Yaklaşık 10 gün önce CHP’li Büyükşehir Başkanı ve adayı Mustafa Akaydın’ın “Seçim Kitapçığı” gelmişti..

Önceki gün de Ak Parti’li Büyükşehir eski Başkanı ve adayı Menderes Türel’in “Seçim Kitapçığı”nı getirdiler..
Her iki kitapçıkta da, adayların “önümüzdeki 5 yıl içinde Antalya için yapmayı vaad ettikleri” projeler ve hizmetler anlatılıyor..
Kitapçıkların kilosuna bakarsanız, Akaydın’ın kitapçığı ağır basıyor..
Kitapçıkların içeriğine bakarsanız (yani vaadlerine) Türel’in kitapçığı Akaydın’ın kitapçığına bin basar..

Niye böyle söylediğimi anlattığımda..
Eğer Antalya’yı seven ve geleceğini düşünen, “daha iyi yaşanabilir bir Antalya” isteyen biri iseniz, bana kesinlikle hak vereceksiniz..

Biri eski Başkan, biri halen Başkan..
Her ikisi de, Antalya’yı yönetmeye yeniden talip olmuş..
Bu nedenle kitapçıklarını iyi bir incelemek gerekiyor..
Ben de bunu yaptım..
(Antalya’da oy verecek herkes keşke bunu yapabilse..)
Akaydın’ın kitapçığında, “Akaydın’a ait olmayan birçok hizmet”e yer verilmiş..
Örneğin Akvaryum..
“En büyük projem” dediği Akvaryum’da ne Büyükşehir’in ne de Akaydın’ın zerre katkısı yok..
Plan, proje, yatırım, işletme tamamen özel şirkete ait..
Örneğin Hurma’daki Arıtma tesisleri…
Bekir Kumbul ve Menderes Türel yaptı..
Atıklardan enerji elde edilen tesislerin yüzde 95’ini Türel bitirmişti, seçimde kaybettiği için geriye kalan yapımı sürdürülen yüzde 5 Akaydın zamanında tamamlandı..
Ve Akaydın bunu “benim hizmetim” diye kitapçığına almış..
Örneğin Engelli Rehabilitasyon Merkezi..
Menderes Türel’in projesi ve yatırımı..
Seçimi kaybettiğinde yüzde 99’u tamamlanmıştı..
Akaydın yüzde 1’ini yaptı, işletmeyi bile beceremedi, ama “benim eserim” diye yine kitapçığında yer vermiş..
Başka?
“Güzelleştirme” adı altında yaptığı kaldırım düzenlemeleri..
Şemsiye koydurduğu 50 metrelik bir sokak..
Bol bol eğlence-festival..
Ve hep yaptığı gibi “enkaz edebiyatı”..
Peki, ya önümüzdeki 5 yıl içinde yapacakları?
Kendisi ATSO toplantısında söylemişti: “Lay lay loma devam..”
Zaten Antalya halkından oy isterken de, projelerini veya yapacağı hizmetleri anlatmıyor, “ayakkabı kutularını sakın unutmayın haaa” diyerek, işi genel siyasete döküyor..

Türel’in 5 yıllık dönemde yaptıklarını saymayacağım, zaten Antalya bunu yaşıyor..
Kent içi ulaşım sorunu O’nun zamanında çözülmeye başlamıştı, Akaydın bu konuda parmağını bile kımıldatmadı, bir tane yol veya ulaşıma çare üretmedi..
Ve kentin bütün yolları birer birer tıkandı..
Türel, o köprülü-tünelli kavşakları yapmasaydı, bugün çekilen sıkıntı 1000 kat fazla olurdu..
Türel, şimdi yeniden 19 köprülü-tünelli kavşak, 200 kilometre “yeni yol” yaparak bu sorunu çözeceğini vaad ediyor..
Yapar mı?
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”mış..
Türel, vaat ettiği her şeyi fazlasıyla yapmıştı..
Akaydın ise vaad ettiklerini yapmadığı gibi, 300 trilyon lira tazminat yükünü vatandaşa yükledi, üstelik bir de Antalya halkı ile dalga geçti..
Türel’in Boğaçayı, Kepez Su Parkı, kent içi yenileme çalışmaları, spor kenti Antalya, Gençlik-Kongre ve fuar merkezleri, çevre yolları gibi projeleri gerçekten de Antalya’nın çehresini değiştirecek ve uçuracak hizmetler..
Dediğini yapar mı?
Yapar, çünkü hep yaptı..

İkisinin vizyonları, projeleri ve hizmetleri bir kefeye konulsa..
Akaydın tarafı yerlerde sürünür..
Ayrıca..
Akaydın “kavgacı” biri..
Sadece rakipleriyle değil, partisinin başkan ve üyeleriyle sürekli kavga halinde..
Türel ise “barışçı” bir yapıya sahip..
Kavga yerine “hizmet”i tercih ediyor..

Gerçekler böyle iken..
Sürekli genel siyasete girip “ayakkabı kutuları” üzerinden seçimlere giden CHP’nin zihniyeti ve Akaydın’ın “Antalya’ya hizmet etmek gibi bir niyetlerinin olmadığı” ortada..
Akaydın zaten “lay lay lom belediyeciliğine devam edeceğim” diyor..
Türel ise, “büyük Antalya büyük hedefler” peşinde koşuyor..
Buyrun..
Bu durumda tercihiniz hangisi olur?