Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, önceki gün Konyaaltı Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (KONYSİAD) düzenlediği toplantıda göreve geldiği günden bu yana yaptığı ve yapacağı hizmet ve yatırımları anlattı..

Bunlardan hepinizi ilgilendiren bazı bölümleri aktarmak istiyorum..

Böylece..

“Büyükşehir ne yaptı/yapıyor ki” diyenlere de biraz ışık tutmuş oluruz..

ENGELLİLERE SINIR YOK

“Antalya ile ilgili bir vizyon belirledik..

Sosyal belediyeciliğe büyük önem veriyoruz..

Özellikle engellilere yönelik hizmetlerimizde sınır tanımıyoruz..

Bir engelli bireyin evinin önünde rampa yoksa rampa yapıyoruz..

Kira veya kendi mülkü hiç fark etmez, evinin içindeki düzenlemeleri gerçekleştiriyoruz.”

EKONOMİ YATIRIMDIR

“Ekonomi yatırımla büyür..

Eğer bir şehirde bir ülkede yatırım yapılmıyorsa, orada ne ekonomi büyür ne de istihdama katkısı olur..

Büyük projeleri Antalya’ya getirdiğimizde bundan kazanan herkes olacak..

Zaman zaman bazı eleştiriler oluyor, ‘projeler insan odaklı değil, beton yapılıyor’ diyorlar..

Buna biraz üzüldüm sinirlendim de..

Bu projeleri insan odaklı olarak görmeyenler, o kavşaklardan geçiyor iken kendilerini insan görmüyorlarsa sorun yok..

Ama onun üstünden geçen binlerce milyonlarca Antalyalıyı insan yerine koymuyorlarsa o zaman kusura bakmayacaklar, benden de en ağır cevabı alırlar..”

KALKINMIŞLIK GÖSTERGESİ

“Bir şehrin kalkınmışlığı, o şehirdeki gayrimenkul fiyatları ile ölçülüyor..

Yani, bir şehirdeki lüks konut fiyatlarının metrekaresi ne ise, aslında o şehrin marka değerinin de bir karşılığıdır..

Antalya’da bugünlerde lüks konut fiyatları, metrekare fiyatı itibariyle 1000 dolar civarında..

2002 yılında 2-3 bin dolar olan İstanbul’daki fiyatlar bugün 15 bin dolarlara geldi..

Paris’e gittiğinizde bu 45 bin dolar, Monaco’ya gittiğinizde 55 bin dolar, New York’a gittiğinizde 90 bin dolar..

Toprak aynı toprak, üstündeki bina da aynı, kullandığınız inşaat malzemeniz de aynı..

Değişen tek şey şehrin adı..

Çok değil Antalya’da bu vizyon projeleri yaptığımızda göreceksiniz, fiyatlar 8-9 bin dolarlar civarındakonuşulmaya başlanacak..

Ve bir şehir zenginleşirse, en alt kademesinden en üst kademesine kadar her şey zenginleşir..

Bizler şehrimizin katma değerini yükseltmek zorundayız..”

BOĞAÇAYI PROJESİ - EXPO

“Boğaçayı Projesi Antalya’ya katkısı konusunda eleştirildi..

El insaf, bu kadar ucuz nasıl konuşabiliyorlar bazen hayret ediyorum..

10 bin kişinin ekmek yiyeceği bir projenin Antalya’ya ne faydası var deme cüretini gösteriyorsanız, Allah sizi ıslah etsin demekten başka bana bir söz düşmüyor..

1 milyar dolarlık bir proje ve bu yatırımdan Antalyalılar istifade edecek..

EXPO 2016, Antalya’ya faydası var mı yok mu diye tartışıldı..

Şu kriz dönemindeAntalya’ya toplamda 6-6.5 milyon turist geliyorken, EXPO 2016’ya 4.5 milyon gurbetçi geldi..

Ya olmasaydı, bunu düşünmüyoruz..

Ve EXPO’yu şöyle bir düşündüğünüzde, etrafındaki destekleyen unsurlarla beraber raylı sistemden kavşaklara kadar10 milyar liralık bir yatırım geldi Antalya’ya..”

LAF DEĞİL İCRAAT LAZIM

“Geçtiğimiz günlerde ATSO Başkanı Davut Çetin’in, Konyaaltı Sahil Projesi ile ilgili bir fikir attı ortaya..

‘Bu projeyi bütün Antalyalıya açık, 40 bin kişinin ortak olduğu bir şirket ile gerçekleştirin’ dedi..

Mutlu olduk, memnun da olduk..

Buyurun dedik; zaten ihaleye katılımcı da olmadı, Ticaret Odası olarak bunu yapın, çok memnun oluruz..

Konuşmak değil icraat gerekiyor..

Dedim ki, ‘40 bin kişiye yeni açık bir şirket oluşturmaya gerek yok, çünkü 40 binin üzerinde aktif olan Ticaret ve Sanayi Odası kurumsal yapısı ile bunu yapabilir, Konyaaltı Projesi’ne sahip çıksın’..

Fikir güzel, laf da güzel, sözde güzel..

Ama, şimdi icraat zamanı..

Bu projeyi nasıl gerçekleştireceklerine dair somut bir teklif bekliyorum..”

BAŞKA ANTALYA YOK

Evet, Menderes Türel’in bazı projeleri ve çalışmalarıyla ilgili açıklamaları özetle böyle..

Şunu herkesin bilmesinde büyük yarar var;

Antalya’da, hem merkezi hükümetten gelen hizmet ve destekle hem de Menderes Türel’in özel gayretleriyle büyük işler yapılıyor..

Biz bu kentte yaşıyoruz ve ömrümüz oldukça sanırım yaşamaya da devam edeceğiz..

Hatta çocuklarımız ve torunlarımız da bu kentte yaşayacak..

Yaşamımızın daha güzel, huzurlu ve kaliteli olmasını istiyorsak, çalışana-üretene-hizmet edene destek olmalıyız..

“İstemezük”çülere prim vermemek gerek..

Çünkü, başka Antalya yok..