonrasında Amerika'da yaptıkları grev sonucunda bir depoya kapatılan grevci 130 kadının depoda çıkan yangında yanarak ölmesi sonucu emekçi kadınlar günü olarak hatırlanıp anılması yolunu açtı. 
1975 yılında Birleşmiş Milletler 8 Mart gününü "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak tüm dünyada kutlanması için resmileştirdi. 
Tüm bu gelişmeler kadının birey olarak daha özgüvenli daha özgür daha eğitimli daha rahat daha kaliteli yaşaması için basamak oldu. 
Ancak bu gelişmelerin farkında olmayan ya da görmezden gelen kalplerinde kötülük tohumları olan insanlar kadınlara maddi manevi tacizlerini kötülüklerini sürdürüyorlar. 
Ülkemizde gün geçmiyor ki bir veya daha fazla kadının maddi manevi tacize uğradığını şiddet ve ölümle sonuçlanan acılarını yaşıyoruz. 
Bizim toplum olarak bildiğimiz bütün bu maddi manevi tacizlerin şiddetlerin adliyeye basına yansıyanlar, bir de bütün bu maddi manevi tacizlerin şiddetlerin ortaya çıkmayanları kapalı duvarlar arasında kalanları var. 
Maddi manevi tacizlerin şiddetlerin ölümlerin önüne geçmenin en önemli yolu eğitimli adaletli vicdanlı kültürlü ahlâklı sevgi ve saygı duygularıyla donanmış bireyler yetiştirmekten geçiyor. 
Bir önemli konuda kız çocuklarının genç kızların özgüvenli sorgulayan sağlam karakterli iradeli hayır diyebilen kendisini koruyabilen yetiştirilmesi geliyor. 
Kadınlara olan maddi manevi tacizlerin şiddetin önüne kadınların kendi çevrelerindeki insanları seçimlerinin önemli olduğunu o yüzden maddi manevi tacize şiddete yakın insanları kendisinden uzak tutması da önemlidir. 
Ses yükseltmeyle başlayıp emir cümleleriyle devam eden iletişimlerin sonunun taciz ve şiddete uzandığı bilim insanları ve adli makamlarca vurgulanmaktadır. 
Maddi manevi istismar ve şiddette affetmek sonu kötü biten durumların başlangıcı olarak görülüyor. 
O yüzden kadınların istismar ve şiddette affetmeyi kendi lehlerine gündemlerinden kaldırması öngörülüyor. 
Gönlünüz ve kalbiniz kadına kalpten gerçek sevgi ile bakan insanlara yakın olsun.