Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yürütülen ‘Temel Çalışma Hakları Projesi’ kapsamında, hibe destek programından yararlanan emek örgütleri ile ILO İşçi Faaliyetleri Bürosu (ACTRAV) Avrupa ve Orta Asya Masası Sorumlusu Sergejus Glovackas bir araya geldi. Sendikal hak ve özgürlüklerin mercek altına alındığı toplantıda Büro Emekçileri Sendikası (BES) temsilcileri Türkiye’de yaşanan hukuksuzlukları ve engellemeleri uluslararası platforma taşıdı. Toplantıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol, kamu emekçilerinin grev hakkının; AİHM, AYM ve birçok yargı kararlarıyla hukuki ve fiili olarak elde edildiğini ancak hükümetin ısrarla 657 Devlet Memurları kanununda grev hakkını tanımlamayarak hala siyasi ve idari baskılarla engellemeye çalıştığını öne sürerek, “Sarı sendikaların da olumsuz etkisiyle toplu sözleşme masası işveren lehine tek taraflı bir yapıya dönüşmüştür” dedi. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’ndaki eksikliklerin kamu emekçilerini masada zayıf bıraktığını belirten Mol, “Mevcut kanunda grev hakkının yer almaması ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun hükümet güdümlü oluşumu, pazarlık gücümüzü ciddi biçimde zayıflatıyor. Toplu sözleşme süreci, iktidarın lehine işleyen tek taraflı bir yapıdan ibaret kalmaktadır” ifadelerini kullandı.

‘Mülakat ve idari baskı kıskacı’

THTM Antalya Öğretmen İnisiyatifi kuruldu
THTM Antalya Öğretmen İnisiyatifi kuruldu
İçeriği Görüntüle

Devrim Mol, kamu emekçilerinin maruz kaldığı mobbing politikalarına da dikkat çekerek, “BES olarak üyelerimizi idari baskılara karşı koruyabilsek de örgütsüz ya da sarı sendikalarda örgütlü emekçiler savunmasız durumdadırlar. Ayrıca kamu emekçilerinin kariyer hakları mülakat hukuksuzluğu ile yok sayılmaktadır. Hak arama faaliyetleri ise idari baskılarla ve mobbingle bastırılmaya çalışılmaktadır” dedi. Anayasa’nın 34. maddesiyle güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının idari makamlarca yok sayıldığını belirten Mol, ILO yetkililerine ilettikleri raporun detaylarını paylaşarak, “Yürüyüş, basın açıklaması gibi en temel anayasal haklar engellenmeye çalışılıyor. Yasalar açık olmasına rağmen idari makamların keyfi yasakları, sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki en büyük engeldir. ILO’dan bu antidemokratik uygulamalara karşı destek talep ettik. Emekçinin sesinin kısıldığı bir ortamda çalışma barışından söz edilemez” ifadelerini kullandı. Toplantıda ayrıca; sendikal faaliyetlerin engellenmesi, iktidar güdümlü sendikacılık ve kamu emekçilerinin grev hakkı başlıklarında yaşanan sorunlar ayrıntılı bir dosya ile ILO heyetine sunuldu.

Muhabir: Esra ALTUNKES