Kulislerde şimdi bir “25 Mart depremi söylentisi” var..
Ses kayıtları yeteri kadar etkili olamamış..
Bu yüzden, seçimden önce “görüntülü kasetler” internete konup Ak Parti’nin yıkılması hedefleniyormuş..
Bunu da seçimlerden 5 gün önce, yani 25 Mart’ta “vizyona” koyacaklarmış..
Ki, vatandaş “düşünmeye” fırsat bulamadan, “kasetlerin yarattığı şok” etkisi kaybolmadan seçimler yapılsın ve Ak Parti seçimi kaybetsin(miş)..
…
Şimdi soracaksınız, “neymiş bu kasetler” diye..
Bunu ben de bilmiyorum..
Konuşulan o ki; kasetlerde “Başbakan Erdoğan’ın kabul edilemeyecek görüntüleri” olacakmış..
Deniz Baykal CHP Genel Başkanlığını nasıl bırakıp gittiyse..
Recep Tayyip Erdoğan da Ak Parti Genel Başkanlığını ve Başbakanlığı bırakıp gidecekmiş..
…
Bu söylentiler ne kadar doğrudur bilemem..
Ama..
17 Aralık operasyonunu düzenleyenler, bu yeteri kadar etkili olamayınca “ses kasetleri” yayınlayanlar, “görüntülü kaset” de yayınlayabilirler..
Yayınlayabilirler de, “etkisi” ne kadar olur acaba?
…
Şurası bir gerçek..
Başta hükümetler yıkmaya Bakan’lar devirmeye alışmış TÜSİAD ile “etkisi altına aldığı CHP” ve CHP’nin içine yerleşen bir çıkar grubu, “Ak Parti iktidar olmasın” istiyor..
Bunun için medya da kullanılarak ortalığa bir sürü “yalan-dolan-kaset ve suçlamalar” sürülüyor..
“İstifa et ve git Erdoğan” baskısı yapılıyor..
Aslında bu, “milletin iradesine ipotek koymak”tır..
Umarım bunu bu millet anlar..
…
Neyse..
Diyelim ki 25 Mart’ta “daha etkili olacağı” düşünülen ve “Ak Parti’nin yıkımı olacak” görüntülü kasetler çıktı meydane..
Bu kasetlerin etkisiyle Türk halkı gerçekten şoka girer mi?
Daha doğrusu..
Ses kasetlerinin “montaj” olduğunu gören Türk halkı bu kasetlere inanır mı?
Bu kasetleri de “montaj” olarak değerlendirmez mi?
Bence..
Kafasında küçücük de olsa “beyni olan” hiçbir insan, Başbakan Erdoğan’la ilgili seçim arifesinde yayınlanacak “görüntülü kasetler”e inanmaz, bunun bir “komplo” olduğunu anlar..
Ama..
Ak Parti’ye tepki duyanlar, Başbakan Erdoğan’ı istemeyenler (TÜSİAD-CHP-Çıkar Grubu), böyle bir kaset çıktığı andan itibaren buna 4 elle sarılacaktır..
“Böyle bir kasetin ülkeye vereceği zarar” umurlarında bile olmayacaktır..
Sözüm aklı başında-sağduyulu insanlar için değil tabii..
Çünkü ülkesini seven aklı başında ve sağduyulu olan insanlar, önce düşünür sona uygularlar..
…
Ak Parti’yi ve Erdoğan’ı sevmeyenler olabilir..
Ak Parti ve Erdoğan çekip gitsin isteyenler olabilir..
Ama..
Ak Parti ve Erdoğan’ın bu ülkeyi (olumlu anlamda) tepeden tırnağa değiştirdiğini, her konuda Türkiye tarihinin en çok hizmetini gerçekleştirdiğini kimse inkar edemez, etmemelidir..
Türkiye’nin en büyük yarası olan ve Bülent Ecevit dahil Başbakan’ların bile çaresiz kaldığı “bürokrasi hegemonyası”nı ekarte edebilmek için sistemler geliştirmektedir..
“Askeri darbeler”in kökünü kurutmuştur..
Ekonomide, Türk işadamlarının kendine güven duymasını sağlamış, krizleri nasıl atlatabileceklerini göstermiştir..
IMF gibi, ülkeleri sömüren en büyük “aracı”yı Türkiye’den defetmiştir..
Türk halkının, dünyaya karşı nasıl dik duracağını göstermiştir..
Vatandaşın alım gücü alabildiğine artmıştır..
Eksikleri yok mudur, elbette vardır..
Yanlışları yok mudur, elbette vardır..
Ama, koyun iyi taraflarıyla kötü taraflarını bir teraziye..
İyi taraflar çok fazla ağır gelecektir…
Bunu “gören göz”ler göremiyorsa, “görmek istemiyor” demektir..
Buna rağmen, “Ak Parti gitsin” isteniyorsa..
Bunu yapacak olanlar yine “millet” olmalıdır..
TÜSİAD-CHP ve Çıkar Grubu olmamalıdır..
…
Diyeceğim o ki..
Gördüklerinize ve duyduklarınıza hemen inanmayın..
Önce düşünün, bekleyin, sonra ne yaparsanız yapın..
Hele “seçim arifesinde” ortaya ne koyarlarsa koysunlar, (Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli dahil) kiminle ilgili olursa olsun, asla inanmayın..
“Sizleri bu kadar aptal yerine koymalarına” izin vermeyin..