İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Bilim Komisyonu Üyesi Uzm. Dr. Çağrı Kılıçlı, 15 Eylül ‘Prostat Kanseri Farkındalık Günü’ nedeniyle açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Çağrı Kılıçlı, prostat bezinin mesane (idrar torbası) alt ucunda bulunan, yaklaşık ceviz büyüklüğünde üretrayı (idrar yolu) saran, semen (meni) üretiminde rol oynayan erkek üreme sisteminin bir bölümü olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Kılıçlı, prostat bezinin birçok hastalığı bulunduğunu; bunların iyi huylu prostat büyümesi (Benign Prostat Hiperplazisi, BPH), prostat bezi iltihabı (Prostatit) ve prostat kanserleri olduğunu belirtti ve dünyada Eylül ayının ürolojik kanserler için farkındalık ayı olarak belirlendiğini, Sağlık Bakanlığımızın da prostat kanserlerinin farkındalığını arttırmak için her yıl 15 Eylül gününü, prostat kanseri farkındalık günü olarak belirlediğini ifade etti.

Akciğerden sonra en sık görülen kanser

Kılıçlı, dünyada ve ülkemizde erkekler arasında akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser prostat kanseri olduğunu vurgulayarak, “Her yıl yaklaşık 1,5 milyon yeni prostat kanseri tanısı konmaktadır. Kılıçlı, 2040 yılında bu sayının 2,9 milyona ulaşmasının öngörüldüğünü, bunun dünya genelinde her dakikada 3-5 kişinin prostat kanseri tanısı alması anlamına geldiğini belirtti. Tüm bu veriler dikkate alındığında prostat kanseri önemli bir halk sağlığı sorunudur. Erkeklerde tüm kanser türlerinin sebep olduğu ölüm oranlarına bakıldığında en yüksek ölüm oranı akciğer kanserinde iken, prostat kanseri bu sıralamada 5. sıradadır” diye konuştu.

Erkeklerde En Sık Görülen 10 Kanser Türüne Ait Vaka ve Ölüm Dağılımı

Uzm. Dr. Kılıçlı, erkeklerde en sık teşhis edilen kanser türlerini (insidans) ve en çok ölüme neden olan türleri (ölüm oranı) gösterdiğini belirterek, renkli dilimlerin, belirli bir kanser türüne ait yeni vakaların oranını temsil ettiğini söyledi. Kılıçlı, prostat kanserinin başlangıç evrelerinde belirtiler çoğunlukla bulunmadığını belirterek, “Yüksek riski bulunan kişilerde kanda bakılan bir test (Prostat Spesifik Antijen, PSA) ve ürolog tarafından makattan parmakla yapılan muayene ile prostat kanserinden şüphelenilir. Bu durum dışında, idrar yapmakta zorlanma, sık idrara çıkma, idrar akışında kesiklik, menide veya idrarda kan görülmesi ve ileri evre kanserlerde de kemik yayılımından dolayı bel ağrısı görülebilir” dedi. Kılıçlı, hastalarda ilk belirtiler görüldüğünde doktora başvurmaları ve muayene edilmeleri gerektiğini, çünkü erken teşhis edildiğinde tedavide daha iyi sonuçlar elde edildiğini açıkladı.

Yakalanma riskini artıran durumlar

Uzm. Dr. Kılıçlı, prostat kanserine yakalanma riskini arttıran durumları şu şekilde sıraladı: “İleri yaşta olmak. Yakınlarında prostat kanserinin bulunması. Obezite. Beslenme alışkanlıklarının kötü olması.” Kılıçlı'nın ifadelerine göre, yüksek miktarda kızarmış ve aşırı pişirilmiş kırmızı et alımı prostat kanser teşhisi ile ilişkilendirilmiştir. Brokoli, karnabahar ve lahana gibi turpgillerden sebzelerin tüketimi, tahıl kaynaklı yüksek lifli beslenme ve domatesteki birincil antioksidan likopenin de hızlı ilerleyen prostat kanserlerinden koruyucu olduğu çalışmalarda gösterilmiştir. Uzm. Dr. Kılıçlı, sigara kullanıyor olmanın ve az hareketli bir yaşam tarzına sahip olmanın da risk faktörleri arasında yer aldığını belirterek, “Prostat kanseri olan 2705 erkeğin yer aldığı büyük bir çalışma, haftada en az üç saat yoğun egzersiz yapan erkeklerde prostat kanserine bağlı ölüm riskinde %61'lik bir azalma olduğunu ortaya koymuştur” diye ifade aktardı.

Tanı ve tedavi yöntemi

Uzm. Dr. Kılıçlı, prostat kanserinin tanısında kandaki PSA düzeyi, parmakla yapılan rektal muayene, ultrason ve MR yardımcı olurken, altın standart tanının ürolog tarafından prostat bezinden alınan biyopsinin patolog tarafından incelenmesi ile konduğunu açıkladı. Uzm. Dr. Kılıçlı, PSA düzeyinin yaşa göre farklı aralıklarda bulunduğunu ve PSA testinin tek başına kanser tanısı koydurmadığını söyledi. Kılıçlı, PSA testinin organa spesifik olduğunu, yani prostat bezini ilgilendiren tüm durumlarda yükselebileceğini, örnek olarak prostat bezinin iltihabı ve iyi huylu prostat büyümesini işaret etti ve prostat kanseri tanısı alan bireylerin klinik durumu ve kanserin evrelemesine göre; aktif gözlem, radyoterapi ya da prostat bezinin alınmasını içeren cerrahi yöntemlerin tedavide tercih edileceğini belirtti.

Doğru bilgi ve doğru zaman kilit nokta

Uzmanı açıkladı: Covid-19, sessiz kanser hücrelerini uyandırabilir
Uzmanı açıkladı: Covid-19, sessiz kanser hücrelerini uyandırabilir
İçeriği Görüntüle

Uzm. Dr. Çağrı Kılıçlı, ülkemizde ulusal kanser tarama programı kapsamında; barsak kanseri, meme kanseri ve rahim ağzı kanserlerinin taramasının hedef yaş gruplarında herkes için ücretsiz şekilde yapıldığını söyledi. Kılıçlı, prostat kanserinin taraması için ise, tüm topluma yönelik yapılacak tarama programı ile prostat kanserine bağlı ölümlerin azaltılamadığının gösterildiğini ifade etti. Kılıçlı, “Sadece risk grubunda bulunan 40 yaş üstü erkeklerde ve risk grubunda olsun olmasın 50 yaş üstü tüm erkeklerde hastaya ve klinik duruma özgü belirlenen sürelerde (1-3 yılda bir kez) kandan bakılacak PSA testi ile birlikte parmak ile makattan prostat muayenesi için üroloğa başvurması önerilmektedir. Barsak, meme ve rahim ağzı kanser taramaları hem de prostat kanseri taramaları için tüm bireylerin kendi aile hekimlerine başvurmaları ve doğru bilgiyi doğru zamanda yetkin kişilerden almış olmaları, kanser tarama programının sağlıklı ve düzgün işlemesi ve böylece kansere bağlı olumsuz sonuçların en aza indirilebilmesi için kilit noktayı oluşturmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.

Muhabir: Buse Nur AKAY