Yaşananları unutmamalıyız
Umut Özen
Yaşadığımız zaman depremleri konuşuyoruz, tartışıyoruz. Birkaç hafta sonra unutuyoruz. Sürekli gündemde tutmamız gerekiyor. Yaşananları unutmamalıyız. Türkiye topraklarının yüzde 95’i, nüfusumuzun da yüzde 98’i deprem kuşağında. Son 70 yılda, depremler yüzünden binlerce insan hayatını kaybetti. Binlercesi de yaralandı. Ne yazık ki ateş düştüğü yeri yakıyor. Felaket sonrası parıltılı sözler söyleniyor. Gerisi gelmiyor. Her zaman söylediğim bir söz var: afetleri Allah, felaketleri insan yaratır. Geçtiğimiz yıl içinde de deprem felaketleri ile sarsılmıştık. Ölen insanlar, yıkılan evler, telef olan hayvanlar. Niye oluyor bütün bunlar? Su yollarını imara açarsanız, malzemeden çalarsanız, siyasi rant uğruna “risk azaltma planı” yapmazsanız, ormanları yakıp beton yığını haline getirirseniz, altyapıya önem vermezseniz felaketler kaçınılmaz hale gelir. Depremlerden ders almıyoruz, sellerden ders almıyoruz. “Ne yapalım, depremi de yağmuru da biz yapmıyoruz ya” diyerek sorumluluktan kaçıyoruz. Bir gün aynı şeylerin bizim de başımıza geleceğini hiç düşünmüyoruz. Önemli olan felaketlerin yaralarının sarılması değil. Felaketin geleceğini hesap edip, çok acil bir şekilde risklerini azaltacak planlar yapmaktır. Bunu kim yapacak? Yerel yöneticiler. Bir sorun bakalım, böyle planları var mı? Siyasi çekişmelerden fırsat bulup, insanların mal ve can güvenliğini önlemeye çalışıyorlar mı? Biliyorum ki bu planlamalar üzerine kafa yoruyorlar, ah bir de o planları bir bir gerçekleştirebilsek. İnanıyorum ki yerel yönetimlerin de bu konuda sorunları var. Binaların daha hızlı ve kolay yenilenmesi için yasal düzenlemeleri yapmanın vakti geldi geçiyor bile. Genel idarenin de yerel idarelerin işini kolaylaştırması gerekiyor. Yerel idare planını hazırladı ona öyle bir yetki verin ki planını uygulayabilsin. İnsanlar da yeni dairelerine kolaylıkla kavuşsun.
Yorumlar