“Narin davası” sonuçlandı; Yüksel Güran, Enes Güran, Salim Güran’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Arkalarında “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR” yazılı Mahkeme heyetince son sözleri sorulan Salim Güran: Narin benim yeğenimdir bu dünyada en son zarar verecek insan benim, ben Narin’e zarar vermedim. “Öküz meydanda ama kimse burda demiyor.”
Karar nedeniyle birey ve toplum vicdanının rahatsız olduğunu, adalete olan güven duygusunun zedelendiğini çeşitli çevrelerden yükselen sesler,yapılan yorumlar, cevapsız bırakılan soruları dillendiren yazılardan anlayabiliyoruz.
Her ne kadar Mahkemelerin kararlarının Savcının iddianamesi ve onun da temel aldığı kolluk araştırması ile sınırlı olduğu açık olsa bile; bir Milletvekilinin “olayla ilgili bildiklerimiz ve söyleyemediklerimiz var” ifadesinin, “silah ve uyuşturucu kaçakçılığı” iddialarının Savcılık ve Kolluk tarafından yeterince araştırılmamış olduğu inancı, kararı toplum nezdinde “Adalet Mülkün Temelidir” düsturunun parantezi dışına çıkarıyor. Adalet Bakanı da bu durumu titrek kelimelerle şöyle ifade etmiş: “Kararın Milletimizin vicdanında yer bulması önemli”…
Bulmadı Muhterem, maalesef bulmadı!..
Hem de o kadar bulmadı ki; teşbih yoluyla da olsa aklımıza MOLEK’i getirdi…
“Adalet Mülkün Temelidir” düsturundaki “Mülk”; Arapça mlk kökünden gelen milk veya mülk sahip ve egemen olma, sahiplik, egemenlik, hükümdarlık, krallık anlamındadır.., malik, mülk, malik'ül mülk, memlük gibi kelimelerin köken aldığı "m-l-k"nin İsraillilerin komşuları olan Ammonluların tanrısı Molek (molech, moloch)'in isminden türetildiği düşünülür. Bu ilişki Cehennem bekçisi Malik açısından düşünüldüğünde daha açıktır. Buna göre Molek'e “çocukların kurban olarak sunulduğu”Hinnom vadisi (Ge be Hinnom) cehenneme, Molek ise Malik'e dönüşmüştür. Moloch (Molek) Ge-hinnom'da ikamet eden tanrıdır. Bir zamanlar İsrailoğulları bu cehennem tanrısına tapmışlardır ve onun öfkesini yatıştırmak için; ona çocuklarını kurban etmişlerdirve bu durum kral Yoşiya dinsel reform yapana kadar da süregelmiştir.
Molek'tenTanah'taki Levililer Kitabı'nda birkaç defa bahsedilir. Molek, kendisine "Ge ben Hinnom" Vadisi'nde canlı kız ve çocuk yakılarak kurban edilen ve aileleri çocuklarının çığlıklarından tereddüte düşmesin diye tören sırasında yakarışları bastırmak için davulların çalındığı bir tanrıdır (Yeremya32:35).
Molek’in (Romanize: mōleḵ) Baal'in bir unvanı olduğu da öne sürülür. (Day, John (2000). Yahwehand the Godsand Goddesses of Canaan. Sheffield AcademicPress.), keza İslam bilginleri de benzer kanıdadır: “Eski Samilerde insan kurbanı çok yaygındı. Tevrat'ta adı geçen Molohyani Baal, daha çok körpe etleri sever, O'nun tunç helkelinin bir fırın olan karnında çocuklar yakılır ve bu iğrenç tanrı doyurulurdu”(Hayrullah Örs, Musa ve Yahudilik, İstanbul, 1966, s. 143 .)
Devrim öncesi Rus edebiyatının demokratik temsilcilerinden biri olan A. İ. Kuprin (1870-1938) “Moloh” (Молох, 1890) hikâyesinde, kapitalizm olgusu, eski çağlarda insanların kurban edildiği Pagan Tanrısı “Moloh‟ (Moloch, Molek) ile kişileştirilir.
Moloch, günümüzde bir “mortalkombat” karakteridir.
Devlet, otoritesiyle haksıza ve haksızlığa geçit vermeyeceği düşüncesini, hakka ve haklıya güven duygusunu telkin eder. Memlekete hükmederken herkese adaletle; doğru, eşit ve dengeli davranarak; herkesin hakkını korur. Böylece devlete saygı duyulmasını sağlar, devletin saygınlığını artırır. Devlet, hükmünü adaletle yürütecek, hakimiyetini adaletle sağlayacaktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Adalet, mülkün temeli olduğu kadar sosyal barışın, refahın, istikrarın, kalkınma ve büyümenin tek lokomotifidir” diyor.
Savcılık ve kolluk güçleri adaletin gereklerini yerine getirmelidirler.
SÖZÜN ÖZÜ: NARİN’ler MOLEK’e kurban verilmesin, kurban edilmesin…