Başlıktaki bu değerlendirmeyi ben yapmadım..
Kim yaptı?
Rektör adaylarından biri olan Prof. Dr. İbrahim Demir yaptı..
Rektörlük seçimlerinde İsrafil Kurtcephe’nin aldığı 429’oyu hezimet, kendisinin aldığı 288 oyu bir zafer olarak niteledi..
“Akademisyen değerlendirmesi” böyle oluyor demek ki..
…
İbrahim Demir’i size biraz anlatmam gerekiyor..
…
Bundan önceki rektörlük seçimlerinde İsrafil Kurtcephe ile yola çıkmıştı..
Ancak..
Kurtcephe, kendisinden talep edilen bazı “kıyaklar”a geçit vermeyince, bir anda “kötü adam” oluverdi..
Ve Demir, Kurtcephe ile yollarını ayırdı..
Bu ayrılışın hemen ardından, “Üniversite’de yapılan atamalarla ilgili” bilgiler “atama kıyağı” şeklinde gazetelerde yer almaya başladı..
Oysa, bu atamaların hepsi her yönetimin yaptığı olağan atamalardı..
Ancak, “kıyak” olarak bu “bilgi aktarımı” rektörlük seçimleri yaklaştıkça daha da artmaya, hatta “pehlivan tefrikası” haline gelmeye başladı..
Birileri bunlara inandı mı, bilmiyorum..
Amaç, yeniden aday olacak rektörü, oy verecek öğretim üyeleri ve kamuoyu önünde küçük düşürmekti..
İş bununla da kalmadı..
Demir, “gözetleniyorum” diyerek, “kendisine yakın” gazetecilerden birini çağırıp, bir duvardaki kameranın önünde poz poz fotoğraf çektirdi..
Gazeteci de, “yahu hocam, bu kamera daha önceleri yok muydu, niye şimdi bunu sorun yapıyorsun” diye sormadı..
Zaten soramazdı..
…
“Ne pahasına olursa olsun, rektör ben olacağım” ihtirasına kapılan Prof. Dr. İbrahim Demir, seçim sürecinde çok “ilginç” işlerin içinde de yer aldı..
Birkaç ay önce..
Büyükşehir eski başkanlarından Bekir Kumbul ve Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın’la buluştu..
Konyaaltı’ndaki bir restoranda yapılan bu üçlü görüşmede, “Sayın Akaydın, desteğinizi istiyorum, size çok yararım dokunabilir” türünden laflar etti..
Bu buluşmayı köşemde yazdığımda, Demir bunu alelacele inkar etti, beni yalanladı...
Ve..
Bu inkarını bir yazı haline getirip, avukatı aracılığıyla, (bana görmeden önce) kendisine yakın gazetecilerden birine göndererek yayınlanmasını sağladı..
İyi ki öyle yapmış..
Çünkü..
O yalanlamasının “yalan” olduğu ortaya çıktı..
Yalanlama yazının çıktığı gün, Akaydın Ekspres gazetesine yaptığı açıklama ile “buluşmayı doğruladı”..
O anda Demir hangi renge büründü bilmiyorum..
Ama bir anda taktik değiştirdi..
Cumhurbaşkanı eskiden iktidar partisinin bir üyesiydi..
Cumhurbaşkanı’nın sınıf arkadaşlarından biri Antalya’da Ak Parti’nin “büyük abisi”ydi..
Eğer “rektör” olacaksa, Antalya’daki Ak Partili güçlü isimlerden destek almalıydı..
Ve..
Rotasını Ak Partililere çevirdi..
Bu arada..
Seçim çalışmaları sırasında oy verecek öğretim üyeleriyle yaptığı görüşmelerde, “benim arkamda Ak Parti var, rektör ben olacağım, artık ötesi size kalmış” türünden laflar ederek, onları etkilemeye falan da çalıştı..
Sonuç?
Medyada yerden yere vurulan rektör Kurtcephe 429 oy, CHP’lilerle Ak Partililer arasında gezen Demir 288 oy aldı..
Demir’e göre rektör hezimete uğradı, kendisi zafer kazandı..
…
Demir neyi nasıl değerlendirir, kendi bileceği iş..
O kadar önemli de değil..
Ama..
Cumhurbaşkanı’nın, bir CHP’ye bir Ak Parti’ye yanaşan Demir’i nasıl değerlendireceği çok önemli..
Şimdi merak ediyorum..
Demir’in referansı Akaydın mı olacak, yoksa Ak Parti’liler mi?
Bunun cevabını 6 Temmuz’da öğreneceğiz..