Kendilerine hizmet olarak verilen değerler..

Ve bunlara insanlarımızın gösterdiği değersizlikler..

Merak ediyorum;

Biz insanoğlu, “hizmet”i gerçekten hak ediyor muyuz?

Yazacaklarımı okuyun, buna siz karar verin..

Antalya’ya köprülü-tünelli kavşaklar yapıldı..

Yeniden Başkan seçilen Menderes Türel, 5 yıl içinde 19 tane daha yapılacağını söyledi..

Yani, yapılmaya devam edilecek..

Eksiği vardır, yanlışı vardır ayrı bir konu..

(“Yanlış” diyenler hiçbir şey yapmadığı için “doğru”sunu bir türlü öğrenemedik, bunu da bu arada belirtmiş olalım..)

Amaç neydi?

İnsanlara kent içi ulaşımda kolaylık, çabukluk ve emniyetli yolculuk sağlamak..

Ama..

Başından beri o kadar çok trafik kazası meydana geldi ki;

“Keşke yapılmasaydı” dedirtti..

İyi de..

Sürücüler ve yayalar bu kavşakları gerektiği gibi kullanmıyorsa..

Hizmeti getirenler ne yapsın?

Sürücü hız yapmakta..

Yaya da caddeyi - kafasına göre- geçmekte inat ederse..

Verilecek hangi ceza bu kazaları azaltabilir ki?

Sonunda ne oldu?

Menderes Türel o zamanlar Köprülü-tünelli kavşaklardaki kazaları yok etmek için “üst geçitler” yaptı..

Yürüyen merdivenli..

Asansörlü..

Engellilerin de kolaylıkla kullanabileceği modern yapılar..

Ama..

Birçok yaya, bu yaya geçitlerini kullanmak yerine yine kendilerini caddeye, arabaların arasına attı..

Üst geçitleri de “bisikletliler ve motosikletliler” kullandı..

Hatta, çocukların oyun alanı haline geldi..

Yürüyen merdivenlerin arıza yapmadığı gün yok gibiydi..

Ne oldu?

Bütün geçitlere, birer “görevli” kondu..

Geçitlere daha fazla zarar gelmesini engellemeye çalıştılar..

Onlar olmasa..

Bırakın yürüyen merdiven ya da asansörleri, neredeyse geçitleri yerle bir edeceklerdi..

Bu tür örnekleri çoğaltabiliriz..

Yenilenen cadde ve kaldırımlar sigara izmariti ve kabuklu yemişlerin kabukları ile dolu..

Önüne gelen çerini-çöpünü atıyor..

Parklardaki “pislik manzaraları” bitmek bilmiyor..

Kanepeler ve çöp kutuları kırılıp-dökülüyor..

Oysa..

İnsanların yanlış ve kasıtlı kullanımlarından doğan arızalar için harcanan paralar, bu kentin bir başka ihtiyacına, yine kentliye hizmet için harcanabilir değil mi?

Üstelik, bu paralar yine Antalya halkının cebinden çıkıyor..

Şimdi soruyorum;

Bu kadar “bilgisiz-bilinçsiz-akılsız-mantıksız” bir insan topluluğu..

Sizce “hizmet”i hak ediyor mu?

Kızmayın, düşünün..

Bir şeyleri iyi kullanmamız için..

İlle de tepemize binmeleri, ceza vermeleri mi gerekiyor?

Haydi..

Şu iğneyi bir batırın kendinize..

Sonra “kadir-kıymet” bilin biraz..

Aldığınız hizmetlerin” değerini anlayın ve hem kendinizi hem hizmetleri koruyun biraz..

İnsana yakışan budur..