İğneden ipliğe uygulanan zamlardan dolayı alım gücünün düştüğüne dikkat çeken Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, “Yapılan zamlar haddinden fazla, geçen zaman içerisinde yapılan masraflar katlanarak devam ediyor. Bir markete gitmeye, pazara çıkmaya, aracımızı pompaya yanaştırmaya korkar halde geldik. Eşimizden, çocuğumuzdan ve akrabalarımızdan çekinir olduk. Herkesin aklında bu zamlar nerede duracak, ne zaman bu kadar hızlı yükselişler bitecek soruları var. Tüketiciler Birliği Antalya Şube Yönetim Kurulu ve kurmaylarımızla yaptığımız ‘fahiş fiyat artışlarının ve nedenlerinin’ sonuçlarını paylaşmak istiyorum.  Öncelikle fahiş artışların dış etkenli olduğu ve iç piyasaları tetiklediğini de biliyoruz. Tabi içeride de kötü niyetli ve bunları fırsata çevirmek isteyen bazı grupların olduğu da tespit edildi. Bunun yanında hükümetin zamansız müdahaleleri ve hızlı müdahale edememesi sonucunu da gördük” dedi.

‘Derin buhran yaşanıyor’

Şu anda dünyanın 1948 ila 1955 yılları arsında yaşanan ekonomik burhandan çok daha derininin yaşandığını hatırlatan Başkan Gündüz, “Dünyanın başına musallat olan doğal mı, yoksa insan eliyle gerçekleştirilmiş bir hastalık mı bilinmez, 3 yıl mücadele ile geçti. Bu süreçte, bilgilerimizi tazeleyecek olursak ki, insanoğlu çok çabuk unutuyor. Bir buçuk yıl sokağa çıkamadık, yakın temaslardan uzak durduk. Fabrikalar, limanlar, işletmeler, esnaf dükkanlarını kapatmak zorunda kaldı. Bu süreç içerisinde dünya ciddi bir şekilde ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşadı. Pandemi hızını geçen sene hafiflemeye başladı ve yasaklar kalktı. Fabrikalar, hava, deniz limanları açıldı, esnaf kepenkleri kaldırdı. Çok hızlı bir şekilde hammadde enerji ve ürün tedariki arz talebi karşılayamaz olunca ekonomide dengeler bozulmaya başladı. Bunun yanı sıra Türkiye’ye karşı yapılan kur hamleleri ülkemizi bir o kadar daha ekonomide istikrarsızlığa götürmüştür. Tam toparlanmaya başlarken arkasında birileri Rusya, Ukrayna savaşı tetiklendi, işte o zaman fiyatlar birden artmaya bir de bunun arkasında içerideki fırsatçıların birbirleriyle anlaşarak yaptıkları ortak artışlar piyasaların dengesini bozmasına neden oldu. Hükümet piyasaların rahatlaması için KDV’de indirim ve enerjide süspanselere gitmiştir. Ancak atı alan Üsküdar’ı geçmiştir. Hükümetin müdahalesi piyasaları dengelemek şöyle dursun daha da fırsatçılara fırsat olmuştur. Önce fiyatları yükseltiler sonra indirim yaptık diye lanse ettiler. Haydi devlet işi gücü bıraktı denetimlere başladı. Tabii bu denetimlerde fazla işe yaramadı. KDV indirimi ve süspanseler anacak oturmuş ekonomilerde geçerli olabilir. Devletin yapması gereken çok fazla piyasalara müdahale etmemesi. Elimizdeki mevcut kanunlar yeterli. Bunları işletebilir ve anlatabilirsek piyasalarda ve ekonomide dengeleri sağlarız. Burada Rekabet Kurumunun görevi çok önemlidir. Firmalar, şirketler ve bazı tacirler ekonomide tüketicinin ve vatandaşın cebine göz dikmişlerdir. Bu firmalar kendi aralarında anlaşarak, hileli yollara saparak suni fiyat artışlarını tetiklemişlerdir. İşte bizim buradan beklentimiz Rekabet Kurulunun çok hızlı çalışmasıdır. Çünkü Rekabet Kurulu piyasaların ve ekonominin denge çubuğudur. Sevgili tüketiciler ekonomik sıkıntı yalnızca bizim ülkemizde değil, dünya genelinde yaşanmaktadır. Ancak birçok ülkeden bizim farkımız Ortadoğu’nun güçlenmekte olan bir ülkesi olması ve kendi iradesini kullanmasından dolayı çokça baskı ve müdahale görmektedir. Devletimizin ekonomik tedbirleri alırken bazı kanun ve yönetmeliklerin de revize edilmesi gerekiyor. Burada bilhassa dar gelirlinin iyileştirilmesi, piyasaların canlanmasını sağlayacak tedbirler ve işsizliği azaltacak imkanların hayata geçirilmelidir. Ayrıca sosyal medyada bilgi kirliliği de çok önemli. Kamuoyunu bilgilendirirken çok dikkatli olmak gerekir” diyerek konuşmasını tamamladı.

Esra ALTUNKES

Kaynak: Haber Merkezi