“Okullar açılıyor, sıkıntı çekilmesin diye paralı biniş yapılabilecek” açıklamasının anlamı aslında, “biz bu işi beceremedik, geri dönüş yapacağız ama bunu kendimize yediremiyoruz” demektir..
Bugün sistem bu şekilde “delinirse”, daha sonra bu delik giderek büyür ve sonuçta “paramparça” olur..
Bu böyle biline..
…
Neyse..
Bugün haftasonu yazdığım “Ulaşımda asrın elektronik soygunu” isimli yazıma gelen yorumlardan bazılarını kamuoyu ile paylaşmak istiyorum..
“Vatandaşın isteğini yerine getiriyorum” diyenlere ithaf olunur..
…
Şikayetçiyiz, resmen soyuluyoruz (mağdur vatandaş)
Savcılık, Vali, Maliye ve diğer yetkili merciler, buna müdahale etmek için neyi bekliyor? VATANDAŞ, GARİBAN VE MAĞDUR.
17.09.2011 12:26:23
*
Yazı hakkında yorum (Dolmuşcu esnafı)
Kartlarla ilgili yazınızı okudum. Çok güzel yazmışsınız. Biraz da ben ekleyeyim. Araçlarımız şimdiki sistemde bir günde yaktığı yakıt parasını alamıyor. Bizim kullandığımız araçlar km’de 800 kuruş ile 1 lira arasında yakıt yakıyor. Bize de 60-65 kuruş arasında ücret veriyorlar. Açığı kapatmak için de vatandaşın kartından yazdığınız uygulamayı yapıyor.
17.09.2011 12:32:53
*
Bekliyor (Mehmet Ertaş)
Onlar kuyruklarıyla oynayan kediler gibi koltuklarında konfor yaşıyor. Bu kadar duyarsız olunuyorsa, vardır bir hesap bir çıkar.. Akıl vicdan sahibi kimse bu isyanı bu rezilliği görmezlikten gelemez. Dünya şehri Antalya’da her şey eziyet. Soyulanlar memnun, soyanlar memnun. Vali var mı var, Maliye var mı var, belediye o da var. Olmayan ise vicdan ve ahlak.
17.09.2011 12:46:11
*
Antalya hak ediyor bu soygunu (Ramazan)
Ee yaparsa Hoca yapar dediler, Hoca’yı seçtik. O da yapıyor işte. Neden karşı çıkıyoruz ki? Unutmayalım toplumlar layık oldukları kişilerce yönetilirler. Demek ki Antalya buna layık. Düşünün, futbol takımı tutar gibi parti tutup oy veriyoruz. Hizmet edene, işi bilene oy vermiyoruz. Neden? Çünkü bizim görüşümüzden değil diye. Bizim görüşümüzden olsun da iş yapsın-yapmasın, işi bilsin-bilmesin hiç önemli değil. Sonra da şikayet ediyoruz. Eee atalar ne demiş, ‘kendi düşen ağlamaz’...
17.09.2011 23:26:49
*
Vah vah (Vatandaş)
Yerel seçimde Akaydın’ı destekleyenler, dolmuşçular ve özel halk otobüsü sahip ve sürücüleri değil miydi? Ne oldu, silah geri mi tepti? Vah vah. Türel kıs kıs gülüyordur. Ey dolmuşçular, AKP’den ve CHP’den sizlere fayda gelmediğini bir daha görmüş oldunuz herhalde. Tecrübe kazık yenerek kazanılırmış.
18.09.2011 01:43:54
*
Dolmuşçu esnafına cevap (Gerçek esnaf)
Dolmuşçu esnafı rumuzu ile yazan şahıs her kimse, kesinlikle dolmuşçu esnafı değil. Esnaf olduğunu söyleyen şahıs aradaki farkın vatandaşın cebinden çalındığını ve esnafa verildiğini ima etmeye çalışıyor. Bu tamamen kasıtlı bir davranış, lütfen böyle oyunlardan artık vazgeçin ve vatandaşla esnafı karşı karşıya getirmek için adice uğraşlarda bulunmayın...
18.09.2011 20:21:08
*
Kartlarla ilgili (Dolmuşçu esnafı)
Gerçek esnaf arkadaş. Çok merak ediyorsan plakamı vereyim. Allah’ın bildiğini kulundan sakınacak halim yok. O zaman benim çocuğumun kartındaki yuttukları bakiyeleri ne amaçla yürütüyorlar? Bilinen bu kadar. Bilinmeyen ne kadar? Saygılar.
19.09.2011 01:28:13
…
Yorum yazanlar arasında, ALİ KEMAL isimli bir okuyucum, beni “tarafsız ve yandaş” olmakla suçlayan bir yazı yazmış ve demiş ki:
“Bir kişiden e-mail alıyorsunuz ve doğruluğunu-yanlışlığını araştırmadan ‘Asrın Soygunu’ diye haber yapıyorsunuz.. Peki ben size bir e-mail atsam ve bu sistemin olumlu yanlarını yazsam ‘Asrın Ulaşımı’ diye haber yapar mısınız?”
Ali Kemal kardeşim..
Sistemin “ne olup olmadığını çok iyi bildiğim için”, gelen e-mail’deki bilgilerin “doğru” olduğunu da biliyorum..
Eğer sistemin “olumlu” bir tarafı var ise..
Yaz, gönder, aynen yayınlayacağım..
Kim “yandaş” herkes görsün-anlasın..