Biri CHP’nin Genel Başkanı, diğeri Antalya’nın Büyükşehir Başkanı..

Biri twitter, diğeri de Türel’in hizmetleri üzerinden prim yapmaya çalışıyor..

Öyle bir tavır sergiliyorlar ki..

Öyle şeyler söylüyorlar ki..

“Al birini vur ötekine” demekten başka çare kalmıyor..

Bugün yazdıklarımı okuyunca, niye böyle söylediğimi anlayacaksınız..

Ve –eminim- bana hak vereceksiniz..

Buyurun..

KILIÇDAROĞLU’NA

BAKIN HELE..

“Mahkeme kararıyla Twitter'a erişimin engellenmesine büyük tepki gösteren” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, meğer çok değil 3 yıl önce Facebook'a kapatma davası açmış..

Nedeni de; Facebook’ta bir grup tarafından açılan “Kemal Kılıçdaroğlu PKK’lıdır” hesabı..

Kılıçdaroğlu, buna karşı açtığı davada, “kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu” gerekçe göstermiş..

Ve "mümkünse gruba, mümkün değilse Facebook'a erişimin engellenmesi"ni istemiş..

Yani..

Bugünlerde Başbakan Erdoğan’ın “twitter” konusunda gösterdiği tavrın aynısı göstermiş..

Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi bu isteği yerinde bulmuş ve “Facebook’a erişimlin engellenmesi” yönünde karar vermiş..

Daha sonra itirazlar, görevini kötüye kullanma şikayetleri falan olmuş..

Sonucunda, konu Kılıçdaroğlu’nun istediği gibi sonuçlanmış..

Bu detayları geçelim..

Burada önemli olan, “kişilik haklarına inanılmaz saldırılar yapanların yoğun bir biçimde kullandığı twitter hesabının kapanması konusunda hassasiyet gösteren Başbakan Erdoğan’a karşı CHP liderinin tavrı-söylemleri” ve gösterdiği “ikiyüzlülük”tür..

Kendisine yapılınca, “kapatın bu sosyal medyayı” diyor..

Başbakan’a yapılınca, “hiç sesini çıkarmasın” istiyor..

Başbakan hakkını arayınca da, utanmadan “vay, insanların özgürlük hakları elden alınıyor” diye bas bas bağırıyor..

Bu ikiyüzlülüğü, sizin görüşlerinize ve de insafınıza-vicdanınıza bırakıyorum..

YANLIŞSA DOĞRUSUNU

SEN YAPSAYDIN YA..

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın..

Seçildiği günden bu yana..

Antalya’ya hizmet etmeyi bir kenara bıraktı, sadece bir önceki başkan Menderes Türel’in yaptıklarını kötülemeye verdi kendini..

Yaptığı “enkaz edebiyatı”nı saymıyorum bile..

Seçimlere 1 hafta kala, “Antalya için projelerini anlatmak” yerine, yine Türel’in hizmetlerini yerden yere vurmuş…

Neymiş?

“Türel’in yanlış projeleri kenti mahvetmiş..”

Bu söylerken de özellikle tramvay ve kavşakları örnek göstermiş..

Diyelim ki Akaydın haklı..

Diyelim ki Türel’in projeleri yanlış..

Yahu, 5 yılda bu veya buna benzer, “işte doğrusu budur” diye tek bir tane kavşak ya da raylı sistem yaptın mı?

Yapmadın..

Türel’in yaptıkları yanlışsa, sen doğrusunu yapsaydın ya..

 Yapsaydın da, Türel’in yaptıkları yanlış mı doğru mu bir görseydik..

Ama..

“Hem hiçbir şey yapma, hem de yapılan işleri kötüle..”

Buna açık-seçik “hizmet düşmanlığı” denir..

Bu tavrın adı “kıskançlık”tır..

Bunu ancak “istemezükçü”ler söyler..

Antalya halkı, herhalde Türel-Akaydın kıyaslamasını yapacaktır..

Ve eğer hizmet almak gibi arzuları varsa, yapmalıdır da..