Büyükşehir Belediyemiz Antalya’mızı daha da güzelleştirmek için bazı yollarda düzenleme çalışmaları yapıyor. Bu çalışmalardan birisi de Kapalı Yol olarak bilinen Kazım Özalp Caddesinde. Cumartesi akşamı yolum oraya düştü. Kışlahan Çarşısı’nın önünde kafamı kaldırınca birden görüverdim onu. Görüverince de “al sana ucube” dedim kendi kendime.
Tam havuzun olduğu meydanın bittiği yere dikilmiş dev bir billboard daha doğrusu dev bir ekran. Tam 25 metrekare. Duvardan duvara halı gibi. Binlerce led ampülün aydınlattığı dev bir ekran. Işıldayıp duruyor. Rahmetli Aziz Nesin’in ünlü kitabının adı gibi “Gözüne Gözlük” hesabı arz-ı endam ediyor. İşte caddelerimiz böyle güzelleşiyor.
Arkadan görünüşü daha acayip. İki tane klima ünitesi görünüyor iki köşede. Bari markalarını kapatın ki reklama girmesin. Kalan kısım da büyük beyaz bir pano. Orası da boş kalmasın diye “Antalya Bilir Serinleten Belediyeyiz” yazılabilir. Klimaların dış üniteleriyle bütünlük sağlanır.
Hangi estetik, hangi şehircilik anlayışı o ekranın orada olmasını onaylayabilir ki? Yolun bütünlüğünü bozan, arkasında dizi dizi sıralanmış o güzelim ağaçları kapatan ve kıvrılıp giden kapalı yolun ortasına Çin Seddi gibi dikilen o şey, Kapalı Yolun mezar taşıdır bana göre. Devrin ünlü bir Fransız yazarı da Eiffel Kulesi için “Bu kule Paris’in mezar taşıdır” demiş.
O yazar nasıl yanıldıysa ben de yanılırım belki zamanla. Mesela şehrimize gelen turistleri oraya götürürler. Giriş paralı olur tabi. Turist 10 TL, yerli 5 YL. Müzekart’ı olana bedava. Turistler de bol bol hatıra fotoğrafı çektirirler. İşte sana yeni bir cazibe merkezi. Belediyemiz de borçları ödemek için yeni bir kaynak bulmuş olur.
Halkın Gala’sını falan da oradan canlı yayınlarlar mı acaba? Bari Lig Tv maçlarını da yayınlasalar da halk bedavaya maç izlemiş olsun. Akaydın’ın üçüncü yılında da “Antalya Bilir Maçları İzleten Belediyeyiz” afişi asılır.
Keşke Başbakanımız Antalya’ya geldiğinde o ekrana da ucube dese. Birkaç “aydın” sanatçımız yanlarına birkaç oda başkanını alıp o ekranın Kapalı Yola nasıl yakıştığını anlatsalar televizyonlarda. Öve öve bitiremeseler. Ağızlarından “yağ” damlasa. Körlerle sağırlar birbirlerini ağırlasa. Tüm Türkiye o ekranı görmek için Kapalı Yola aksa. Esnafımızın yüzü gülse.
Kim böyle bir şeyi oraya koymayı akıl etti bilmiyorum ama bu “müthiş” zekâyı kutluyor, daha nice hayırlı muvaffakiyetler diliyorum.
Sayın Akaydın’a da akl-ı selimle ve sakin kafayla oraya gidip o ekrana şöyle bir bakmasını ve yapılan bu hatadan bir an önce dönülmesini sağlamasını tavsiye ediyorum.