Türkiye, dünya genelinde büyük bir tehdit olarak görülen antibiyotik direncinde riskli ülkeler arasında yer alıyor. Aile Hekimi Alp Karan, özellikle doktor reçetesi olmadan kullanılan ilaçlar ve yanlış tedavi süreleri nedeniyle bakterilerin ilaçlara karşı bağışıklık kazandığını ve basit enfeksiyonların bile tedavi edilemez hale geldiğini hatırlattı. ‘Türkiye’de her geçen gün artan antibiyotik direnci, sadece ulusal değil, küresel çapta bir halk sağlığı krizi yaratma potansiyeli taşıyor’ diyen Karan, “ Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verileri, direnç oranlarının yükselişini gösterirken, bu tehlikenin temelinde doktor reçetesi olmadan eczanelerden ilaç temini ve yaygın yanlış kullanım yatıyor” dedi.

Bakteriler bağışıklık kazanıyor?

Antibiyotiklerin viral değil sadece bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için kullanıldığını hatırlatan Karan, “Ancak, Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri, vatandaşların grip ve soğuk algınlığı gibi viral rahatsızlıklar için dahi antibiyotik talep etmesi. Bu durum, ilacın gerekli olmadığı durumlarda dahi vücuda alınmasına neden oluyor. Direncin oluşmasındaki diğer önemli etkenler ise, hastaların kendilerini iyi hissetmeye başladıktan sonra, doktorun önerdiği süreden önce tedaviyi bırakması. Bu durum, en güçlü bakterilerin hayatta kalmasına ve ilaca direnç kazanmasına yol açıyor” diye konuştu.

Berberlere ‘Özel Dijital İstihdam’
Berberlere ‘Özel Dijital İstihdam’
İçeriği Görüntüle

‘Süper-bakteri’ tehdidinin boyutları

Bu direnç tablosu, bilim insanlarının "süper-bakteri" adını verdiği, mevcut hiçbir ilacın etki edemediği bakteri türlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Süper-bakteri tehdidi, modern tıbbın en büyük kazanımlarını bile riske atıyor. Basit bir idrar yolu enfeksiyonu veya yara enfeksiyonu gibi kolayca tedavi edilebilen durumlar, dirençli hale gelerek hastanın hayatını tehdit etmeye başlıyor. Ameliyatlar, organ nakilleri ve kemoterapi gibi hayati müdahaleler sonrası oluşabilecek enfeksiyonların tedavi edilememesi, bu süreçlerin riskini dramatik bir şekilde artırıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, özellikle hastane kaynaklı enfeksiyonlarda ve yoğun bakımlarda dirençli bakteri kaynaklı vaka sayılarında ciddi artışlar gözlemleniyor” dedi. Alınması gereken önlemleri hatırlatan Alp Karan, “ Eczanelerde doktor reçetesi olmadan antibiyotik satışının kesinlikle önüne geçilmeli ve denetimler en üst seviyeye çıkarılmalıdır. Kamu spotları ve eğitim kampanyalarıyla "Antibiyotikler virüslere etki etmez" mesajı net bir şekilde verilmelidir. Hekimlerin gereksiz antibiyotik yazmaktan kaçınması, eczacıların ise hasta baskısına karşı tıbbi bekçilik görevini tavizsiz sürdürmesi zorunludur. Tüm tarafların sorumluluk almasıyla, antibiyotiklerin gelecekteki nesiller için de bir tedavi seçeneği olarak kalması sağlanabilir” diyerek konuşmasını tamamladı.

Muhabir: Esra ALTUNKES