Bugün ‘Dünya Engelliler Günü’.

Bakanlık başta olmak üzere birçok alanda bugüne yönelik etkinlikler düzenlenecek.

Engelli dernekleri toplumu bilgilendirme çalışmaları yapacak.

Yetkili ve etkili kişiler engellilere ‘şöyle sahip çıkmalıyız, engelliler için şunu yapmalıyız’ gibi süslü cümleler kuracak.

Bir gün sonra her şey unutulacak yine eskiye dönülecek.

Yani engellileri yine engelleriyle baş başa bırakacağız.

Antalya’da son yıllarda engellilere yönelik çalışmalar yapıldı.

Kaldırımlarda rahat yürümeleri için bantlar monte edildi, rampalar yapıldı.

Araçlarını park edebilmeleri için kendilerine özel parklar yapıldı.

Toplu ulaşımda da unutulmadılar, onlara göre dizayn edilen araçlar alındı.

Ancak üzülerek belirtmeliyim onlar için hazırlanan bu yerleri adeta gasp ediyoruz. Otoparklarını işgal ediyoruz, kaldırımlardaki bantlara kendi özel eşyalarımızı koyuyoruz. Rampaların önüne araçlarımızı park edip bir engel de biz çıkarıyoruz.

İşin garip yanı bunu kanıksadık. Normalmiş gibi davranıyoruz. Tüm bunlara ne yazık ki engel olan da yok. Yukarıda sözünü ettiğim ve süslü cümleler kullanan yetkili ve etkili kişiler tüm bu olumsuzluklara ise sessiz kalıyor. Dolayısıyla engellilerin hayatını biraz daha zorlaştırıyoruz. İşte bu olumsuzluk nedeniyle bir çok aile engelli çocuğunu eve mahkum ediyor. Zira dışarı çıkardığında önüne çıkan engeller onu buna zorluyor.

Eğitimde de engellileri unutmuş durumdayız. Ülke nüfusunun büyük bir oranının engelli bireylerden oluştuğunu düşünürsek maalesef bunların çok az bir kısmının eğitim olanaklarından yararlandığını görürüz. Engelli haklarını tam olarak bilmiyoruz. Buna karşılık Avrupa Birliğine girmeyi düşündüğümüz şu günlerde Avrupa’da engellilerin tamamına yakın bir kısmı eğitim olanaklarından yararlanıyor. Hatta bireylerin gidemedikleri durumlarda eğitim olanakları bireyin kendi yaşadığı mekana kadar gitmektedir. İşte bu bizim eğitimde fırsat eşitliğine ne kadar önem verdiğimizi açıkça göstermektedir.

Bu yazıyı okuyan herkesten rica ediyorum. Engellilere karşı bakış açınızı değiştirin. Onları engelli değil bir birey olarak görün ve ona göre davranın. Bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olduklarını unutmayın. Kısacası acımayın destek verin.