Deniz Baykal’ın “gazeteciler için düzenlediği yemekli toplantı”ya gitmemekle ne çok şey kaçırmışım meğer.
Yemeğe katılan bütün gazeteci arkadaşlarım..
Ya yazdıkları yazılarda..
Ya da katıldıkları TV programlarında..
Neredeyse hep “aynı ifadeyi” kullanıyor:
“O toplantıdaki konuşmaları söyleyemem..”
Niye?
“O konuşmalar off the record da ondan..”
Ardından..
“Ama şunu söylersem (veya yazarsam) o ‘off the rocord’u delmiş olmam herhalde” deyip, yemekli toplantıdaki konuşmalardan bölümler aktarıyorlar..
Öyle şeyler (söylüyor ya da) yazıyorlar ki..
“Keşke ben de orada olsaydım” diyorum..
Örneğin..
“Baykal’ın, Adnan Menderes’in yakasına yapışma” hikayesi..
Baykal’ın genel merkezle olan (ya da olmayan) diyalogları..
Vesaire vesaire..
Hepsi “off the record”..
…
Off the record, “kayıt dışı” demek..
Yani..
“Bu söyleyeceklerim aramızda kalsın”ın özentili söyleniş biçimi..
Ama.
Hepsi konuşuluyor, yazılıyor..
…
Biliyorsunuz..
Hiçbir yemekli-kahvaltılı toplantıya gitmiyorum..
Bazen çok fazla ısrar ediyorlar..
O zaman da gidiyorum, oturmadan “geldim, kolay gelsin, hoşçakalın” deyip çıkıyorum..
Bu nedenle..
“Baykal’ın bu yemekli toplantısında olmak isterdim”i biraz anlatmak istiyorum..
…
Baştan söyleyeyim..
Bu yemeğe “kendilerine yakın bulmadıkları için” davet edilmedim..
Veya.
Kabul etmeyeceğimi bildikleri için, “refüze olmayalım” demiş olabilirler..
Ama..
Eğer orada olsaydım..
Şunları mutlaka öğrenmek isterdim:
1- Baykal hayatı boyunca gazetecilerle böyle bir yemekli toplantıda hiç biraraya gelmedi, gelmek istemedi..
Şimdi niye böyle bir şey yapıyor?
2- Baykal, hayatı boyunca, hiçbir seçim çalışmasında yanına il başkanını, belediye başkanlarını, diğer aday adaylarını alıp köy köy, belde belde gezmedi..
Şimdi niye böyle bir şey yapıyor?
…
Ardından..
Şu “off the record”u iyi bir deşerdim..
Önce sekreteri sonra vekili olan biriyle ilişkisini ortaya koyan bir ‘kaset’ olayı yaşamış..
Sonra bu nedenle genel başkanlığı bırakmış..
Ardından bir gazeteci ile ilgili dedikodulara muhatap olmuş..
Partinin ikinci adamı kendisi için “aday olup olmayacağı bile belli değil” demiş..
Şimdi de hiç yapmadığı şeyleri yapmaya başlamış..
Böyle bir ortamda seçime hazırlanan bir siyasetçi..
Gazetecileri “off the record” konuşmaya mı çağırır?
Güldürmeyin beni..
…
Baykal gazetecileri topluyor..
Sonra da, “aman arkadaşlar bu yemekte sizinle off the record konuşuyorum” diyor..
Yemek sonrasında arkadaşlarım da, “Baykal off the record dedi, söyleyemem” gibi, inanılmaz sözler sarfediyor..
Olacak şey değil..
Biri (hele bir de siyasetçi ise ve) gazeteciyle konuşuyorsa..
Söylediklerinin yazılacağını da bilir, konuşulacağını da..
Baykal’ın, “off the record” demesi..
Söyledikleri sanki gizliymiş veya çok önemliymiş gibi bir hava yaratıp, “taşra gazetecileri”nin dikkatini kendi üzerine çekmekten başka bir şey değil..
Nitekim..
“Off the record” her gün deliniyor..
Orada konuşulanlar yazılıp-çiziliyor..
Yani..
Baykal’ın –gerçekte- istediği oluyor..
…
Oluyor da..
Merak ettiğim şeylerin cevabını hala bulamadım..
Bunu ya Baykal cevaplasın..
Veya –eğer sordularsa- arkadaşlarım ‘off the record’u bir kez daha delip, bu soruların yanıtlarını kamuoyunun öğrenmesini sağlasın..
Yapar mısınız?
Trend Haberler

Antalya’ya iki yeni otel daha geliyor: ÇED süreci başlatıldı

Antalya'da yarın hava nasıl olacak? 1 Ağustos Cuma

Büyükşehir’de soruşturma genişliyor: Bir müdür daha gözaltına alındı

Cansel Çevikol istifa etti

Gökhan Böcek için son iddia: Kaş’tan mı kaçtı?

Adaylığını duyurdu: Emrah Yurtlak CHP Kepez’de değişim için sahada!